make sense

Bedeutungen von dem Begriff "make sense" im Türkisch Englisch Wörterbuch : 16 Ergebniss(e)

	Kategorie	Englisch	Türkisch
General
1	General	make sense v.	mantıklı olmak
This is the approach which really makes sense for the future. Gelecek için gerçekten mantıklı olan yaklaşım budur. More Sentences
2	General	make sense v.	anlam ifade etmek
These stories no longer make sense, which makes them depressing. Bu hikayeler artık bir anlam ifade etmiyor, bu da onları iç karartıcı hale getiriyor. More Sentences
3	General	make sense v.	anlam taşımak
This doesn't make sense to me. Bu benim için bir anlam taşımıyor. More Sentences
4	General	make sense v.	anlam kazanmak
When I found my true identity, my life began to make sense. Gerçek kimliğimi bulduğumda, hayatım anlam kazanmaya başladı. More Sentences
5	General	make sense v.	anlamlı gelmek
It's all beginning to make sense. Bunun hepsi anlamlı gelmeye başlıyor. More Sentences
6	General	make sense v.	mantıklı gelmek
It appears to make sense to me. Bu bana mantıklı geliyor. More Sentences
7	General	make sense v.	Mantıklı görünmek
Nothing seems to make sense anymore. Hiçbir şey artık mantıklı görünmüyor. More Sentences
8	General	make sense v.	mantıklı görünmek
This doesn't seem to make sense. Burası mantıklı görünmüyor. More Sentences
9	General	make sense v.	anlamlı olmak
10	General	make sense v.	anlaşılmak
11	General	make sense v.	anlamı olmak
12	General	make sense v.	manası olmak
13	General	make sense v.	anlaşılır olmak
14	General	make sense v.	akla uygun gelmek
15	General	make sense v.	bir anlamı olmak
16	General	make sense v.	akla uygun olmak

Bedeutungen, die der Begriff "make sense" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 44 Ergebniss(e)

	Kategorie	Englisch	Türkisch
General
1	General	make sense of v.	anlamlandırmak
The criteria are often unclear, and even national bureaux struggle to make sense of them. Kriterler çoğu zaman net değil ve ulusal bürolar bile bunları anlamlandırmakta zorlanıyor. More Sentences
2	General	make somebody sense v.	sezindirmek
3	General	make sense out of v.	anlam çıkarmak
4	General	make no sense v.	anlamsız gelmek
5	General	make a sense v.	anlam ifade etmek
6	General	begin to make sense v.	anlamlı gelmeye başlamak
7	General	make sense of v.	ayrımını kavramak
8	General	make sense of v.	anlamını kavramak
9	General	not make any sense v.	herhangi bir anlam ifade etmemek
10	General	make no sense v.	hiçbir anlam ifade etmemek
11	General	make no sense v.	herhangi bir anlam ifade etmemek
12	General	not make any sense v.	hiçbir anlam ifade etmemek
13	General	seem to make sense to people v.	insanlara mantıklı gelmek
14	General	make sense of v.	manalandırmak
Colloquial
15	Colloquial	now it began to make sense expr.	(hah şimdi) taşlar yerine oturdu işte
Idioms
16	Idioms	cannot make sense of v.	anlam verememek
17	Idioms	make some sense out of something v.	anlam vermek
18	Idioms	make some sense out of something v.	anlamak
19	Idioms	make a perfect sense v.	cuk oturmak
20	Idioms	make a perfect sense v.	tam yerini bulmak
21	Idioms	make (one) see sense v.	(birinin) aklını başına getirmek
22	Idioms	make (one) see sense v.	(birinin) mantıklı/makul olmasını sağlamak
23	Idioms	make (one) see sense v.	(birini) yola getirmek
24	Idioms	(make somebody) see sense/reason v.	(birinin) aklını başına getirmek
25	Idioms	(make somebody) see sense/reason v.	(birinin) mantıklı/makul olmasını sağlamak
26	Idioms	(make somebody) see sense/reason v.	(birini) yola getirmek
27	Idioms	make any sense (out) of (something) v.	(bir şeye) anlam vermek/(bir şeyden) bir anlam çıkartmak
28	Idioms	make any sense (out) of (something) v.	(bir şeyi) anlamak
29	Idioms	make sense of something v.	bir şeye anlam vermek
30	Idioms	make sense of something v.	bir şeyi anlamak
31	Idioms	make sense of something v.	bir şeyi kavrayabilmek
Speaking
32	Speaking	it doesn't make a sense v.	anlam ifade etmemek
33	Speaking	does that make sense to you? expr.	bu sana mantıklı geliyor mu?
34	Speaking	does it make sense to you? expr.	bu sana mantıklı geliyor mu?
35	Speaking	does this make sense to you? expr.	bu sana mantıklı geliyor mu?
36	Speaking	it doesn't make sense expr.	bu çok saçma
37	Speaking	it doesn't make any sense expr.	bu hiç mantıklı değil
38	Speaking	does that make any sense to you? expr.	bu sana bir şey ifade ediyor mu?
39	Speaking	it doesn't make any sense expr.	bu hiç de mantıklı değil
40	Speaking	that doesn't make sense expr.	bu bir anlam ifade etmiyor
41	Speaking	it does not make sense expr.	manası yok
42	Speaking	what you're saying doesn't make any sense expr.	söylediğin bana bir şey ifade etmiyor
43	Speaking	what you're saying doesn't make any sense expr.	söylediğin mantıklı değil
44	Speaking	what you're saying doesn't make any sense expr.	söylediklerinin hiçbir anlamı yok