attack! - Türkisch Englisch Wörterbuch

attack!

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau

Bedeutungen, die der Begriff "attack!" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 500 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
Common Usage
attack n. atak
In chess, harmonious coordination of attack and defense forces is of utmost importance.
Satrançta, atağın düzenli koordinasyonu ve savunma güçleri son derece önemlidir.

More Sentences
heart attack n. kalp krizi
The army's claim that they had all died of heart attacks is cynical.
Ordunun hepsinin kalp krizinden öldüğünü iddia etmesi alaycı bir yaklaşımdır.

More Sentences
attack n. saldırı
Yet those enforcing the no-fly zones have themselves come under constant attack.
Yine de uçuşa yasak bölgeleri uygulayanların kendileri sürekli saldırı altında.

More Sentences
panic attack n. panik atak
I had a panic attack.
Panik atak geçirdim.

More Sentences
attack v. saldırmak
First of all I would like to emphasise the deep sympathy we feel for the victims of last week's attack.
Öncelikle geçen haftaki saldırının kurbanlarına duyduğumuz derin sempatiyi vurgulamak isterim.

More Sentences
General
attack on n. saldırı
This goes hand in hand with an attack on social security systems.
Bu, sosyal güvenlik sistemlerine yönelik bir saldırı ile el ele gidiyor.

More Sentences
attack n. kriz
Tom died in the attack.
Tom krizde öldü.

More Sentences
plan of attack n. saldırı planı
Tom laid out a plan of attack.
Tom bir saldırı planı hazırladı.

More Sentences
terrorist attack n. terör saldırısı
It is patently obvious that terrorist attacks are serious crimes that should be treated accordingly.
Terör saldırılarının ciddi suçlar olduğu ve buna göre muamele görmesi gerektiği apaçık ortadadır.

More Sentences
bombing attack n. bombalı saldırı
This suspicion dates back to the 1993 bomb attack on the World Trade Centre in New York.
Bu şüphe 1993 yılında New York'taki Dünya Ticaret Merkezi'ne yapılan bombalı saldırıya kadar uzanmaktadır.

More Sentences
attack n. saldırı
He condemned the attack, offered his condolences and assured India of EU support in the fight against terrorism.
Saldırıyı kınadı, başsağlığı diledi ve Hindistan'a terörle mücadelede AB desteği konusunda güvence verdi.

More Sentences
terrorist attack n. terörist saldırı
It disturbs me when I hear terrorist attacks described as legitimate resistance.
Terörist saldırıların meşru direniş olarak tanımlandığını duymak beni rahatsız ediyor.

More Sentences
attack n. nöbet
Anne was the victim of an overwhelming attack of stage fright.
Anne büyük bir sahne korkusu nöbetinin kurbanı oldu.

More Sentences
suicide attack n. intihar saldırısı
The Palestinian Authority must, in the first instance, adopt a much tougher stance with regard to suicide attacks.
Filistin Yönetimi ilk etapta intihar saldırıları konusunda çok daha sert bir tutum benimsemelidir.

More Sentences
shark attack n. köpek balığı saldırısı
Tom lost his leg in a shark attack.
Tom bir köpek balığı saldırısında bacağını kaybetti.

More Sentences
deadly attack n. ölümcül saldırı
The deadliest attack was on October 20th.
En ölümcül saldırı 20 Ekim'de oldu.

More Sentences
bear attack n. ayı saldırısı
Are bear attacks common around here?
Buralarda ayı saldırıları yaygın mı?

More Sentences
counter-attack n. karşı saldırı
Attack and counter-attack are leading nowhere.
Saldırı ve karşı saldırılar hiçbir yere varmıyor.

More Sentences
attack v. saldırıya geçmek
They're going to attack.
Saldırıya geçecekler.

More Sentences
attack v. yakalanmak
He was suddenly attacked by a mysterious disease.
Bir anda esrarengiz bir hastalığa yakalandı.

More Sentences
attack v. saldırı düzenlemek
Undercover secret police officers dressed as demonstrators mounted particularly brutal attacks.
Gösterici kılığına girmiş gizli polis memurları özellikle acımasız saldırılar düzenledi.

More Sentences
attack v. saldırıda bulunmak
A personal attack has been made on me.
Şahsıma yönelik kişisel bir saldırıda bulunulmuştur.

More Sentences
attack v. saldırı yapmak
Unfortunately, we also saw serious attacks carried out during this recapture.
Maalesef bu yeniden ele geçirme sırasında ciddi saldırıların yapıldığını da gördük.

More Sentences
attack v. saldırmak
The United States has been the victim of a terrible attack.
Amerika Birleşik Devletleri korkunç bir saldırının kurbanı oldu.

More Sentences
attack from behind v. arkadan saldırmak
We were attacked from behind.
Arkadan saldırıya uğradık.

More Sentences
under attack adj. saldırı altında
Today not only Irish but also Portuguese waters are under attack.
Bugün sadece İrlanda değil Portekiz suları da saldırı altında.

More Sentences
Colloquial
attack n. kriz
I had an angina attack.
Ben bir anjin krizi geçirdim.

More Sentences
Idioms
come under attack v. saldırıya uğramak
This is especially so in the current climate in which the EU seems to be needlessly coming under attack from all sides.
Bu durum özellikle de AB'nin gereksiz yere her taraftan saldırıya uğradığı mevcut ortamda geçerlidir.

More Sentences
under attack expr. saldırı altında
After 11 September quite clearly one partner, America, feels that it is a nation under attack.
11 Eylül'den sonra açıkça bir ortak, Amerika, saldırı altında bir ulus olduğunu hissetmektedir.

More Sentences
Law
attack n. saldırı
The British Government is just splitting hairs in its pathetic attempts to justify military attack.
İngiliz Hükûmeti askeri saldırıyı meşrulaştırmaya yönelik zavallı girişimlerinde adeta kılı kırk yarıyor.

More Sentences
attack v. saldırmak
The United States has been the victim of a terrible attack.
Amerika Birleşik Devletleri korkunç bir saldırının kurbanı olmuştur.

More Sentences
Politics
armed attack n. silahlı saldırı
The resolution does not legitimise any intervention or any armed attack upon a foreign state.
Karar, yabancı bir devlete yönelik herhangi bir müdahaleyi veya silahlı saldırıyı meşrulaştırmaz.

More Sentences
terrorist attack n. terör saldırısı
Since the terrorist attacks of 11 September in America, the profit expectations of the arms industry have risen.
Amerika'da 11 Eylül'de meydana gelen terör saldırılarından bu yana silah endüstrisinin kar beklentileri yükseldi.

More Sentences
Technical
attack v. saldırmak
A few days ago in Britain, a nineteen-year-old Muslim girl and a taxi driver were the victims of an unprovoked attack.
Birkaç gün önce İngiltere'de on dokuz yaşında bir Müslüman kız ve bir taksi şoförü sebepsiz bir saldırının kurbanı oldu.

More Sentences
Medical
asthma attack n. astım atağı
As a child, my daughter had frequent asthma attacks.
Çocukken kızım sık sık astım atakları yaşadı.

More Sentences
asthma attack n. astım krizi
I cannot speak without people smoking behind me and that gives me an asthma attack and that is harassment.
İnsanlar arkamda sigara içmeden konuşamıyorum ve bu bana astım krizi geçirtiyor ve bu tacizdir.

More Sentences
heart attack n. kalp krizi
The army's claim that they had all died of heart attacks is cynical.
Ordunun hepsinin kalp krizinden öldüğü iddiası alaycı bir yaklaşımdır.

More Sentences
Military
attack n. saldırı
He had disturbed his killers as they were preparing for an attack.
Saldırıya hazırlandıkları sırada katillerini rahatsız etmişti.

More Sentences
Common Usage
attack n. hücum
attack v. hücum etmek
General
fierce attack n. savlet
attack of nerves n. sinir krizi
attack n. tutulma
attack n. hamle
attack n. taarruz
warning of attack n. taaruz alarmı
attack n. atılış
attack n. tecavüz
attack n. dil uzatma
flank attack n. kanat taarruzu
attack n. tasallut
attack n. çatma
attack n. hücum
attack rate n. yayılma hızı
accidental attack n. kazara saldırı
missile attack n. roket saldırısı
attack n. girişme
munition attack n. saldırı
wanton attack n. nedensiz saldırı
vasovagal attack n. vagal atak
attack n. yakalanma
attack n. koyulma
sudden attack n. baskın
angle of attack n. saldırı açısı
frontal attack n. cepheden taarruz
panic attack n. panik saldırısı
ground attack n. kara saldırısı
frontal attack n. cephe taarruzu
road rage attack n. yol verdin yol vermedin kavgası
massive attack n. büyük saldırı
terrorist attack n. terörist eylem
bloody terrorist attack n. kanlı terör eylemi
attack on personal rights n. kişilik haklarına saldırı
bloody attack n. kanlı eylem
dog attack n. köpek saldırısı
heinous attack n. çirkin saldırı
ugly attack n. çirkin saldırı
an ugly attack n. çirkin bir saldırı
missile attack n. füze saldırısı
word attack skills n. sözel beceriler
word attack skills n. anlama (dinleme-okuma) ve anlatma (konuşma-yazma) becerileri
word attack skills n. dil becerileri
attack side n. saldırı yönü
attack side n. saldırı tarafı
attack of nerves n. sinir buhranı
doner knife attack n. döner bıçağıyla saldırı
mode of attack n. saldırı şekli
savagery of the attack n. saldırının vahşet derecesi
meat cleaver attack n. satırlı saldırı
knife attack method n. bıçakla saldırı yöntemi
knife attack n. bıçaklı saldırı
atrocious/heinous/outrageous/ hateful attack n. menfur saldırı
stinging attack n. iğneleyici saldırı
first serious attack n. ilk ciddi atak
first serious attack n. ilk ciddi saldırı
verbal attack n. sözlü saldırı
a jealousy attack n. kıskançlık krizi
brute force attack n. kaba kuvvet saldırısı
all-out attack n. topyekün saldırı
fierce attack n. şiddetli saldırı
sleep attack n. uyku krizi
air attack n. hava akını
morally reprehensible attack n. ahlaken kınanası saldırı
attack dog n. komut verildiğinde saldırmak için eğitilmiş bekçi köpeği
attack dog n. sert ve aleni sözlü saldırılarıyla tanınan kimse
heart attack n. (mecaz) ölüm
heart attack n. yıkım
heart attack n. başarısızlık
brute force attack n. deneme yanılma saldırısı
attack v. aşındırmak
attack a meal like a ravenous wolf v. aç kurt gibi saldırmak
repulse an attack v. saldırıyı püskürtmek
repel an attack v. saldırıyı püskürtmek
be under attack v. topa tutulmak
attack v. uğraşmak
attack v. üstüne varmak
attack v. vurmak
attack v. atağa kalkmak
beat off the attack v. saldırıyı tamamen püskürtmek
have a heart attack v. damla inmek
die of heart attack v. kalpten ölmek
attack v. atılmak
attack v. çatmak
attack v. baskın yapmak
attack v. atağa geçmek
attack v. girişmek
be under attack v. saldırılara maruz kalmak
go on attack v. atağa kalkmak
attack v. tutulmak
beat off an attack v. saldırıyı püskürtmek
attack v. dil uzatmak
attack v. taarruz etmek
attack v. tecavüz etmek
attack with a drawn knife v. bıçak çekmek
proceed to attack v. atağa geçmek
attack v. eleştirmek
attack suddenly v. basmak
attack v. hamle yapmak
attack v. basmak
attack v. koyulmak
attack v. tutmak
make a surprise attack v. baskın düzenlemek
make a sudden attack v. baskın düzenlemek
have an attack v. atak geçirmek
carry out an attack v. saldırı yapmak
attack with a knife v. bıçakla saldırmak
carry out an attack v. saldırıda bulunmak
carry out an attack v. saldırı gerçekleştirmek
suffer a heart attack v. kalp krizi geçirmek
have a heart attack v. kalp krizi geçirmek
attack v. hücum etmek
mount an attack against v. -e karşı saldırıya geçmek
have an attack of nerves v. sinir krizi geçirmek
have a hysteria attack v. cinnet geçirmek
turn an attack v. saldırıya karşılık vermek
repel the attack v. saldırıyı püskürtmek
die of a heart attack v. kalpten ölmek
die of a heart attack v. kalbine yenik düşmek
organize an attack v. saldırı düzenlemek
organise an attack v. saldırı düzenlemek
have an attack v. kriz geçirmek
attack someone with meat cleaver v. birine satırla saldırmak
attack someone for no reason v. birine nedensiz yere saldırmak
give someone a heart attack v. birine kalp krizi geçirtmek
launch an attack against someone v. birine karşı bir saldırı başlatmak
attack someone with a knife v. birine bıçakla saldırmak
have a jealousy attack v. kıskançlık krizine girmek
attack an officer v. bir memura saldırmak
attack someone verbally v. birine sözlü olarak saldırmak
attack someone v. birine saldırmak
unleash an attack upon the enemy v. düşmana karşı kaçınılmaz olan saldırıyı başlatmak
unleash an attack on the enemy v. düşmana karşı kaçınılmaz olan saldırıyı başlatmak
unleash an attack against the enemy v. düşmana karşı kaçınılmaz olan saldırıyı başlatmak
come under attack v. saldırıya maruz kalmak/uğramak
attack v. (yemeğe) iştahla saldırmak
attack v. zarar vermeye başlamak
attack v. kemirmeye başlamak
attack v. küfretmek
attack v. sövüp saymak
counter-attack v. karşı saldırı yapmak
open to attack adj. saldırıya açık
attack adj. sert eleştiri içeren
attack adj. sivri dilli
attack adj. kalemi keskin
under attack adj. kınamaya maruz kalan
under attack adj. suçlanan
under attack adj. eleştiri alan
Phrases
attack is the best form of defense expr. saldırı en iyi savunma biçimidir
attack is the best form of defense expr. en iyi savunma saldırıdır
Proverb
attack is the best form of defense expr. en iyi savunma saldırıdır
attack is the best form of defense expr. saldırı en iyi savunma yoludur
attack is the best form of defense en iyi savunma saldırıdır
attack is the best form of defense saldırı en iyi savunma şeklidir
Colloquial
big mac attack n. big mac krizi
big mac attack n. mcdonald's big mac sandviçini aşerme
big mac attack n. aniden gelen karşı konulmaz big mac yeme isteği
a fatal heart attack n. ölümcül bir kalp krizi
big mac attack n. big mac çıkarması
big mac attack n. big mac'e duyulan aşırı istek
spoofing attack n. telefon dolandırıcılığı
spoofing attack n. internet dolandırıcılığı
attack n. nöbet
an attack of (some illness) n. (bir hastalık) krizi
an attack of (some illness) n. (bir hastalık) atağı
an attack of (some illness) n. (bir hastalık) nöbeti, krizi, atağı
an attack n. kriz
an attack n. atak
an attack n. nöbet
Idioms
an attack of nerves n. sinir krizi
bloody nose attack n. kanlı burun saldırısı
bloody nose attack n. önleyici ama karşı saldırıya yol açmayacak derece dar darbe/müdahale
a malicious attack n. hain saldırı
attack in force v. güruh halinde saldırmak
suffer an attack v. nöbet geçirmek
be on the attack against v. saldırıya geçmek
produce an attack (of some illness) v. (bir hastalığın) krizini tetiklemek
produce an attack (of some illness) v. (bir hastalığın) atağını tetiklemek
produce an attack (of some illness) v. (bir hastalık) atağı/krizi geçirmesine neden olmak
produce an attack (of some illness) v. (bir hastalık) atağı/krizi yaratmak
produce an attack (of some illness) v. (bir hastalık) atağına/krizine yol açmak
produce an attack v. bir krizi tetiklemek
produce an attack v. bir atağı tetiklemek
produce an attack v. bir atağa/krize neden olmak
produce an attack v. bir atak/kriz yaratmak
produce an attack v. bir atağa/krize yol açmak
give (one) a heart attack v. (birine) kalp krizi geçirtmek
have a panic attack v. panik atak geçirmek
suffer an attack of (some illness) v. (bir hastalık) atağı/nöbeti geçirmek
Speaking
I'm about to have a heart attack expr. kalp krizi geçirmek üzereyim
we are under attack expr. saldırı altındayız
you almost gave me a heart attack expr. (karşıdaki kişiye) kalbime inecekti
Trade/Economic
speculative attack n. spekülatif atak
Law
bomb attack n. bombalı saldırı
attack against council of state n. danıştaya düzenlenen saldırı
attack against council of state n. danıştay saldırısı
council of state attack n. danıştay saldırısı
council of state attack n. danıştaya düzenlenen saldırı
smash and grab attack n. kap kaç
attack on one's personal life n. özel hayata saldırı
attack on someone's private life n. özel hayata saldırı
attack n. saldırma
attack v. hücum etmek
attack v. taarruz etmek
attack v. tecavüz etmek
Politics
halabja poison gas attack n. halepçe katliamı
counter attack n. karşı atak
armed attack n. silahlı eylem
claim responsibility for the attack v. saldırıyı üstlenmek
claim responsibility for the attack v. saldırının sorumluluğunu üstlenmek
claim the attack v. saldırıyı üstlenmek
Industry
attack n. çeşitli taahhütler çerçevesinde çalışmaya başlama
attack n. başlangıç prosedürü
Media
attack ad n. bir siyasi partinin rakibini eleştirdiği kamuya açık basın-yayın duyurusu
Technical
impingement attack n. akış korozyonu
impingement attack n. akış yenimi
acid attack n. asit etkisi
acid attack n. asit saldırganlığı
acid attack n. asit saldırısı
definition of hazard classes of biological attack n. biyolojik tahribat derecesine ait tehlike sınıflarının tarifi
deposit attack n. bırakıntı yenimi
knife line attack n. bıçak çizgisi atağı
under-deposit attack n. bırakıntı altı saldırısı
interdendritic attack n. dallantılararası saldırı
attack polishing n. dağlamalı parlatma
resistance against manual attack n. el darbelerine karşı dayanıklılık
angle of attack n. hücum açısı
air attack n. hava saldırısı
chemical attack n. kimyasal madde etkisi
liquid-metal attack n. sıvı metal saldırısı
resistance to attack by aqueous alkaline solutions n. sulu alkali çözeltilerin etkisine dayanım
uniform attack n. tekdüze saldırı
grain boundary attack n. tane sınırına saldırı
intergranular attack n. tanelerarası korozyon
virus attack n. virüs saldırısı
enlisted terminal attack controller n. saldırı uçağına silahların manevrasını kontrol ve kullanım izni verme yetkisine sahip asker
etac (enlisted terminal attack controller) n. saldırı uçağına silahların manevrasını kontrol ve kullanım izni verme yetkisine sahip asker
cutoff attack n. kestirme taarruz
cutoff attack n. önleme uçağı noktasından hedef istikametindeki önleme noktasına doğrusal vektör sağlayan bir taarruz
attack v. hücum etmek
attack v. zarar vermek
subject to frost attack adj. don tesirine dayanıksız
Computer
attack n. başlama
dictionary attack n. bir şifreyi bulmak için bir çok deneme yaparak çözme
combo attack n. birleşik saldırı
cross site scripting attack (xss attack) n. çapraz site betik saldırısı
phishing attack n. e-dolandırıcılık saldırısı
random attack n. rastgele saldırı
attack level n. saldırı düzeyi
attack time n. saldırı zamanı
cyber attack n. siber saldırı
zero-hour attack n. sıfır saat saldırısı
zero-day attack n. sıfır gün saldırısı
virus attack n. virüs saldırısı
dos attack n. hizmet engelleme saldırısı
dos attack n. dos saldırısı
Informatics
known-plaintext attack n. açık belgeyle şifre kırma
password attack n. giriş şifresi hırsızlığı
denial of service attack n. hizmeti engelleme saldırısı
exhaustion attack n. kaba kuvvet saldırı
malicious attack n. kötücül saldırı
passive attack n. pasif saldırı
Telecom
receiver attack-time delay n. alıcının tepki verme gecikme zamanı
a generalized attack detection model n. genel bir saldırı algılama modeli
hybrid attack n. karma saldırı
smurf attack n. smurf saldırı
tear drop attack n. sistemi çökertici saldırı
dictionary attack n. sözlük saldırısı
transmitter attack time n. verici başlangıç süresi
transmitter attack-time delay n. vericinin gönderme gecikme süresi
Construction
resistance against bullet attack n. mermi darbesine karşı dayanıklılık
sulfate attack n. sülfat atağı
sulphate attack n. sülfat atağı
Automotive
attack angle n. hücum açısı
attack mode n. takviye modu
Aeronautic
angle of attack indicator n. hücum açısı göstergesi
angle of attack boundary n. hücum açısı sınırı
angle of attack n. hücum açısı
air attack n. hava taaruzu
ideal angle of attack n. ideal hücum açısı
angle of attack n. kanat profilinde küt burun kısmı ile kuyruk arasındaki çizginin yatayla yaptığı açı
attack aircraft n. saldırı uçağı
angle of attack n. uçağın havadaki açısı/pozisyonu/konumu
angle of attack n. uçağın havada seyrederkenki konumu/durumu/açısı
angle of attack n. uçağın seyir halindeki konumu/durumu/açısı
Marine
chloride attack n. klorid atağı
attack submarine n. saldırı denizaltısı
resistance to acid attack adj. aside karşı dirençli
resistance to alkali attack adj. alkaliye karşı dirençli
Medical
attack of acute atrial fibrillation n. akut atriyal fibrilasyon atağı
severe asthma attack n. ağır astım atağı
treatment of acute attack n. akut atak tedavisi
patient with asthma attack n. astım ataklı hasta
attack rate n. atak hızı
drop attack n. düşme atağı
epileptic attack n. epilepsi nöbeti
febrile neutropenic attack n. febril nötropeni atağı
transient ischemic attack n. geçici iskemik atak
wheezing attack n. hışıltı atağı
hypnic headache attack n. hipnik baş ağrısı atakları
ischemic attack n. iskemik atak
risk of heart attack n. kalp krizi riski
risk of heart attack n. kalp krizi tehlikesi
ketoacidotic attack n. ketoasidotik atak
cataplectic attack n. kataplektik nöbet
a minor heart attack n. küçük bir kalp krizi
migraine attack frequency n. migren atak sıklığı
migraine attack n. migren nöbeti
migraine attack duration n. migren atak süresi
a rare transient ischemic attack n. nadir bir geçici iskemik atak
attack n. nöbet
pulmonary emboli attack n. pulmoner emboli atağı
renal colic attack n. renal kolik atağı
sepsis attack n. sepsis atağı
local cellulitis attack on the scrotal skin n. sol skrotum derisinde lokal sellülit atağı
secondary attack rate n. sekonder atak hızı
a minor heart attack n. ufak bir kalp krizi
vagal attack n. vagal atak
massive heart attack n. ölümcül kalp krizi
heart attack n. kalp enfarktüsü
die of heart attack v. kalp krizinden ölmek
have a heart attack v. kalp krizi geçirmek
die from heart attack v. kalp krizi geçirerek ölmek
die of heart attack v. kalp krizi geçirerek ölmek
have an attack v. nöbet geçirmek
die from heart attack v. kalp krizinden ölmek
have an attack v. nöbet gelmek
Psychology
absence attack n. dalgınlık krizi
transient ischemic attack n. geçici iskemik atak
an attack of hysteria n. isteri krizi
panic attack n. panik nöbeti
psychomotor attack n. psikomotor atak
Mental Health
anxiety attack n. endişe nöbeti
Pathology
tia (transient ischemic attack) n. geçici iskemik atak
transient cerebral ischaemic attack n. geçici serebral iskemik atak
Statistics
attack rate n. atak hızı
Chemistry
surprise dosage attack n. aşırı dozda saldırı
resistance to attack by hydrochloric acid n. hidroklorik aside dayanıklılık
chemical attack n. kimyasal saldırı
total dosage attack n. tam doz saldırı
attack n. kimyasal maddenin aşındırmaya başlaması
Biochemistry
nucleophylic attack n. artıcıl saldırı
electrophilic attack n. elektrofil saldırı
Marine Biology
electrophilic attack n. eksicil saldırı
Linguistics
attack n. ses artikülasyonunun başlangıcı
Religious
attack n. ilahi kurtuluş için dönüşüm çabası
Geography
deposit attack n. birikinti korozyonu
deposit attack n. birikinti yenimi
Military
air attack n. hava hücumu
air attack n. hava akını
air attack n. hava baskını
terminal attack control n. saldırı uçağına silahların manevrasını kontrol ve kullanım izni verme yetkisi
toxic, chemical, biological, or radiological attack n. toksik, kimyasal, biyolojik veya radyolojik saldırı
minimum attack altitude n. asgari taarruz irtifası
sudden attack n. ani saldırı
surprise attack n. ani saldırı
hasty attack n. ani taarruz
search attack unit n. arama hücum birliği
search and attack priority n. arama ve hücum önceliği
successive attack n. art arda taarruz
follow forces attack n. artçı kuvvetler taarruzu
main attack n. asıl taarruz
attack by fire n. ateşle taarruz
sneak attack n. baskın taarruzu
ballistics attack n. balistik saldırı
surprise attack n. baskın taarruzu
biological attack n. biyolojik taarruz
spoiling attack n. bozucu taarruz
computer network attack n. bilgisayar ağı saldırısı
successive attack n. birbiri ardınca taarruz
divided air attack n. bölünmüş hava taarruzu
catalytic attack n. bozguncu taarruz
landing attack n. çıkarma taarruzu
frontal attack n. cephe taarruzu
multipurpose attack helicopter n. çok maksatlı taarruz helikopteri
supporting attack n. destekleyici taarruz
dive attack n. dalış taarruzu
antisubmarine air search attack unit n. denizaltı savunma hava arama hücum birliği
deep attack n. derinlikte taarruz
enemy air attack n. düşman hava taarruzu
attack phase n. dövüş safhası
preemptive attack n. düşmanın saldıracağını hissederek ondan önce saldırıya geçme
direct attack n. doğrudan taarruz
deferred air attack n. ertelenmiş hava taarruzu
electronic attack n. elektronik saldırı
electronic attack n. elektronik taarruz
spoiling attack n. esas gayeyi saklayan perdeleme taarruzu
casualty attack n. gaz taarruzu
attack at night n. gece taarruzu
night attack n. gece taarruzu
stern attack n. geriden taarruz
aerial attack n. hava saldırısı
air attack n. hava taarruzu
surveillance target and attack radar system n. hedef gözetim ve saldırı radar sistemi
landing attack n. hava indirme taarruzu
attack aircraft carrier n. hücum uçak gemisi
air-to-ground attack n. havadan yere taarruz
angle of attack n. hücum açısı
attack n. hücum
hasty attack n. hazırlıksız taarruz
beam attack n. huzme taarruzu
off-target attack n. hedef harici saldırı
attack helicopter n. hücum helikopteri
deliberate attack n. hazırlıklı taarruz
attack cargo ship n. hücum yük gemisi
spray attack n. havadan gaz püskürtme taarruzu
on-target attack n. hedefe doğrudan saldırı
spoiling attack n. ikincil derecede öneme sahip
drone attack n. insansız hava aracı saldırısı
spoiling attack n. imha taarruzu
flanking attack n. kanatlardan taarruz
counter attack n. karşı taarruz
flank attack n. kanat taarruzu
shore-to-shore attack n. kıyıdan kıyıya taarruz
piecemeal attack n. kısmi taarruz
chemical attack n. kimyasal taarruz
short-range attack missile n. kısa menzilli saldırı füzesi
short-range attack missile n. kısa menzilli taarruz füzesi
cut off attack n. kestirme taarruz
chemical attack report n. kimyasal taarruz raporu
coordinated attack n. koordine taarruz
coordinated air attack n. koordine edilmiş hava taarruzu
enveloping attack n. kuşatma taarruzu
limited attack n. mahdut hedefli taarruz
limited objective attack n. mahdut hedefli taarruz
local counter attack n. mahalli karşı taarruz
limpeteer attack n. limpet mayınları ile taarruz
joint attack force n. müşterek çıkarma kuvveti
ground-attack n. muharebe
zone of attack n. muharebe bölgesi
joint direct attack munition n. müşterek doğrudan taarruz mühimmatı
local counter attack n. mevzii karşı taarruz
local attack n. mevzii taarruz
follow forces attack n. müteakip kademe kuvvetleri taarruzu
joint surveillance and target attack radar system n. müşterek gözetim ve hedef saldırı radar sistemi
submarine attack nuclear n. nükleer tahrikli denizaltı
attack aircraft carrier nuclear n. nükleer tahrikli hücum uçak gemisi
nuclear attack n. nükleer taarruz
preemptive attack n. ön alma taarruzu
specialized attack helicopter n. özel taarruz helikopteri
deliberate attack n. planlı taarruz
dive attack n. pike taarruzu
radiological attack n. radyolojik taarruz
pre-attack measure n. saldırı öncesi tedbir
attack helicopter n. savaş helikopteri
attack and recon n. saldırı ve keşif uçağı
flood attack n. sel saldırısı
cyber attack n. siber hücum
cross-border attack n. sınır ötesi saldırı
sneak attack n. sinsi taarruz
surprise attack n. sürpriz saldırı
diversionary attack n. şaşırtma taarruzu
submerged attack n. sualtından hücum
strategic air attack n. stratejik hava taarruzu
diversionary attack n. şaşırtma saldırısı
sudden attack n. sürpriz saldırı
attack altitude n. taarruz irtifası
attack n. taarruz
attack pattern n. taarruz paterni
attack condition bravo n. taarruz bravo durumu
attack size n. taarruz büyüklüğü