İngilizce | Türkçe | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
Genel | commoner i. | sıradan insan/kişi | ||
He did not trust the common people. Sıradan insanlara güvenmiyordu. More Sentences |
||||
Genel | commoner i. | halktan olan kimse | ||
Genel | commoner i. | halk tabakasından kimse | ||
Genel | commoner i. | avam | ||
Genel | commoner i. | sıradan kimse | ||
Genel | commoner i. | alelade insan | ||
Genel | commoner i. | sıradan kişi | ||
Genel | commoner s. | daha yaygın | ||
Genel | commoner s. | daha sıradan | ||
Genel | commoner s. | daha alışılmış | ||
Law | ||||
Hukuk | commoner i. | umumi arazi üzerinde başka kişilerle müşterek hakka sahip kimse | ||
Hukuk | commoner i. | avam kamarası mensubu | ||
Hukuk | commoner i. | londra'nın ana karar organını teşkil eden mahkemeye mensup kimse | ||
Technical | ||||
Teknik | commoner i. | halk tabakasından olan kimse |
İngilizce | Türkçe | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
Genel | commoner [obsolete] i. | fahişe | ||
Genel | commoner [obsolete] i. | orospu | ||
Genel | commoner [obsolete] i. | hayat kadını | ||
Education | ||||
Eğitim | commoner [uk] i. | burssuz okuyan üniversite öğrencisi | ||
Eğitim | commoner [uk] i. | burslu olmayan öğrenci | ||
Eğitim | fellow-commoner i. | (öğretim üyeleriyle birlikte yemek yiyebilen) cambridge öğrencisi | ||
Eğitim | fellow-commoner i. | oxford öğrencisi | ||
Eğitim | fellow-commoner i. | trinity college öğrencisi | ||
History | ||||
Tarih | gentleman commoner i. | eskiden oxford ve cambridge üniversitelerine normal halktan daha fazla ücret ödemesi gereken ayrıcalıklı bir sınıf |