to vote

"to vote" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 30 sonuç

	Kategori	İngilizce	Türkçe
General
1	Genel	right to vote i.	oy hakkı
We are, then, creating the conditions for European lists and for a uniform European right to vote. O halde Avrupa listeleri ve tek tip bir Avrupa oy hakkı için gerekli koşulları yaratıyoruz. More Sentences
Law
2	Hukuk	right to vote i.	oy hakkı
It expressly confirmed that only last year, when the uniform right to vote was introduced. Geçen yıl tek tip oy hakkı getirildiğinde bu açıkça teyit edildi. More Sentences
3	Hukuk	right to vote i.	oy hakkı
The 20th century began with women fighting for the right to vote. 20. yüzyıl kadınların oy hakkı için mücadele etmesiyle başladı. More Sentences
Politics
4	Siyasal	right to vote i.	oy hakkı
Member States' exclusion of this small territory from the right to vote reflects no credit on them. Üye Devletlerin bu küçük bölgeyi oy hakkından mahrum bırakması, onlara hiçbir itibar kazandırmaz. More Sentences
General
5	Genel	be entitled to vote f.	oy kullanma yaşında olmak
6	Genel	put something to vote f.	oya sunmak
7	Genel	be eligible to vote f.	oy kullanma yaşında olmak
8	Genel	put something to vote f.	oylamaya sunmak
9	Genel	be eligible to vote f.	oy kullanma ehliyeti olmak
10	Genel	entitled to vote s.	oy hakkına sahip
11	Genel	qualified to vote s.	oy hakkına sahip
Idioms
12	Deyim	old enough to vote s.	oy verecek yaşta
13	Deyim	old enough to vote s.	seçimlerde oy kullanabilecek yaşta
14	Deyim	old enough to vote s.	yeterince olgun
15	Deyim	old enough to vote s.	kemale ermiş
16	Deyim	old enough to vote s.	birçok şeyi anlayacak yaşta
Speaking
17	Konuşma	you're not old enough to vote expr.	sen oy verecek yaşta değilsin
Law
18	Hukuk	the right to vote i.	oy kullanma hakkı
19	Hukuk	the right to vote i.	oy verme özgürlüğü
20	Hukuk	disallowing from right to vote i.	rey hakkından mahrumiyet
21	Hukuk	participation to vote i.	reye iştirak
Politics
22	Siyasal	right to vote i.	oy kullanma hakkı
23	Siyasal	right to vote i.	oy verme hakkı
24	Siyasal	the right to vote and be represented i.	oy kullanma ve temsil edilme hakkı
25	Siyasal	propensity to vote i.	oy kullanma isteği
26	Siyasal	entitled to vote i.	oy kullanma hakkına sahip olma
27	Siyasal	right to vote i.	seçme hakkı
28	Siyasal	right to vote and stand for election i.	seçme ve seçilme hakkı
29	Siyasal	the right to vote and to stand as a candidate at elections i.	seçme ve seçilme hakkı
30	Siyasal	carry the right to vote f.	oy verme hakkına sahip olmak