Englisch | Türkisch | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
General | glare at v. | dik dik bakmak | ||
Tom and I glared at each other. Tom ve ben birbirimize dik dik baktık. More Sentences |
||||
General | glare at v. | ters ters bakmak | ||
Tom glared at me. Tom bana ters ters baktı. More Sentences |
||||
General | glare at v. | sert sert bakmak | ||
Phrasals | ||||
Phrasals | glare at v. | düşmanca bakmak | ||
Phrasals | glare at v. | kinle süzmek | ||
Phrasals | glare at v. | kızgınlıkla bakmak | ||
Phrasals | glare at (someone or something) v. | (birine/bir şeye) sert sert bakmak | ||
Phrasals | glare at (someone or something) v. | (birine/bir şeye) ters ters bakmak | ||
Phrasals | glare at (someone or something) v. | (birine/bir şeye) dik dik bakmak | ||
Phrasals | glare at (someone or something) v. | (birine/bir şeye) düşmanca bakmak | ||
Phrasals | glare at (someone or something) v. | (birini/bir şeyi) kinle süzmek | ||
Phrasals | glare at (someone or something) v. | (birine/bir şeye) kızgınlıkla bakmak |