Türkisch - Englisch
Türkisch - Englisch
Deutsch - Englisch
Französisch - Englisch
Spanisch - Englisch
Englisch Synonyme
Türkisch - Englisch Sätze
Synonyme
Sätze
Werkzeuge
Quellen
Über uns
Kontakt
Einloggen / Registrieren
Licht Ausschalten
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Synonyme
Werkzeuge
Quellen
Über uns
Kontakt
Einloggen / Registrieren
EN-TR
Türkisch - Englisch
Deutsch - Englisch
Spanisch - Englisch
Französisch - Englisch
Englisch Synonyme
Türkisch - Englisch Sätze
Türkisch - Englisch
Französisch - Englisch
Spanisch - Englisch
Deutsch - Englisch
Verlauf Ausblenden
Velaufsdetails
Verlauf Löschen
Verlauf :
a favor
Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau
Verlauf
Sätze
Bedeutungen, die der Begriff
"a favor"
mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 50 Ergebniss(e)
Kategorie
Englisch
Türkisch
General
1
General
ask a favor
v.
iyilik istemek
Can I
ask a favor?
Bir
iyilik isteyebilir
miyim?
More Sentences
2
General
do a favor
v.
bir iyilik yapmak
You
did a favor
for me when you said this.
Bunu söylediğinde bana
bir iyilik yaptın.
More Sentences
3
General
do a favor
v.
iyilik yapmak
A friend is always ready to
do a favor.
Bir arkadaş her zaman
iyilik yapmaya
hazırdır.
More Sentences
Colloquial
4
Colloquial
a small favor
n.
küçük bir iyilik
Could you please do me
a small favor?
Lütfen bana
küçük bir iyilik
yapar mısın?
More Sentences
General
5
General
do a favor
v.
iyilik etmek
6
General
ask a favor of
v.
ricada bulunmak
7
General
do a favor
v.
insanlık yapmak
8
General
ask for a favor
v.
bir iyilik istemek
9
General
do someone a favor
v.
birisine bir iyilik yapmak
10
General
call in a favor
v.
(eskiden yapılmış olan) bir iyiliğin karşılanmasını / geri ödenmesini istemek
11
General
ask for a favor
v.
bir iyilik istemek
Phrases
12
Phrases
as a favor
expr.
hatıra binaen
13
Phrases
as a favor
expr.
hatır için
Colloquial
14
Colloquial
do a favor
v.
güzellik yapmak
15
Colloquial
do (one) a favor
v.
(birine) yardım etmek
16
Colloquial
do (one) a favor
v.
(birine) bir iyilik yapmak
17
Colloquial
do (one) a favor
v.
(birine) bir güzellik yapmak
18
Colloquial
do (one) a favor
v.
(birine) bir nezakette bulunmak
19
Colloquial
do (one) a favor
v.
(birine bir şeyi yapmama) nezaketini göstermek
Idioms
20
Idioms
a fair field and no favor [dated]
n.
eşit şartlarda yarışma
21
Idioms
a fair field and no favor [dated]
n.
adil koşullarda mücadele etme
22
Idioms
a fair field and no favor [dated]
n.
adil şartlarda mücadele
23
Idioms
a fair field and no favor [dated]
n.
herkesin eşit şartlara/fırsatlara sahip olduğu ortam
24
Idioms
a fair field and no favor [dated]
n.
kimsenin kimseye karşı bir üstünlüğünün/avantajının olmadığı ortam
25
Idioms
a fair field and no favor [dated]
n.
herkesin eşit olduğu ortam
26
Idioms
a fair field and no favor [dated]
n.
adil bir ortam
27
Idioms
a fair field and no favor [dated]
n.
bir yarıştaki/mücadeledeki eşit şartlar
28
Idioms
a fair field and no favor [dated]
n.
bir yarıştaki/mücadeledeki adil koşullar
29
Idioms
request a favor of someone
v.
birinden bir iyilik istemek
30
Idioms
do someone a favor
v.
birine bir iyilik yapmak
31
Idioms
do (someone or oneself) a favor
v.
(birine/kendine) bir iyilik yapmak
32
Idioms
do (someone or oneself) a favor
v.
(birine/kendine) bir güzellik yapmak
33
Idioms
do (oneself) a favor
v.
(kendine) bir iyilik yapmak
34
Idioms
do (oneself) a favor
v.
(kendine) bir güzellik yapmak
Speaking
35
Speaking
do me a favor
expr.
bana bir iyilik yap
36
Speaking
could you do me a favor?
expr.
bana bir iyilik yapar mısın?
37
Speaking
do me a favor!
expr.
bana bir iyilik yap!
38
Speaking
can you do me a favor?
expr.
bana bir iyilik yapar mısın?
39
Speaking
I'm doing us all a favor
expr.
hepimize bir iyilik yapıyorum
40
Speaking
the pleasure of doing a favor
expr.
iyilik yapmanın zevki
41
Speaking
do yourself a favor
expr.
kendine bir güzellik yap
42
Speaking
why don't you do us all a big favor?
expr.
neden hepimize büyük bir iyilik yapmıyorsun?
43
Speaking
let's do her a favor
expr.
ona bir iyilik yapalım
44
Speaking
let's do him a favor
expr.
ona bir iyilik yapalım
45
Speaking
do yourself a favor
expr.
kendinize bir iyilik yapın
46
Speaking
do yourself a favor
expr.
kendine bir iyilik yap
47
Speaking
you think you're doing her a favor
expr.
ona iyilik yaptığını sanıyorsun
48
Speaking
can I ask a favor of you?
expr.
senden bir iyilik isteyebilir miyim?
49
Speaking
I'm asking you a favor
expr.
sizden bir iyilik istiyorum
50
Speaking
I want to ask you a little favor
expr.
senden ufak bir iyilik istiyorum
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of a favor
×
Term Options
Übersetzung Vorschlagen / Korrigieren
Französisch Englisch Wörterbuch
Spanisch Englisch Wörterbuch
Deutsch Englisch Wörterbuch
Englisch Synonyme Wörterbuch
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy