Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Eşanlam
Cümleler
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Türkçe - İngilizce
Geçmişi Gizle
Geçmiş Detayları
Geçmişi Sil
Geçmiş :
new york'ta bir ilçe
barras
to die
Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau
Geçmiş
Cümleler
"to die"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 88 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
General
1
Genel
want to die
f.
ölmek istemek
I don't
want to die
in some ugly hospital pajamas.
Çirkin hastane pijamalarıyla
ölmek istemiyorum.
More Sentences
2
Genel
want to die
f.
ölmeyi istemek
Tom told me he
wants to die.
Tom bana
ölmek istediğini
söyledi.
More Sentences
Colloquial
3
Konuşma Dili
cross my heart (and point to god/hope to die)
expr.
yemin ederim ki
I
cross my heart
and hope to die that this will stay between us.
Yemin ederim ki
bu aramızda kalacak.
More Sentences
General
4
Genel
the worst way to die
i.
en kötü ölüm şekli
5
Genel
die to know something
f.
meraktan çatlamak
6
Genel
die allegedly due to doctors' negligence
f.
doktorların ihmalinden öldüğü iddia edilmek
Phrasals
7
Öbek Fiiller
die to
f.
için ölmek
8
Öbek Fiiller
die to
f.
için ölüp bitmek
9
Öbek Fiiller
die to
f.
için yanıp tutuşmak
Phrases
10
İfadeler
place to see before you die
expr.
ölmeden önce görülmesi gereken yer
11
İfadeler
places to see before you die
expr.
ölmeden önce görülmesi gereken yerler
Proverb
12
Atasözü
you have to eat a peck of dirt before you die
(üzülme/dert etme) herkes payına düşeni yaşar/herkes sıkıntı yaşar
13
Atasözü
we (all) have to eat a peck of dirt before we die
ufak tefek sağlıksız şeylerden/kaçamaklardan zarar gelmez/ölmeyiz
14
Atasözü
we (all) have to eat a peck of dirt before we die
azıcık kirden/pislikten zarar gelmez/ölmeyiz
Colloquial
15
Konuşma Dili
cross one's heart and hope to die
f.
vallahi billahi demek
16
Konuşma Dili
cross one's heart and hope to die
f.
yemin etmek
17
Konuşma Dili
about to die
expr.
gidici
18
Konuşma Dili
about to die
expr.
ölmek üzere
19
Konuşma Dili
fixing to die
expr.
ölüme yaklaşıyor
20
Konuşma Dili
fixing to die
expr.
büyük ihtimalle ölecek
21
Konuşma Dili
fixing to die (ftd)
expr.
ölüyor
22
Konuşma Dili
fixing to die (ftd)
expr.
ölmek üzere
23
Konuşma Dili
cross my heart (and point to god/hope to die)
expr.
allah canımı alsın ki
24
Konuşma Dili
cross my heart (and point to god/hope to die)
expr.
allah belamı versin ki
25
Konuşma Dili
cross my heart (and point to god/hope to die)
expr.
ekmek musaf çarpsın ki
26
Konuşma Dili
cross my heart (and point to god/hope to die)
expr.
iki gözüm önüme aksın ki
27
Konuşma Dili
cross my heart (and point to god/hope to die)
expr.
vallahi billahi
28
Konuşma Dili
cross my heart (and point to god/hope to die)
expr.
vallahi de billahi de
29
Konuşma Dili
ftd (fixing to die)
kısalt.
ölmek üzere
30
Konuşma Dili
ftd (fixing to die)
kısalt.
ölebilir
31
Konuşma Dili
ftd (fixing to die)
kısalt.
bir ayağı çukurda
32
Konuşma Dili
ftd (fixing to die)
kısalt.
her an ölebilir
Idioms
33
Deyim
be doomed to die on the vine
f.
dalında solmaya mahkum olmak
34
Deyim
sit around and wait to die
f.
oturup ölmeyi beklemek
35
Deyim
sit around waiting to die
f.
oturup ölmeyi beklemek
36
Deyim
want to curl up and die
f.
(utançtan) yer yarılıp içine girmek
37
Deyim
want to curl up and die
f.
utancından yerin dibine geçmek
38
Deyim
want to curl up and die
f.
utancından ölmek istemek
39
Deyim
want to curl up and die
f.
(utançtan) yerin dibine girmek istemek (yer yarılsaydı da içine girseydim)
40
Deyim
want to curl up and die
f.
utançtan yerin dibine geçmek
41
Deyim
want to curl up and die
f.
utancından yerin dibine girmek
42
Deyim
want to curl up and die
f.
(utançtan) yerin dibine girmek
43
Deyim
cross my heart (and hope to die)
expr.
allah canımı alsın ki
44
Deyim
cross my heart (and hope to die)
expr.
allah belamı versin ki
45
Deyim
cross my heart (and hope to die)
expr.
ekmek mushaf çarpsın ki
46
Deyim
want to curl up and die
expr.
yer yarılsa da içine girsem (demek)
47
Deyim
cross my heart (and hope to die)
expr.
yemin ederim ki
48
Deyim
hill to die on
expr.
her şeye rağmen taviz verilmeyecek şey
49
Deyim
hill to die on
expr.
ısrarla üzerinde durulacak şey
50
Deyim
hill to die on
expr.
ödün verilmemesi gereken şey
51
Deyim
hill to die on
expr.
zorluklara rağmen sıkı sıkıya bağlı kalınacak şey
52
Deyim
it's to die
expr.
aşırı derecede güzel/hoş
53
Deyim
it's to die
expr.
harika
54
Deyim
it's to die
expr.
muhteşem
55
Deyim
it's to die
expr.
uğrunda ölecek kadar harika
56
Deyim
it's to die
expr.
ölümcül derecede güzel/hoş
57
Deyim
it's to die
expr.
uğruna ölünebilir
58
Deyim
it's to die for
expr.
aşırı derecede güzel
59
Deyim
it's to die for
expr.
harika
60
Deyim
it's to die for
expr.
muhteşem
61
Deyim
it's to die for
expr.
uğrunda ölecek kadar harika
62
Deyim
it's to die for
expr.
ölümcül derecede güzel
Speaking
63
Konuşma
how many more people have to die before this is over?
expr.
bu sona ermeden daha kaç kişi ölmek zorunda?
64
Konuşma
do you want her to die?
expr.
onun ölmesini mi istiyorsun?
65
Konuşma
I want you to die
expr.
ölmeni istiyorum
66
Konuşma
it's good to die
expr.
ölmek güzeldir
67
Konuşma
I thought I was going to die
expr.
öleceğimi sandım
68
Konuşma
he deserved to die
expr.
o ölmeyi hak etti
69
Konuşma
I thought I was going to die
expr.
nerdeyse ölüyordum
70
Konuşma
are you afraid to die?
expr.
ölmekten korkuyor musun?
71
Konuşma
he deserved to die
expr.
ölmeyi hak etti
72
Konuşma
I don't want to die
expr.
ölmek istemiyorum
73
Konuşma
top ten things to do before you die
expr.
ölmeden önce yapacağınız on şey
74
Konuşma
are you ready to die?
expr.
ölmeye hazır mısın?
75
Konuşma
I want to die
expr.
ölmek istiyorum
76
Konuşma
I don't want to die
expr.
ölmek istemiyorum
77
Konuşma
he'll be the third to die
expr.
ölen üçüncü kişi olacak
78
Konuşma
do you want him to die?
expr.
onun ölmesini mi istiyorsun?
79
Konuşma
my battery is about to die
expr.
şarjım bitmek üzere
Law
80
Hukuk
right to die
i.
ölümcül hastalık halinde yaşamı uzatmak için alınacak tıbbi önlemleri reddetme hakkı
81
Hukuk
right to die
i.
ölme hakkı
82
Hukuk
right to die
i.
ölüm cezasına çarptırılan kimsenin (temyize gitmek) direnmeyi reddetme hakkı
83
Hukuk
right to die
i.
kahramanca yöntemlerle hayatta tutulmak yerine onurlu şekilde ölmeye karar verme hakkı
84
Hukuk
right-to-die
s.
ölümcül hasta veya komada olan kimsenin hayatta tutulmayı reddetme hakkını savunan
Slang
85
Argo
to die for
i.
aşırı derecede güzel
86
Argo
to die for
expr.
harika
87
Argo
to die for
expr.
muhteşem
88
Argo
to die for
expr.
uğrunda ölecek kadar harika
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of to die
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy