source of: - Türkisch Englisch Wörterbuch

source of:

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau

Bedeutungen, die der Begriff "source of:" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 107 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
General
source of income n. gelir kaynağı
Fishing villages on the coast that have lost their old source of income will probably be happy to join in.
Kıyıdaki eski gelir kaynaklarını kaybetmiş olan balıkçı köyleri de muhtemelen katılmaktan mutluluk duyacaklardır.

More Sentences
source of happiness n. mutluluk kaynağı
She was my sole source of happiness.
O benim tek mutluluk kaynağımdı.

More Sentences
source of inspiration n. ilham kaynağı
The environmental label introduced by the EU could be a quite excellent source of inspiration.
AB tarafından uygulamaya konulan çevre etiketi oldukça mükemmel bir ilham kaynağı olabilir.

More Sentences
source of concern n. endişe kaynağı
In the Middle East, Iraq still is a serious source of concern as far as weapons of mass destruction are concerned.
Ortadoğu'da Irak, kitle imha silahları konusunda hala ciddi bir endişe kaynağıdır.

More Sentences
source of information n. bilgi kaynağı
On the other hand, there is an essential source of information.
Öte yandan, önemli bir bilgi kaynağı var.

More Sentences
source of hope n. umut kaynağı
As for the elections in Israel, I perceive them to be more of a cause for concern than a source of hope.
İsrail'deki seçimlere gelince, bunları bir umut kaynağından çok endişe kaynağı olarak görüyorum.

More Sentences
source of energy n. enerji kaynağı
The essential problem is one of access to any sources of energy at all.
Temel sorun, herhangi bir enerji kaynağına erişimle ilgilidir.

More Sentences
Trade/Economic
source of income n. gelir kaynağı
Nepal is one of the poorest countries in the world and its only source of income is tourism.
Nepal dünyanın en fakir ülkelerinden biridir ve tek gelir kaynağı turizmdir.

More Sentences
Technical
source of energy n. enerji kaynağı
The renewable and alternative sources of energy we advocate are expensive.
Savunduğumuz yenilenebilir ve alternatif enerji kaynakları pahalıdır.

More Sentences
Environment
source of pollution n. kirlilik kaynağı
It will address all relevant sources of pollution, including industrial activities.
Endüstriyel faaliyetler de dahil olmak üzere ilgili tüm kirlilik kaynaklarını ele alacaktır.

More Sentences
General
source of inspiration n. esin kaynağı
source of supply n. kaynak
source of pride n. medarı iftihar
source of inspiration n. ilham perisi
source of trouble n. çıban başı
source of information n. istihbarat kaynağı
source of trouble n. çıbanbaşı
source of illumination n. ışık kaynağı
source of amusement n. eğlence kaynağı
source of distress n. üzüntü kaynağı
source of anxiety n. endişe kaynağı
source of worry n. endişe kaynağı
source of pride n. gurur kaynağı
source of pride n. gurur tablosu
source of energy n. enerji deposu
source of vitamin n. vitamin deposu
source of the distress call n. acil yardım çağrısının kaynağı
source of motivation n. motivasyon kaynağı
major source of pollution n. başlıca kirlilik kaynağı
source of imaginative thought n. yaratıcı düşünce kaynağı
source of air n. havanın kaynağı
my source of inspiration n. esin kaynağım
reliability of source n. kaynak güvenilirliği
reliability of source n. kaynağın güvenilirliği
source of contention n. çekişme kaynağı
be the source of inspiration v. esin kaynağı olmak
be the source of inspiration v. ilham kaynağı olmak
be a source of joy v. neşe kaynağı olmak
be the source of pride v. gurur kaynağı olmak
not know the source of v. kaynağını bilmemek
Idioms
source of laughter n. eğlence/alay kaynağı
source of ridicule n. eğlence/alay kaynağı
Trade/Economic
primary source of income n. ana gelir kaynağı
main source of income n. ana gelir kaynağı
main source of foreign exchange n. başlıca döviz kaynağı
primary source of foreign exchange n. başlıca döviz kaynağı
source of loan n. borç kaynağı
source of borrowing n. borç kaynağı
source of living n. geçinme kaynağı
source and application of funds n. fonların kaynağı ve uygulaması
source of income n. geçim kaynağı
source of finance n. finansman kaynağı
source of finance n. finansman kaynak
source of living n. geçim kaynağı
source of financing n. finansman kaynağı
source of recurring revenue n. kalıcı gelir kaynağı
state of source n. kaynak devlet
source of borrowing n. kredi kaynağı
source of loan n. kredi kaynağı
optimum source of allocation n. optimum kaynak dağılımı
source of funds n. sermaye kaynağı
source of wealth n. servet kaynağı
source of recurring revenue n. sürekli gelir kaynağı
main source of revenues n. temel gelir kaynağı
source of supply n. tedarik kaynağı
source of supply n. tedarik yeri
source of danger n. tehlike kaynağı
source of taxation n. vergi kaynağı
Law
multiple source of evidence n. değişik/farklı kaynaklardan edinilen kanıtlar
multiple source of evidence n. değişik/farklı/ayrı kanıt kaynakları
source of law n. hukukun kaynağı
Politics
source of finance n. mali kaynak
source of local power n. yerel iktidar kaynağı
Technical
source of current n. akım kaynağı
flammability of solid non-metallic material when exposed to flame source n. alev kaynağına maruz kaldığında metalik olmayan katı malzemenin alevlenebilirliği
polymeric material exposed to a low energy source of heat n. düşük enerjili bir ısı kaynağına maruz bırakılan polimerik malzeme
gaseous source of carbon n. gazlı karbon kaynağı
energy source of power tools n. güç aletlerinin enerji kaynağı
intensity of light source n. ışık kaynağı şiddeti
source of illumination n. ışık kaynağı
evaluation of materials assemblies exposed to source of radiant heat n. ışıma ısısına maruz kalan malzeme donanımlarının değerlendirilmesi
source of carbon n. karbon kaynağı
source of the sample n. numunenin kaynağı
radiant heat source with application of pilot flame n. pilot alev uygulamalı radyant ısı kaynağı
determination of the burning behavior using a radiant heat source n. radyant ısı kaynağı kullanılarak yanma özelliğinin belirlenmesi
source of vibration n. sarsma kaynağı
source of sound n. ses kaynağı
source of the vibration n. titreşimin kaynağı
source of the vibration n. titreşimin menşei
source of vibration n. titreşim kaynağı
determination of the burning behaviour using a radiant heat source n. yanma davranışının radyan ısı kaynağı kullanılarak belirlenmesi
source of fuel n. yakıt kaynağı
Lighting
luminous efficacy of a source n. ışıksal verim
Marine
source of fill material n. dolgu malzemesi ocağı
source of littoral drift n. kıyı bölgesi katı madde taşınım kaynağı
source of sediment n. katımadde kaynağı
Medical
source of pain n. ağrının kaynağı
source of the influenza pandemic n. grip salgınının kaynağı
source of method n. metot kaynağı
source of proteins and calories n. protein ve kalori kaynağı
Psychology
source of emboli n. emboli kaynağı
Chemistry
source of contamination n. kirlenmenin kaynağı
Agriculture
source of aggregate n. agrega kaynağı
Apiculture
source of infection n. enfeksiyon kaynağı
Environment
non-dispatchable source of energy n. üretimini talebe göre kısıp artıramayan enerji kaynağı
Military
initial source of supply n. ilk ikmal kaynağı
secondary source of supply n. tali ikmal kaynağı