paint - English Turkish Sentences
English Turkish
paint boyamak v.
  • It does not generate any great enthusiasm or paint any broad canvases.
  • Büyük bir coşku yaratmıyor ya da geniş tuvaller boyamıyor.
  • A painter won't paint everything at once.
  • Bir ressam her şeyi bir kerede boyamaz.
  • It took an hour to paint the doghouse.
  • Köpek kulübesini boyamak bir saat sürdü.
Show More (351)
paint boya n.
  • Margarine and a few kilos of paint which, in principle, do not present risks, led to a genuine disaster.
  • Prensipte risk teşkil etmeyen margarin ve birkaç kilo boya gerçek bir felakete yol açtı.
  • The wall was coated with paint.
  • Duvar boya ile kaplanmıştı.
  • There is no paint.
  • Boya yoktur.
Show More (64)
paint resim yapmak v.
  • An artist uses many tubes of paint to make a large painting.
  • Bir sanatçı büyük bir resim yapmak için birçok tüp boya kullanır.
  • I can't paint very well.
  • Ben çok iyi resim yapamam.
  • I can't paint as well as you do.
  • Ben sizin kadar iyi resim yapamıyorum.
Show More (46)
paint resmetmek v.
  • Everyone's painting my son as some drug addict.
  • Herkes oğlumu uyuşturucu bağımlısı olarak resmediyor.
  • Tom painted Mary with angel wings.
  • Tom, Meryem'i melek kanatlarıyla resmetti.
  • Cézanne knew how to paint nature in a new way.
  • Cézanne doğanın yeni bir biçimde nasıl resmedileceğini biliyordu.
Show More (4)
paint resmini yapmak v.
  • He painted a dog.
  • Bir köpeğin resmini yaptı.
  • I don't like painting children.
  • Çocukların resmini yapmayı sevmiyorum.
Show More (-1)