İngilizce | Türkçe | |||
---|---|---|---|---|
Common Usage | ||||
Yaygın Kullanım | relieve f. | rahatlatmak | ||
I'm very relieved to hear that. Onu duymak beni çok rahatlattı. More Sentences |
||||
General | ||||
Genel | relieve f. | rahatlatmak | ||
I can't tell you how relieved that makes me feel. Bunun beni ne kadar rahatlattığını anlatamam. More Sentences |
||||
Genel | relieve f. | yatıştırmak | ||
It's an excellent method to relieve stress. Bu, stresi yatıştırmak için mükemmel bir yöntem. More Sentences |
||||
Genel | relieve f. | dindirmek | ||
This ointment can help relieve your pain. Bu merhemin acınızı dindirmeye yardımı olabilir. More Sentences |
||||
Genel | relieve f. | (sıkıntıdan/endişeden) kurtarmak | ||
I relieved him of his burden. Onu yükünden kurtardım. More Sentences |
||||
Genel | relieve f. | (yükü/külfeti) azaltmak | ||
Listening to music can be a powerful way of relieving stress. Müzik dinlemek stresi azaltmanın etkili bir yolu olabilir. More Sentences |
||||
Genel | relieve f. | salmak | ||
We relieved the maid for the evening. Akşam için hizmetçiyi saldık. More Sentences |
||||
Genel | relieve f. | renklendirmek | ||
The grey couch was relieved by tiny pink polka dots. Gri kanepe, küçük pembe puantiyelerle renklendirilmişti. More Sentences |
||||
Genel | relieve f. | kurtulmak | ||
The capital city was finally relieved from the enemy. Payitaht nihayet düşmanın elinden kurtulmuştu. More Sentences |
||||
Technical | ||||
Teknik | relieve f. | dindirmek | ||
Resolution 1441 calls us also to witness and to relieve the sufferings of the Iraqi people. 1441 sayılı Karar bizi aynı zamanda Irak halkının acılarına tanıklık etmeye ve bu acıları dindirmeye çağırmaktadır. More Sentences |
||||
Teknik | relieve f. | hafifletmek | ||
This software should relieve the bottleneck we are experiencing. Bu yazılım yaşamakta olduğumuz darboğazı hafifletecektir. More Sentences |
||||
Common Usage | ||||
Yaygın Kullanım | relieve f. | yüreğine su serpmek | ||
Yaygın Kullanım | relieve f. | gönlünü ferahlatmak | ||
General | ||||
Genel | relieve f. | teskin etmek | ||
Genel | relieve f. | yaralarını sarmak | ||
Genel | relieve f. | sıkıntısını hafifletmek | ||
Genel | relieve f. | renk katmak | ||
Genel | relieve f. | teselli vermek | ||
Genel | relieve f. | sadaka vermek | ||
Genel | relieve f. | çare bulmak | ||
Genel | relieve f. | avutmak | ||
Genel | relieve f. | nöbeti devralmak | ||
Genel | relieve f. | kabartma yapmak | ||
Genel | relieve f. | ferahlatmak | ||
Genel | relieve f. | yardım yapmak | ||
Genel | relieve f. | yardım etmek | ||
Genel | relieve f. | nöbetini devralmak | ||
Genel | relieve f. | içini rahatlatmak | ||
Genel | relieve f. | dikkat çekmesini sağlamak | ||
Genel | relieve f. | belirginleştirmek | ||
Genel | relieve f. | yara (ları) sarmak | ||
Genel | relieve f. | yarasını sarmak | ||
Genel | relieve f. | içine su serpmek | ||
Genel | relieve f. | (yükü/külfeti) hafifletmek | ||
Genel | relieve f. | tekdüzelikten kurtarmak | ||
Genel | relieve f. | renk katmak | ||
Genel | relieve f. | farklılaştırmak | ||
Colloquial | ||||
Konuşma Dili | relieve f. | çalmak | ||
Konuşma Dili | relieve f. | soymak | ||
Konuşma Dili | relieve f. | yoksun bırakmak | ||
Konuşma Dili | relieve f. | hırsızlık yapmak | ||
Trade/Economic | ||||
Ticaret/Ekonomi | relieve f. | ibra etmek | ||
Technical | ||||
Teknik | relieve i. | boşaltma | ||
Teknik | relieve i. | yükünü alma | ||
Teknik | relieve f. | (kesme takımına) boşluk açısı vermek | ||
Teknik | relieve f. | bağıl devinimde darlığı gidermek | ||
Teknik | relieve f. | açıklık elde etmek için kesme makinesinden küçük bir miktar kesmek | ||
Teknik | relieve f. | azaltmak | ||
Teknik | relieve f. | boşaltmak | ||
Automotive | ||||
Otomotiv | relieve f. | basınç düşürmek | ||
Otomotiv | relieve f. | gaz akışını rahatlatmak | ||
Military | ||||
Askeri | relieve f. | kuşatmadan kurtarmak | ||
Baseball | ||||
Beysbol | relieve f. | maçın sonlarına doğru oyuna girip isabetli atışlar yapmak | ||
Archaic | ||||
Eski Kullanım | relieve f. | öne çıkarmak | ||
Eski Kullanım | relieve f. | etkili hale getirmek |