highlight - Türkisch Englisch Wörterbuch

highlight

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau

Bedeutungen von dem Begriff "highlight" im Türkisch Englisch Wörterbuch : 41 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
General
highlight n. önemli olay
Their performance was the highlight of the evening.
Performansları gecenin en önemli olayıydı.

More Sentences
highlight n. aydınlık bölüm
That technique helped me improve the highlights in my painting.
Bu teknik resmimdeki aydınlık bölümleri geliştirmeme yardımcı oldu.

More Sentences
highlight v. altını çizmek
He highlighted the words that he didn’t know the meaning of.
Anlamını bilmediği kelimelerin altını çizdi.

More Sentences
highlight v. vurgulamak
The documentary highlights the similarity between the two countries.
Belgesel iki ülke arasındaki benzerliği vurguluyor.

More Sentences
highlight v. röfle yapmak
I asked the hairdresser to highlight my hair.
Kuaförden saçıma röfle yapmasını istedim.

More Sentences
Computer
highlight n. vurgu
In its decision, the Commission is, in actual fact, highlighting discrimination alone.
Komisyon bu kararıyla aslında sadece ayrımcılığa vurgu yapmaktadır.

More Sentences
highlight v. vurgulamak
I should also like to highlight another issue in this debate.
Bu tartışmadaki bir başka hususu da vurgulamak isterim.

More Sentences
Informatics
highlight v. öne çıkarmak
One very ambitious objective is to highlight common cultural values through cooperation in higher education.
Çok iddialı bir hedef de yükseköğretimde iş birliği yoluyla ortak kültürel değerleri öne çıkarmaktır.

More Sentences
highlight v. vurgulamak
I think there are two good reasons for highlighting this work.
Bu çalışmayı vurgulamak için iki iyi neden olduğunu düşünüyorum.

More Sentences
Automotive
highlight n. vurgu
In its decision, the Commission is, in actual fact, highlighting discrimination alone.
Komisyon, kararında aslında sadece ayrımcılığa vurgu yapmaktadır.

More Sentences
General
highlight n. toplantı
highlight n. ilgi çekici olay
highlight n. en önemli bölüm
highlight n. ışıklı bölüm (resimde)
highlight n. ışıklı bölüm
highlight n. parlak nokta
highlight n. saçta rengi açılmış sarı tutam
highlight n. kontrast oluşturan açık renkli veya parlak alan
highlight v. belirtmek (altını çizerek)
highlight v. aydınlatmak
highlight v. -e dikkati çekmek
highlight v. ışıkla vurgulamak
highlight v. önem vermek
highlight v. ışık tutmak
highlight v. öne çıkan olmak
highlight v. vurgulayan olmak
highlight v. (saçın) rengini açmak
highlight v. daha belirgin hale getirmek için yanaklara ve kaşlara aydınlatıcı sürmek
highlight v. (bir şeyin) içinde en göze çarpan olmak
Idioms
highlight n. (bir şeyin) en önemli ya da ilgi çekici kısmı
Speaking
highlight v. üstüne basa basa söylemek
Technical
highlight v. parlak ışık vermek
Computer
highlight v. etiketlemek
highlight v. karartmak
highlight v. renklendirmek
highlight v. öğeyi seçmek
Printing
highlight v. (baskı kalıbının) ilgili alanlarındaki ışık noktalarının kalıbını oymak
Art
highlight n. en açık tonlu alan
highlight v. (öne çıkan bölümü) açık tonla belirtmek
Photography
highlight n. parlak nokta
highlight n. fotoğrafın parlak kısmı

Bedeutungen, die der Begriff "highlight" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 14 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
General
match highlight n. maç özeti
highlight key points v. önemli noktaları vurgulamak
Technical
highlight key points n. vurgu anahtar noktaları
highlight halftone n. bir alanı eksik kalan noktalı klişe
highlight halftone n. bir alanı eksik noktalı klişe baskısı
Computer
mouse highlight n. fare vurgulaması
highlight box n. vurgu kutusu
highlight color n. vurgu rengi
expanding and contracting highlight n. vurgulanmış metni genişletme
highlight text n. vurgulu metin
highlight edges v. kenarları vurgulamak
highlight an icon expr. simgeyi karartın
show highlight expr. vurguyu göster
no highlight expr. vurgu yok