the span - Türkçe İngilizce Sözlük

the span

"the span" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 114 sonuç

İngilizce Türkçe
Common Usage
span i. süre
My son has a very short attention span.
Oğlumun dikkat süresi çok kısadır.

More Sentences
General
span i. uzunluk
The bridge has a span of 100 meters.
Köprünün uzunluğu 100 metre.

More Sentences
span i. süre
Young children have short attention spans.
Küçük çocukların dikkat süreleri kısadır.

More Sentences
span i. açıklık (kemer/köprü ayakları arasındaki)
The bridge has a main span of 50 meters.
Köprünün ana açıklığı 50 metre.

More Sentences
span i. içinde
Food prices have changed dramatically in a span of one year.
Gıda fiyatları bir yıl içinde dramatik bir şekilde değişti.

More Sentences
span i. (kanat) açıklığı
This exotic moth has a wingspan of 15 cm.
Bu egzotik güve 15 cm kanat açıklığına sahip.

More Sentences
span f. kapsamak
His work spanned all aspects of art, from paintings and installations to music and film.
Çalışmaları, resim ve enstalasyonlardan müzik ve filme kadar sanatın tüm yönlerini kapsıyordu.

More Sentences
span f. sürmek
His journalism career spanned nearly five decades.
Gazetecilik kariyeri yaklaşık elli yıl sürdü.

More Sentences
span f. (köprü) üstünden geçmek
A large bridge spans the river.
Nehrin üstünden büyük bir köprü geçiyor.

More Sentences
Technical
span yayılmak
They established a world empire spanning three continents, lasting until the 20th century.
Üç kıtaya yayılan ve 20. yüzyıla kadar hüküm süren bir cihan imparatorluğu kurdular.

More Sentences
Common Usage
span i. karış
General
span i. kolların genişliği
span i. genişlik
span i. sera
span i. kanat genişliği
span i. kısa süre
span i. kiriş
span i. an
span i. müddet
span i. çifte koşulmuş öküz
span i. zincir
span i. ölçüt
span i. mesafe
span i. dar alan
span i. sınırlı alan
span i. küçük yer
span i. zaman aralığı
span i. zaman dilimi
span i. mühlet
span i. belirli süre
span i. bellek süresi
span i. (kuzey iskoçya'da kullanılan) tereyağı ölçüm birimi
span i. aynı türden iki nesne
span i. iki nokta arası mesafe
span i. iki nokta arası aralık
span i. iki yana açık halde oturma
span i. bacaklarını iki yana açarak dikilme
span i. bacakları açık şekilde ayakta durma
span f. içermek
span f. bağlamak
span f. karışla ölçmek
span f. uzatmak
span f. karışlamak
span f. germek
span f. üzerine köprü kurmak
span f. üstünden geçmek (köprü bir yerin)
span f. yaşamak (bir çağın belirli bir dönemini)
span f. üstünden geçmek (kemer yolun)
span f. bukağılamak
span f. arabaya koşmak
span f. sıkıca kavramak
span f. kapmak
span f. yakalamak
span f. parmak ile tutmak
span f. parmak ile kavramak
span f. zikzak çizerek geçmek
span f. içinden geçmek
span f. karşısına geçmek
span f. süresince uzanmak
span f. boyunca uzanmak
span f. üzerine kavis çizmek
span f. bir yerden diğerine uzanmak
span f. zamana yaymak
span f. çapraz eleman ile kapatmak
span f. çapraz eleman ile örtmek
span f. tırtıl gibi ilerlemek
span f. tırtıl gibi hareket etmek
span f. bağlamak
span f. birleştirmek
span f. takmak
span f. halat ile bağlamak
span f. (yük hayvanını) araca bağlamak
span f. (yayı) bükmek
span f. köprü kurmak
span zf. yayarak
span zf. uzatarak
span zf. çekerek
Technical
span i. aralık
span i. açıklık
span i. direk açıklığı
span i. kancalı gergi halatı
span i. çıpa halatı
span i. çapa halatı
span i. dağcılıkta kullanılan bir tür iniş halatı
span kanat boyu
span ölçüm erimi
span karış
span mesafe
span kanat uçları arasındaki mesafe
span karış uzunluğu
span köprü açıklığı
Computer
span ölçüm aralığı
span yayılma alanı
span yayılma alanı yayılmak
span erim aralığı
span yayılma
Informatics
span i. direk açıklığı
span ölçüm aralığı
Construction
span i. ayak açıklığı
span i. açıklık
span köprü gözü
Automotive
span kanat uzunluğu
Aeronautic
span kanat açıklığı
Marine
span falaka
Math
span i. uzayı germe
span f. (vektör uzayına ait alt uzayda) uzayı germek
Marine Biology
span f. (balina) düzensizce yüzeye çıkarak yüzmek
Zoology
span i. (birlikte sürülen) at sürüsü
span i. (birlikte güdülen) hayvan sürüsü
span i. öküz sürüsü
span i. (birlikte sürülen) öküz grubu
Military
span f. çakmak ile hazırlamak
span f. çakmak ile kurmak
span f. anahtar ile kurmak

"the span" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 8 sonuç

İngilizce Türkçe
General
measure by the span f. karışlamak
Idioms
have the attention span of a gnat f. dikkati zayıf olmak
have the attention span of a gnat f. dikkati çabuk/hemen dağılmak
have the attention span of a gnat f. dikkat eksikliği/dağınıklığı olmak
have the attention span of a mosquito f. dikkati zayıf olmak
have the attention span of a mosquito f. dikkati çabuk/hemen dağılmak
have the attention span of a mosquito f. dikkat eksikliği/dağınıklığı olmak
Construction
single span single combined or the prefabricated components of composite lintels i. tek açıklıklı tekli birleşik veya kompozit lentonların önyapımlı elemanları