| Englisch | Türkisch | |
|---|---|---|
| General | ||
| General | have no other choice v. | başka seçeneği olmamak |
| General | have no other choice than v. | -den başka şansı olmamak |
| Speaking | ||
| Speaking | you have no choice left expr. | başka seçeneğin yok/kalmadı |
| Speaking | let's say that we have no choice but to go there expr. | oraya gitmekten başka şansımızın olmadığını varsayalım |
| Speaking | let's say that we have no choice but to go there expr. | oraya gitmekten başka şansımızın olmadığını düşünelim |
| Speaking | I have no choice but to go there expr. | oraya gitmekten başka şansım/seçeneğim yok |
| Speaking | I have no choice but to isolate you expr. | seni tecrit etmekten başka şansım/seçeneğim yok |
