Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Eşanlam
Cümleler
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Türkçe - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Almanca - İngilizce
Geçmiş
be nothing
Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau
"be nothing"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 135 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
General
1
Genel
be nothing to worry about
f.
endişelenecek bir şey bulunmamak
2
Genel
be nothing to worry about
f.
endişelenecek bir şey olmamak
Phrases
3
İfadeler
nothing could be further from (something)
expr.
(bir şeyden) ancak bu kadar uzak olabilir
4
İfadeler
nothing could be further from (something)
expr.
(bir şeyle) ancak bu kadar alakasız olabilir
5
İfadeler
nothing could be further from (something)
expr.
(bir şeyle) uzaktan yakından hiç ilgisi/alakası yok
6
İfadeler
nothing could be further from my mind, thoughts, the truth
expr.
aklımdan bile geçmedi
7
İfadeler
nothing could be further from my mind, thoughts, the truth
expr.
işin gerçeği ise bundan tamamen farklı/bunun tamamen tersi
8
İfadeler
nothing could be further from my mind, thoughts, the truth
expr.
gerçekle/gerçekte olanlarla uzaktan yakından ilgisi/alakası yok
9
İfadeler
mental illness is nothing to be ashamed of
expr.
akıl hastalığı utanılacak bir şey değil
Proverb
10
Atasözü
blessed is he who expects nothing for he shall never be disappointed
bir şey beklemeyen (çok şey umut etmeyen) hayal kırıklığına uğramaz
11
Atasözü
blessed is he who expects nothing, for he shall never be disappointed
beklentisi olmayanın hayal kırıklığı olmaz
Colloquial
12
Konuşma Dili
be on a hiding to nothing
f.
başarısızlığa mahkum olmak
13
Konuşma Dili
be on a hiding to nothing
f.
hezimete mahkum olmak
14
Konuşma Dili
be on a hiding to nothing
f.
kaybetmeye mahkum olmak
15
Konuşma Dili
be on a hiding to nothing
f.
kazanma şansı olmamak
16
Konuşma Dili
be as nothing (compared) to (someone or something)
f.
(biriyle veya bir şeyle) karşılaştırıldığında önemsiz olmak
17
Konuşma Dili
be as nothing (compared) to (someone or something)
f.
(birine veya bir şeye) kıyasla hiçbir şey olmak
18
Konuşma Dili
be nothing to somebody
f.
biri için hiçbir şey ifade etmemek
19
Konuşma Dili
be nothing to somebody
f.
biri için önemli olmamak
20
Konuşma Dili
be nothing to somebody
f.
biri için önemsiz olmak
21
Konuşma Dili
be nothing to somebody
f.
biri için bir önemi olmamak
22
Konuşma Dili
be nothing to somebody
f.
birinin sevdiği biri olmamak
23
Konuşma Dili
be nothing to somebody
f.
birinin gözünde bir değeri olmamak
24
Konuşma Dili
be as nothing (compared) to
f.
-in karşısında hiçbir şey olmak
25
Konuşma Dili
be as nothing (compared) to
f.
ile karşılaştırıldığında hiç önemli olmamak
26
Konuşma Dili
be nothing special
f.
özel bir şey olmamak
27
Konuşma Dili
be nothing special
f.
pek bir özelliği olmamak
28
Konuşma Dili
be nothing special
f.
ahım şahım bir şey olmamak
29
Konuşma Dili
be nothing special
f.
harika olmamak
30
Konuşma Dili
be nothing special
f.
kayda değer bir özelliği olmamak
31
Konuşma Dili
be nothing to do with (someone or something)
f.
(biriyle/bir şeyle) ilgisi olmamak
32
Konuşma Dili
be nothing to do with (someone or something)
f.
(biriyle/bir şeyle) bir bağlantısı olmamak
33
Konuşma Dili
be nothing to do with (someone or something)
f.
(birinden/bir şeyden) alakasız olmak
34
Konuşma Dili
be nothing to do with (someone or something)
f.
(biriyle/bir şeyle) bir bağı olmamak
35
Konuşma Dili
be nothing to do with (someone or something)
f.
(biriyle/bir şeyle) alakası olmamak
36
Konuşma Dili
be nothing to do with (someone or something)
f.
(birinden/bir şeyden) uzak durmak
37
Konuşma Dili
be nothing to do with somebody/something
f.
biriyle/bir şeyle bir ilgisi olmamak
38
Konuşma Dili
be nothing to do with somebody/something
f.
biriyle/bir şeyle bir bağlantısı olmamak
39
Konuşma Dili
be nothing to do with somebody/something
f.
biriyle/bir şeyle bir ilişkisi olmamak
40
Konuşma Dili
be nothing to do with somebody/something
f.
biriyle/bir şeyle bağlantı kurmayı reddetmek/istememek
41
Konuşma Dili
be nothing to do with somebody/something
f.
biriyle/bir şeyle ilişki kurmayı reddetmek/istememek
42
Konuşma Dili
be nothing to do with somebody/something
f.
biriyle/bir şeyle işi olmamak
43
Konuşma Dili
be nothing to do with somebody/something
f.
biriyle/bir şeyle bir ilgisi/bağlantısı olsun istememek
Idioms
44
Deyim
be nothing to shout about
f.
abartılacak kadar iyi olmamak
45
Deyim
be on a hiding to nothing
f.
boşa kürek sallamak
46
Deyim
be nothing much to write home about
f.
çok fazla değişiklik olmamak
47
Deyim
be nothing to sniff at
f.
hafife alınacak/küçümsenecek bir konu olmamak
48
Deyim
be nothing to sneeze at
f.
hafife alınacak/küçümsenecek bir konu olmamak
49
Deyim
be nothing much to write home about
f.
yeni birşey olmamak
50
Deyim
be nothing but skin and bone
f.
bir deri bir kemik olmak
51
Deyim
be nothing but skin and bone
f.
kaburgaları çıkmak
52
Deyim
be nothing but skin and bone
f.
kemikleri sayılmak
53
Deyim
be nothing but skin and bone
f.
kemik torbası olmak
54
Deyim
be nothing but skin and bones
f.
bir deri bir kemik olmak
55
Deyim
be nothing but skin and bones
f.
kaburgaları çıkmak
56
Deyim
be nothing but skin and bones
f.
kemikleri sayılmak
57
Deyim
be nothing but skin and bones
f.
kemik torbası olmak
58
Deyim
be as nothing to
f.
-in karşısında hiçbir şey olmak
59
Deyim
be as nothing to
f.
ile karşılaştırıldığında hiç önemli olmamak
60
Deyim
be nothing (much) to write home about
f.
(pek) kayda değer olmamak
61
Deyim
be nothing (much) to write home about
f.
(pek) dikkat çekici olmamak
62
Deyim
be nothing (much) to write home about
f.
(pek) matah olmamak
63
Deyim
be nothing (much) to write home about
f.
sıkıcı olmak
64
Deyim
be nothing (much) to write home about
f.
vasat olmak
65
Deyim
be nothing (much) to write home about
f.
orta karar olmak
66
Deyim
be nothing (much) to write home about
f.
sıradan olmak
67
Deyim
be nothing (much) to write home about
f.
(pek) ilginç olmamak
68
Deyim
be nothing (much) to write home about
f.
(pek) ahım şahım olmamak
69
Deyim
be nothing short of (something)
f.
(bir şeyden) kalır yanı olmamak
70
Deyim
be nothing short of (something)
f.
(bir şeyden) hallice olmak
71
Deyim
be nothing short of (something)
f.
(bir şeyden) başka bir şey olmamak
72
Deyim
be nothing short of (something)
f.
tamamen/tam anlamıyla (bir şey) olmak
73
Deyim
be nothing to shout about
f.
kayda değer olmamak
74
Deyim
be nothing to shout about
f.
dikkat çekici olmamak
75
Deyim
be nothing to shout about
f.
matah olmamak
76
Deyim
be nothing to shout about
f.
sıkıcı olmak
77
Deyim
be nothing to shout about
f.
vasat olmak
78
Deyim
be nothing to shout about
f.
orta karar olmak
79
Deyim
be nothing to shout about
f.
sıradan olmak
80
Deyim
be nothing to shout about
f.
ilginç olmamak
81
Deyim
be nothing to shout about
f.
ahım şahım olmamak
82
Deyim
be nothing to write home about
f.
pek kayda değer olmamak
83
Deyim
be nothing to write home about
f.
pek dikkat çekici olmamak
84
Deyim
be nothing to write home about
f.
pek matah olmamak
85
Deyim
be nothing to write home about
f.
sıkıcı olmak
86
Deyim
be nothing to write home about
f.
vasat olmak
87
Deyim
be nothing to write home about
f.
orta karar olmak
88
Deyim
be nothing to write home about
f.
sıradan olmak
89
Deyim
be nothing to write home about
f.
pek ilginç olmamak
90
Deyim
be nothing to write home about
f.
pek ahım şahım olmamak
91
Deyim
be nothing but skin and bone
f.
bir deri bir kemik olmak
92
Deyim
be nothing but skin and bone
f.
aşırı zayıf olmak
93
Deyim
be nothing but skin and bone
f.
bir deri bir kemik kalmak
94
Deyim
be nothing but skin and bone
f.
kemikleri sayılmak
95
Deyim
be nothing but skin and bone
f.
çöpe dönmek
96
Deyim
be nothing but skin and bone
f.
kaburgaları çıkmak
97
Deyim
be nothing but skin and bone
f.
kemik torbası olmak
98
Deyim
be nothing but skin and bones
f.
bir deri bir kemik olmak
99
Deyim
be nothing but skin and bones
f.
aşırı zayıf olmak
100
Deyim
be nothing but skin and bones
f.
bir deri bir kemik kalmak
101
Deyim
be nothing but skin and bones
f.
kemikleri sayılmak
102
Deyim
be nothing but skin and bones
f.
çöpe dönmek
103
Deyim
be nothing but skin and bones
f.
kaburgaları çıkmak
104
Deyim
be nothing but skin and bones
f.
kemik torbası olmak
105
Deyim
be nothing to somebody
f.
biri için hiçbir şey ifade etmemek
106
Deyim
be nothing to somebody
f.
biri için önemli olmamak
107
Deyim
be nothing to somebody
f.
biri için önemsiz olmak
108
Deyim
be nothing to somebody
f.
biri için bir önemi olmamak
109
Deyim
be nothing to somebody
f.
birinin sevdiği biri olmamak
110
Deyim
be nothing to somebody
f.
birinin gözünde bir değeri olmamak
111
Deyim
nothing could be further from my mind
expr.
doğrulukla yakından uzaktan ilgisi yok
112
Deyim
nothing could be further from the truth
expr.
gerçek olmakla alakası yok
113
Deyim
nothing could be further from the truth
expr.
tamamen gerçek dışı
114
Deyim
nothing could be further from the truth
expr.
gerçek olmakla yakından uzaktan ilgisi yok
115
Deyim
nothing to be sneezed at
expr.
hafife alınacak/küçümsenecek bir şey/konu değil
116
Deyim
nothing to be sneezed at
expr.
yabana atılacak bir şey/konu değil
117
Deyim
nothing to be sniffed at
expr.
hafife alınacak/küçümsenecek bir şey/konu değil
118
Deyim
nothing to be sniffed at
expr.
yabana atılacak bir şey/konu değil
119
Deyim
nothing could be further from my mind
expr.
aklımın ucundan bile geçmez
Speaking
120
Konuşma
nothing could be further from my mind
expr.
aklımdan bile geçmez
121
Konuşma
nothing could be further from my mind
expr.
aklımın ucundan geçmez
122
Konuşma
it's nothing to be embarrassed of
expr.
bunda utanılacak bir şey yok
123
Konuşma
nothing could be better
expr.
daha iyisi can sağlığı
124
Konuşma
nothing can be forgotten
expr.
hiçbir şey unutulmaz
125
Konuşma
nothing could be further from my mind
expr.
hiç aklıma gelmemişti
126
Konuşma
nothing could be further from my mind
expr.
hiç aklımda yoktu
127
Konuşma
there is nothing to be anxious about
expr.
endişelenecek bir şey yok
128
Konuşma
there's nothing to be afraid of
expr.
korkacak hiç bir şey yok
129
Konuşma
that low-lying/good-for-nothing/piece of worthless junk/shit who is supposed to be your husband/father/mother/wife
expr.
o kocan/baban/annen/karın olacak herif/kadın
130
Konuşma
there is nothing to be anxious about
expr.
kaygılanacak bir şey yok
131
Konuşma
there is nothing to be afraid of
expr.
korkacak bir şey yok
132
Konuşma
there's nothing to be afraid of
expr.
korkacak bir şey yok
133
Konuşma
there's nothing to be embarrassed about
expr.
utanacak bir şey yok ki bunda
134
Konuşma
that's nothing to be ashamed of
expr.
utanılacak bir şey yok
135
Konuşma
don't be fooled by what you see because nothing is what it seems
expr.
gördüklerinize aldanmayın çünkü hiçbir şey göründüğü gibi değil
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of be nothing
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy