düşkünlük - Turc Anglais Dictionnaire

düşkünlük

Sens de "düşkünlük" dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 41 résultat(s)

Turc Anglais
Common Usage
düşkünlük fondness n.
You seem to have a fondness for women with concealed weapons.
Gizli silahları olan kadınlara karşı bir düşkünlüğünüz var gibi görünüyor.

More Sentences
General
düşkünlük indulgence n.
Excessive indulgence spoiled the child.
Aşırı düşkünlük çocuğu şımarttı.

More Sentences
Common Usage
düşkünlük addiction n.
General
düşkünlük fixation n.
düşkünlük decay n.
düşkünlük decrepitude n.
düşkünlük habit n.
düşkünlük being broken down n.
düşkünlük keenness n.
düşkünlük keen n.
düşkünlük poverty n.
düşkünlük affection n.
düşkünlük adversity n.
düşkünlük devotion n.
düşkünlük dotage n.
düşkünlük fanaticism n.
düşkünlük crush n.
düşkünlük lust n.
düşkünlük taste n.
düşkünlük ebb n.
düşkünlük partiality n.
düşkünlük rage n.
düşkünlük craze n.
düşkünlük liking n.
düşkünlük mania n.
düşkünlük tendresse n.
düşkünlük cacoethes n.
düşkünlük addictedness n.
düşkünlük affectionateness n.
düşkünlük weakness n.
düşkünlük delicacy [obsolete] n.
düşkünlük goût (for) n.
düşkünlük dotary n.
düşkünlük fanaticism n.
düşkünlük feeling n.
düşkünlük peculiarity n.
düşkünlük orgy n.
düşkünlük service n.
düşkünlük skill [dialect] [uk] n.
Psychology
düşkünlük excessive fondness n.
düşkünlük excessive addiction n.

Sens de "düşkünlük" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 90 résultat(s)

Turc Anglais
General
tatlıya düşkünlük sweet tooth n.
Tom has a sweet tooth.
Tom'un tatlıya düşkünlüğü var.

More Sentences
merasime düşkünlük ceremoniousness n.
zevk ve eğlenceye düşkünlük debauch n.
sekse aşırı düşkünlük satyriases n.
düşkünlük davranışı affectional behavior n.
kendine düşkünlük self indulgence n.
düşkünlük yönelimi affectional orientation n.
maneviyata düşkünlük otherworldliness n.
aşırı sekse düşkünlük lechering n.
rahatına düşkünlük self indulgence n.
aşırı düşkünlük fixation n.
nefsine düşkünlük sensuality n.
aşırı düşkünlük debauchedness n.
kadına düşkünlük philogyny n.
-e aşırı düşkünlük mania for n.
rahatına düşkünlük self-indulgence n.
bir moda akımına duyulan geçici düşkünlük/heves faddism n.
aşırı rahatına düşkünlük decadence n.
(itibar veya şeref yönünden) düşkünlük fallenness n.
fransız kültürüne düşkünlük callomania n.
merasim, tören ve ritüellere düşkünlük ceremonialism n.
yeniliğe olan fazlaca düşkünlük neolatry n.
neşeye duyulan aşırı düşkünlük cheromania n.
güzel sanata düşkünlük virtuosity n.
bir kitabın ilk baskısına olan düşkünlük bibliophilism n.
bir kitabın özel baskısına olan düşkünlük bibliophilism n.
(bir şeye) düşkünlük fascination with n.
atlara düşkünlük horsiness n.
edebiyata düşkünlük literosity n.
sekse düşkünlük luxuria n.
pisliğe düşkünlük obscenity n.
rahatına aşırı düşkünlük decadency n.
lükse düşkünlük delicacy [obsolete] n.
keyfe düşkünlük delicacy [obsolete] n.
hazza düşkünlük delicacy [obsolete] n.
rahatına düşkünlük delicacy [obsolete] n.
aşırı düşkünlük overfondness n.
aşırı düşkünlük gösterme overindulgence n.
aşırı düşkünlük doting n.
aşırı düşkünlük fanaticalness n.
ayarsız düşkünlük fanaticism n.
adalara düşkünlük islomania n.
basmakalıp sözler kullanmaya düşkünlük platitudinarianism n.
alkole düşkünlük potation n.
eğrelti otlarına aşırı düşkünlük pteridomania [obsolete] n.
yazmaya düşkünlük scribomania n.
kendine aşırı düşkünlük self-obsession n.
zevkine düşkünlük indulgence n.
aşırı düşkünlük göstermek overindulge v.
düşkünlük göstermek indulge v.
aşırı düşkünlük göstermek (yiyeceğe/içeceğe) overindulge v.
düşkünlük içinde down and out adj.
(ilişki) cinsel hayata tek taraflı düşkünlük yaşanan imparlibidinous adj.
içkiye düşkünlük belirtisi olan crapulous adj.
abartılı tutku ve düşkünlük belirten bir son ek -mania suf.
aşırı düşkünlük anlamı veren son ek -itis suf.
Colloquial
demiryollarına olan merak ve düşkünlük ferroequinology n.
Idioms
(bir şeye) düşkünlük a taste for (something) n.
-e aşırı düşkünlük/meyil penchant for n.
-e düşkünlük taste for n.
Medical
yeme içmeye aşırı düşkünlük crapulency n.
Psychology
kedilere anormal düşkünlük aileurophilia n.
kedilere anormal düşkünlük ailuromania n.
kedilere anormal düşkünlük ailurophilia n.
alkollü içeceklere düşkünlük alcoholphilia n.
geceye olan anormal düşkünlük noctimania n.
gündüze kıyasla geceye olan anormal düşkünlük nyctophilia n.
matbu eserlere olan anormal düşkünlük typomania n.
alkole aşırı düşkünlük dipsomania n.
kadınlarda aşırı sekse düşkünlük nymphomania n.
cinsel zevke aşırı düşkünlük aphrodisiomania n.
yeniliklere aşırı düşkünlük kainomania n.
kelimelere aşırı düşkünlük verbomania n.
kitaplara aşırı düşkünlük bibliolatry n.
rahiplere aşırı düşkünlük hieromania n.
cinayete düşkünlük homicidomania n.
öldürmeye düşkünlük homicidomania n.
su içmeye aşırı düşkünlük hydrodipsomania n.
dansa aşırı düşkünlük choreomania n.
paraya aşırı düşkünlük chrematomania n.
çıplaklığa aşırı düşkünlük gymnomania n.
alkole aşırı düşkünlük oenomania n.
kadınlarda aşırı sekse düşkünlük oestromania n.
belirli bir yiyeceğe aşırı düşkünlük opsomania n.
şikayet etmeye olan düşkünlük paramania n.
Literature
dante veya eserlerine aşırı düşkünlük dantophily n.
Music
müziğe aşırı düşkünlük melomania n.
müziğe anormal derecede düşkünlük sergileyen kimse melomaniac n.
Archaic
aşırı düşkünlük fanatism [obsolete] n.
(bir kadına) aşırı düşkünlük sergilemek serve v.