Türkisch - Englisch
Türkisch - Englisch
Deutsch - Englisch
Französisch - Englisch
Spanisch - Englisch
Englisch Synonyme
Türkisch - Englisch Sätze
Synonyme
Sätze
Werkzeuge
Quellen
Über uns
Kontakt
Einloggen / Registrieren
Licht Ausschalten
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Synonyme
Werkzeuge
Quellen
Über uns
Kontakt
Einloggen / Registrieren
EN-TR
Türkisch - Englisch
Deutsch - Englisch
Spanisch - Englisch
Französisch - Englisch
Englisch Synonyme
Türkisch - Englisch Sätze
Türkisch - Englisch
Französisch - Englisch
Spanisch - Englisch
Deutsch - Englisch
Verlauf Ausblenden
Velaufsdetails
Verlauf Löschen
Verlauf :
fuel ship
portland moth
poco conocido
from ñeembucú, paraguay
hafif şey
urraca hermosa carinegra
a year
Verlauf
Sätze
Bedeutungen, die der Begriff
"a year"
mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 103 Ergebniss(e)
Kategorie
Englisch
Türkisch
General
1
General
in a year
adv.
bir yılda
How many full moons are there
in a year?
Bir yılda
kaç dolunay olur?
More Sentences
2
General
a year later
adv.
bir yıl sonra
And Walesa, who was a dissident, also visited Parliament
a year later
as President of Poland.
Muhalif Walesa da
bir yıl sonra
Polonya Cumhurbaşkanı olarak Parlamento'yu ziyaret etti.
More Sentences
3
General
a year ago
adv.
bir yıl önce
We had a similarly dramatic situation
a year ago
in East Timor.
Bir yıl önce
Doğu Timor'da da benzer şekilde dramatik bir durumla karşılaşmıştık.
More Sentences
4
General
a year ago
adv.
bir sene önce
His cousin just died
a year ago.
Kuzeni daha
bir sene önce
öldü.
More Sentences
5
General
a vintage year
n.
başarılı bir yıl
6
General
a year after the crisis
n.
krizden bir yıl sonra
7
General
a vintage year
n.
kaliteli şarabın elde edildiği yıl
8
General
repeating a year at school
n.
çift dikiş
9
General
end of a fiscal year
n.
mali yıl sonu
10
General
a final year student
n.
son sınıf öğrencisi
11
General
a-year-training
n.
bir yıllık eğitim
12
General
a-year-training
n.
bir senelik eğitim
13
General
a 200-billion-dollar-a-year business
n.
yılda 200 milyar dolarlık bir iş
14
General
one and a half year
n.
bir buçuk yıl
15
General
repeat a year
v.
çift dikiş yapmak
16
General
hold a child back a year
v.
çocuğa okulda aynı sınıfı tekrarlatmak
17
General
have a good year
v.
iyi bir yıl geçirmek
18
General
have a bad year
v.
kötü bir sene geçirmek
19
General
have a good year
v.
iyi bir sene geçirmek
20
General
have a bad year
v.
kötü bir yıl geçirmek
21
General
spend a year in somewhere
v.
bir yerde bir yıl geçirmek
22
General
be on a different date from year to year
v.
her sene değişik/farklı tarihlere rastlamak
23
General
be out in a year with good behavior
v.
iyi halden bir yılda çıkmak
24
General
make more money in a week than you earn in a year
v.
birinin bir yılda kazandığından fazlasını bir haftada kazanmak
25
General
have the intellect of a 3 year old
v.
üç yaşında bir çocuğun zekasına sahip olmak
26
General
have the intelligence of a three year old child
v.
3 yaşında bir çocuğun zekasına sahip olmak
27
General
have the intelligence of a three year old child
v.
üç yaşında bir çocuğun zekasına sahip olmak
28
General
have the intellect of a 3 year old
v.
3 yaşında bir çocuğun zekasına sahip olmak
29
General
be out in a year with good behaviour
v.
iyi halden bir senede çıkmak
30
General
be out in a year with good behaviour
v.
iyi halden bir yılda çıkmak
31
General
be out in a year with good behavior
v.
iyi halden bir senede çıkmak
32
General
be held back a year
v.
bir yıl uzaklaştırma almak
33
General
sign a two-year contract
v.
iki yıllık kontrat imzalamak
34
General
sign a two-year contract
v.
iki yıllık kontrata imza atmak
35
General
sign a two-year contract
v.
iki senelik kontrata imza atmak
36
General
sign a two-year contract
v.
iki senelik kontrat imzalamak
37
General
sign a two-year contract
v.
iki senelik sözleşmeye imza atmak
38
General
sign a two-year contract
v.
iki senelik sözleşme imzalamak
39
General
sign a two-year contract
v.
iki yıllık sözleşmeye imza atmak
40
General
sign a two-year contract
v.
iki yıllık sözleşme imzalamak
41
General
once a year
adv.
yılda bir kere
42
General
for many a long year
adv.
yıllar yılı
43
General
twice a year
adv.
yılda iki kere
44
General
only after a year
adv.
sadece bir sene sonra
45
General
after a period of one year
adv.
bir yıl aradan sonra
46
General
for more than a year
adv.
bir yıldan fazla bir süredir
47
General
for more than a year
adv.
bir yıldan fazla süredir
48
General
a year later
adv.
bir sene sonra
49
General
four times (in) a year
adv.
yılda 4 kez
50
General
four times (in) a year
adv.
yılda dört kez
51
General
four times (in) a year
adv.
yılda dört sefer
52
General
four times (in) a year
adv.
yılda dört kere
53
General
once or twice a year
adv.
yılda bir veya iki kez
54
General
once or twice a year
adv.
yılda bir veya iki kere
55
General
four times (in) a year
adv.
yılda dört defa
56
General
four times (in) a year
adv.
senede dört defa
57
General
for a whole year
adv.
tüm yıl boyunca
58
General
for a whole year
adv.
bütün bir yıl boyunca
Phrases
59
Phrases
less than once a year
expr.
senede bir kereden az
60
Phrases
less than once a year
expr.
senede bir seferden az
61
Phrases
wishing you a healthy and happy new year
expr.
sağlıklı ve mutlu bir yıl dileğiyle
62
Phrases
less than once a year
expr.
senede bir defadan az
63
Phrases
less than once a year
expr.
senede bir kezden az
64
Phrases
less than once a year
expr.
yılda bir seferden az
65
Phrases
less than once a year
expr.
yılda bir kezden az
66
Phrases
less than once a year
expr.
yılda bir kereden az
67
Phrases
less than once a year
expr.
yılda bir defadan az
68
Phrases
in a rolling year
expr.
takip eden bir yıl içinde
Proverb
69
Proverb
christmas comes but once a year
noel yılda bir kere olur/gelir
Colloquial
70
Colloquial
a first-year thief
n.
acemi bir hırsız
71
Colloquial
a 5-year-old boy
n.
beş yaşında bir erkek çocuk
72
Colloquial
a four-year-old child
n.
dört yaşında bir çocuk
73
Colloquial
a 16-year-old kid
n.
16 yaşında bir çocuk
74
Colloquial
take a gap year
v.
mezuna kalmak
75
Colloquial
in a year or two
expr.
bir veya iki seneye
76
Colloquial
a year from now
expr.
bundan bir yıl sonra
77
Colloquial
in a year or two
expr.
bir veya iki sene içinde
78
Colloquial
at least for a year
expr.
en azından bir seneliğine
79
Colloquial
merry christmas and a happy new year
expr.
mutlu noeller ve mutlu yıllar
Idioms
80
Idioms
take a year off
v.
bir yıl ara vermek
81
Idioms
throw party twice a year
v.
yılda iki kez parti vermek
82
Idioms
christmas come but once a year
expr.
papaz bir kere pilav yer
Speaking
83
Speaking
there are twelve months in a year
expr.
bir yılda on iki ay var
84
Speaking
there are 12 months in a year
expr.
bir yılda 12 ay vardır
85
Speaking
how many months are there in a year?
expr.
bir yılda kaç ay vardır?
86
Speaking
have a good year!
expr.
iyi seneler!
87
Speaking
I make more in a month now than I did in my best year as a teacher
expr.
öğretmenlikte yılda kazandığım en yüksek kazancın daha fazlasını şimdi bir ayda kazanıyorum
88
Speaking
a year younger than you
expr.
senden bir yaş küçük
89
Speaking
they get together once a year
expr.
senede bir kez biraraya gelirler
90
Speaking
we were only going to stay a year
expr.
sadece bir yıl kalacaktık
91
Speaking
a few times in a year
expr.
yılda birkaç kez
92
Speaking
how many months are there in a year?
expr.
1 yılda kaç ay vardır?
93
Speaking
how many months are there in a year?
expr.
1 yılda kaç ay var?
Trade/Economic
94
Trade/Economic
end of a fiscal year
n.
mali yıl sonu
95
Trade/Economic
end of a fiscal year
n.
takvim yıl sonu
96
Trade/Economic
dollar-a-year man
n.
(yılda bir dolara hizmet veren) devlet görevlisi
97
Trade/Economic
dollar-a-year
adj.
yılda bir dolar ödenen
98
Trade/Economic
dollar-a-year
adj.
(genellikle devlet hizmeti için) göstermelik ödeme ile telafi edilen
99
Trade/Economic
dollar-a-year
adj.
çok az maaş ile tazmin edilen
100
Trade/Economic
dollar-a-year
adj.
göstermelik ödeme yapılan
Law
101
Law
year and a day
n.
bir fiilin gerçekleştirilmesi için izin verilen bir yıl bir günlük yasal ara
102
Law
year and a day
n.
eski ingiliz hukukunda kurbanın bir yıldan bir gün fazla yaşaması halinde suçlunun mahkum edilmemesi kuralı
Football
103
Football
two-and-a-half-year deal
n.
iki buçuk yıllık sözleşme
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of a year
×
Term Options
Übersetzung Vorschlagen / Korrigieren
Französisch Englisch Wörterbuch
Spanisch Englisch Wörterbuch
Deutsch Englisch Wörterbuch
Englisch Synonyme Wörterbuch
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy