İngilizce | Türkçe | |||
---|---|---|---|---|
Common Usage | ||||
Yaygın Kullanım | queen i. | kraliçe | ||
I should also like to welcome Her Majesty Queen Rania Al-Abdullah, who joins us in the official gallery. Ayrıca resmi salonda bizlerle birlikte olan Majesteleri Kraliçe Rania Al-Abdullah'a da hoş geldiniz demek istiyorum. More Sentences |
||||
General | ||||
Genel | queen i. | kralın karısı | ||
The king's wife held the title of queen. Kralın karısı, kraliçe unvanını taşıyordu. More Sentences |
||||
Genel | queen i. | (iskambilde) kız | ||
He drew the queen of hearts from the deck of cards. İskambil destesinden kupa kızını çekti. More Sentences |
||||
Genel | queen i. | (yarışma, güzellik) kraliçe | ||
She was crowned the beauty queen in the pageant. Yarışmada güzellik kraliçesi seçildi. More Sentences |
||||
Genel | queen i. | (böcek kolonisinde) kraliçe | ||
The queen bee is responsible for laying eggs. Kraliçe arı, yumurtlamaktan sorumludur. More Sentences |
||||
Genel | queen i. | (satrançta) vezir | ||
The player sacrificed her queen to win the game. Satranç oyuncusu, oyunu kazanmak için vezirini feda etti. More Sentences |
||||
Genel | queen i. | (ingiltere'de unvan) kraliçe | ||
"Her Majesty the Queen" refers to the official title of the queen of the United Kingdom. Majesteleri Kraliçe, Birleşik Krallık kraliçesinin resmi unvanıdır. More Sentences |
||||
Genel | queen i. | (müzik grubu) queen | ||
He is a fan of Queen. O, Queen müzik grubunu çok seviyor. More Sentences |
||||
Genel | queen i. | kadın hükümdar | ||
Queen Elizabeth II was the reigning monarch of the United Kingdom. Kraliçe II. Elizabeth, Birleşik Krallık'ın saltanat süren hükümdarıydı. More Sentences |
||||
Genel | queen f. | (satrançta piyonu) vezir yapmak | ||
He strategically moved his pawn to queen it. Stratejik bir hamleyle piyonunu vezire çıkardı. More Sentences |
||||
Chess | ||||
Satranç | queen | vezir | ||
Tom promoted his pawn into a queen. Tom piyonunu vezire yükseltti. More Sentences |
||||
Slang | ||||
Argo | queen | nonoş | ||
You can't call my best friend queen. En iyi arkadaşıma nonoş diyemezsin. More Sentences |
||||
General | ||||
Genel | queen i. | melike | ||
Genel | queen i. | sultan | ||
Genel | queen i. | ece | ||
Genel | queen i. | sevgili | ||
Genel | queen i. | seçkin kadın | ||
Genel | queen i. | 153 x 203 cm boyutlarında iki kişilik yatak | ||
Genel | queen i. | cazibeli kadın | ||
Genel | queen i. | kraliçe boy yatak | ||
Genel | queen i. | cazibeli kız | ||
Genel | queen i. | çekici kadın | ||
Genel | queen i. | çekici kız | ||
Genel | queen f. | kraliçe yapmak | ||
Genel | queen f. | kraliçelik yapmak | ||
Genel | queen f. | kraliçe olarak yönetmek | ||
Furniture | ||||
Mobilya | queen s. | kraliçe boy yatak ile ilgili | ||
Mobilya | queen s. | kraliçe boy yatağa ilişkin | ||
Zoology | ||||
Zooloji | queen i. | kraliçe çıplak kör fare | ||
Zooloji | queen i. | çıplak kör fare kolonisindeki en büyük ve tek doğurgan fare | ||
Zooloji | queen i. | olgun dişi kedi | ||
Apiculture | ||||
Arıcılık | queen i. | kraliçe arı | ||
Arıcılık | queen | arıbeyi | ||
Arıcılık | queen | anaarı | ||
Arıcılık | queen | ana arı | ||
Chess | ||||
Satranç | queen f. | (piyonu) vezire sürmek | ||
Satranç | queen | vezir çıkmak | ||
Satranç | queen | ferz | ||
Card | ||||
İskambil | queen i. | dam | ||
İskambil | queen | kız | ||
Slang | ||||
Argo | queen i. | drag queen ifadesinin kısaltması | ||
Argo | queen i. | zenne | ||
Argo | queen i. | kadın elbisesi giyen erkek | ||
Argo | queen i. | feminenliğin farklı biçim ve boyutlarını teatral bir performans olarak sergileyen kişi | ||
Argo | queen i. | kadın gibi giyinmiş ve özellikle kadın görüntüsünü şov için abartan erkek | ||
Argo | queen | top | ||
Argo | queen | homoseksüel | ||
Argo | queen | puşt | ||
Argo | queen | oğlan | ||
Argo | queen | ibne | ||
Argo | queen | eşcinsel |