flirt - İngilizce Türkçe Cümleler
İngilizce Türkçe
flirt flört etmek v.
  • I didn't know if he was flirting.
  • Flört edip etmediğini bilmiyordum.
  • Tom flirted inappropriately with customers.
  • Tom müşterilerle uygunsuz bir şekilde flört etti.
  • He came to flirt.
  • O flört etmeye geldi.
Show More (9)
flirt kur yapmak v.
  • It never occurred to Tom that Mary might've been flirting with him.
  • Mary'nin ona kur yapıyor olabileceği Tom'un aklına hiç gelmemişti.
Show More (-2)
flirt çapkın n.
  • You're such a flirt.
  • Çok çapkınsın.
Show More (-2)