Geçmiş

to end something

"to end something" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 38 sonuç

	Kategori	İngilizce	Türkçe
Phrasals
1	Öbek Fiiller	end up (as)( something ) to become something f.	sonunda (bir şey) olmak/yapmak
Colloquial
2	Konuşma Dili	a (something) to end all (somethings) i.	aşılamayacak bir şey
3	Konuşma Dili	the something to end all somethings i.	aşılamayacak bir şey
4	Konuşma Dili	a (something) to end all (somethings) i.	daha üstünü yapılamayacak bir şey
5	Konuşma Dili	the something to end all somethings i.	daha üstünü yapılamayacak bir şey
6	Konuşma Dili	a (something) to end all (somethings) i.	(bir şeye) son noktayı koyacak (bir şey)
7	Konuşma Dili	the something to end all somethings i.	bir şeye son noktayı koyacak bir şey
Idioms
8	Deyim	not be able to tell one end (of something) from the other f.	elifi mertek sanmak
9	Deyim	not be able to tell one end (of something) from the other f.	bir konuda kara cahil/kör cahil/zırcahil olmak
10	Deyim	not be able to tell one end (of something) from the other f.	bir konuda hiç bilgisi olmamak
11	Deyim	not be able to tell one end (of something) from the other f.	bir şeyi diğerinden (başını sonundan/sağını solundan) ayıramamak
12	Deyim	not be able to tell one end (of something) from the other f.	başını sonunu bilememek
13	Deyim	not be able to tell one end (of something) from the other f.	neyin nerede başlayıp bittiğini bilememek
14	Deyim	not be able to tell one end (of something) from the other f.	(bir konu hakkında) beyan edebileceği bir bilgisi olmamak
15	Deyim	not be able to tell one end (of something) from the other f.	bir konuda zırcahil olmak
16	Deyim	not be able to tell one end (of something) from the other f.	(bir konu hakkında) hiçbir şey bilmemek
17	Deyim	not be able to tell one end (of something) from the other f.	(bir konu hakkında) hiçbir fikri olmamak
18	Deyim	bring something to an end f.	bir şeyi sonlandırmak
19	Deyim	bring something to an end f.	bir şeye son vermek
20	Deyim	put an end to something f.	bir şeye bir son vermek
21	Deyim	put an end to something f.	bir şeye nokta koymak
22	Deyim	end up (as) (something ) to become something f.	önünde sonunda (bir şey) olmak
23	Deyim	end up (as) (something ) to become something f.	sonu (bir şey) olarak bitmek
24	Deyim	not know/not be able to tell one end of something from the other f.	hiçbir bilgisi olmamak
25	Deyim	not know/not be able to tell one end of something from the other f.	hiçbir şey anlamamak
26	Deyim	not know/not be able to tell one end of something from the other f.	hiçbir fikri olmamak
27	Deyim	not know/not be able to tell one end of something from the other f.	bir konuda zır cahil olmak
28	Deyim	not know/not be able to tell one end of something from the other f.	başını sonundan ayırt edememek
29	Deyim	not know/not be able to tell one end of something from the other f.	başını sonunu bilememek
30	Deyim	bring (someone or something) to a dead end f.	(birini/bir şeyi) çıkmaza sokmak
31	Deyim	bring (someone or something) to a dead end f.	(birini/bir şeyi) içinden çıkılmaz bir duruma sokmak/hale getirmek
32	Deyim	bring something to a dead end f.	bir şeyi çıkmaza sokmak
33	Deyim	bring something to a dead end f.	bir şeyi içinden çıkılmaz bir duruma sokmak/hale getirmek
34	Deyim	bring something to a dead end f.	bir şeyi çıkmaza sürüklemek
35	Deyim	bring something to a dead end f.	bir şeyi kör noktaya getirmek
36	Deyim	bring something to a dead end f.	bir şeyi bitirmek
37	Deyim	bring something to a dead end f.	bir şeyi yolun sonuna getirmek
38	Deyim	no end in sight to something expr.	ufukta bir değişiklik görünmüyor