a field - Türkçe İngilizce Sözlük

a field

"a field" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 51 sonuç

İngilizce Türkçe
General
a specialist in one's field i. alanında uzman
range over a wide field i. geniş alana yayılma
have a field day with f. sarakaya almak
have a field day f. bayram etmek
have a field day with f. makaraya almak
have a say in a field f. alanında söz sahibi olmak
improve oneself in a certain field f. bir konuda kendini geliştirmek
do a field study f. saha çalışması yapmak
get to the top of one's field in a very short time f. çok kısa zamanda alanında en üste/tepeye çıkmak/ulaşmak
be an expert on a field f. bir şeyde uzman olmak
be an expert on a field f. bir alanda uzman olmak
Colloquial
field a grounder f. beyzbolda yerden giden topu eldivenle yakalamak/durdurmak
field a grounder f. beyzbolda yerden giden topu eldivenle tutmak/kurtarmak
Idioms
a fair field and no favor [dated] i. eşit şartlarda yarışma
a fair field and no favor [dated] i. adil koşullarda mücadele etme
a fair field and no favor [dated] i. adil şartlarda mücadele
a fair field and no favor [dated] i. herkesin eşit şartlara/fırsatlara sahip olduğu ortam
a fair field and no favor [dated] i. kimsenin kimseye karşı bir üstünlüğünün/avantajının olmadığı ortam
a fair field and no favor [dated] i. herkesin eşit olduğu ortam
a fair field and no favor [dated] i. adil bir ortam
a fair field and no favor [dated] i. bir yarıştaki/mücadeledeki eşit şartlar
a fair field and no favor [dated] i. bir yarıştaki/mücadeledeki adil koşullar
a field day i. istediğini yapabilme özgürlüğü/fırsatı
a field day i. özgürce hareket edilebilme fırsatı
a field day i. istediği gibi davranma fırsatı/özgürlüğü
a field day i. meydanı boş bulma
a field day i. istediği gibi at oynatma
a level playing field i. adil şartların olduğu bir durum/ortam
a level playing field i. eşit şartların sağlandığı bir durum/ortam
a level playing field i. kimsenin kimseye karşı bir avantajının/üstünlüğünün olmadığı bir ortam
have a field day f. bayram etmek
have a field day f. bir şeyi kutlamak
have a field day f. çok eğlenmek
have a field day f. çok iyi zaman geçirmek
have a field day f. hoşça vakit geçirmek
compete on a level playing field f. eşit şartlarda rekabet etmek
have a field day f. felekten bir gün çalmak
field a question f. yöneltilen soruyu cevaplamak
field a question f. yöneltilen soruya cevap vermek
Technical
calibration of field pyranometers by comparison to a reference pyranometer i. alan piranometrelerinin bir referans piranometre ile karşılaştırılarak kalibrasyonu
measurement of the electrostatic field generated by a running light conveyor belt i. çalışan bantın oluşturduğu elektrostatik alanın ölçümü
electrostatic field by a running light conveyor belt i. çalışan hafif konveyör bandın oluşturduğu elektrostatik alan
engineering method in an essentially free field over a reflecting plane i. esas olarak bir yansıtma düzlemi boyunca açık bir alanda kullanılan mühendislik metodu
engineering methods for free-field conditions over a reflecting plane i. yansıtıcı bir düzlem boyunca serbest alan şartları için mühendislik yöntemleri
Computer
unlocking a field i. alanın kilidini açma
unlinking a field f. alanın bağını koparmak
select a field expr. alan seçin
create a single page field for me expr. benim için tek bir sayfa alanı yarat
Math
simple extension of a field i. basit cisim genişlemesi
algebraic extension of a field i. cebirsel cisim genişlemesi
Basketball
a three-point field goal i. üç sayılık