a year - Türkisch Englisch Wörterbuch

a year

Bedeutungen, die der Begriff "a year" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 103 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
General
in a year adv. bir yılda
How many full moons are there in a year?
Bir yılda kaç dolunay olur?

More Sentences
a year later adv. bir yıl sonra
And Walesa, who was a dissident, also visited Parliament a year later as President of Poland.
Muhalif Walesa da bir yıl sonra Polonya Cumhurbaşkanı olarak Parlamento'yu ziyaret etti.

More Sentences
a year ago adv. bir yıl önce
We had a similarly dramatic situation a year ago in East Timor.
Bir yıl önce Doğu Timor'da da benzer şekilde dramatik bir durumla karşılaşmıştık.

More Sentences
a year ago adv. bir sene önce
His cousin just died a year ago.
Kuzeni daha bir sene önce öldü.

More Sentences
a vintage year n. başarılı bir yıl
a year after the crisis n. krizden bir yıl sonra
a vintage year n. kaliteli şarabın elde edildiği yıl
repeating a year at school n. çift dikiş
end of a fiscal year n. mali yıl sonu
a final year student n. son sınıf öğrencisi
a-year-training n. bir yıllık eğitim
a-year-training n. bir senelik eğitim
a 200-billion-dollar-a-year business n. yılda 200 milyar dolarlık bir iş
one and a half year n. bir buçuk yıl
repeat a year v. çift dikiş yapmak
hold a child back a year v. çocuğa okulda aynı sınıfı tekrarlatmak
have a good year v. iyi bir yıl geçirmek
have a bad year v. kötü bir sene geçirmek
have a good year v. iyi bir sene geçirmek
have a bad year v. kötü bir yıl geçirmek
spend a year in somewhere v. bir yerde bir yıl geçirmek
be on a different date from year to year v. her sene değişik/farklı tarihlere rastlamak
be out in a year with good behavior v. iyi halden bir yılda çıkmak
make more money in a week than you earn in a year v. birinin bir yılda kazandığından fazlasını bir haftada kazanmak
have the intellect of a 3 year old v. üç yaşında bir çocuğun zekasına sahip olmak
have the intelligence of a three year old child v. 3 yaşında bir çocuğun zekasına sahip olmak
have the intelligence of a three year old child v. üç yaşında bir çocuğun zekasına sahip olmak
have the intellect of a 3 year old v. 3 yaşında bir çocuğun zekasına sahip olmak
be out in a year with good behaviour v. iyi halden bir senede çıkmak
be out in a year with good behaviour v. iyi halden bir yılda çıkmak
be out in a year with good behavior v. iyi halden bir senede çıkmak
be held back a year v. bir yıl uzaklaştırma almak
sign a two-year contract v. iki yıllık kontrat imzalamak
sign a two-year contract v. iki yıllık kontrata imza atmak
sign a two-year contract v. iki senelik kontrata imza atmak
sign a two-year contract v. iki senelik kontrat imzalamak
sign a two-year contract v. iki senelik sözleşmeye imza atmak
sign a two-year contract v. iki senelik sözleşme imzalamak
sign a two-year contract v. iki yıllık sözleşmeye imza atmak
sign a two-year contract v. iki yıllık sözleşme imzalamak
once a year adv. yılda bir kere
for many a long year adv. yıllar yılı
twice a year adv. yılda iki kere
only after a year adv. sadece bir sene sonra
after a period of one year adv. bir yıl aradan sonra
for more than a year adv. bir yıldan fazla bir süredir
for more than a year adv. bir yıldan fazla süredir
a year later adv. bir sene sonra
four times (in) a year adv. yılda 4 kez
four times (in) a year adv. yılda dört kez
four times (in) a year adv. yılda dört sefer
four times (in) a year adv. yılda dört kere
once or twice a year adv. yılda bir veya iki kez
once or twice a year adv. yılda bir veya iki kere
four times (in) a year adv. yılda dört defa
four times (in) a year adv. senede dört defa
for a whole year adv. tüm yıl boyunca
for a whole year adv. bütün bir yıl boyunca
Phrases
less than once a year expr. senede bir kereden az
less than once a year expr. senede bir seferden az
wishing you a healthy and happy new year expr. sağlıklı ve mutlu bir yıl dileğiyle
less than once a year expr. senede bir defadan az
less than once a year expr. senede bir kezden az
less than once a year expr. yılda bir seferden az
less than once a year expr. yılda bir kezden az
less than once a year expr. yılda bir kereden az
less than once a year expr. yılda bir defadan az
in a rolling year expr. takip eden bir yıl içinde
Proverb
christmas comes but once a year noel yılda bir kere olur/gelir
Colloquial
a first-year thief n. acemi bir hırsız
a 5-year-old boy n. beş yaşında bir erkek çocuk
a four-year-old child n. dört yaşında bir çocuk
a 16-year-old kid n. 16 yaşında bir çocuk
take a gap year v. mezuna kalmak
in a year or two expr. bir veya iki seneye
a year from now expr. bundan bir yıl sonra
in a year or two expr. bir veya iki sene içinde
at least for a year expr. en azından bir seneliğine
merry christmas and a happy new year expr. mutlu noeller ve mutlu yıllar
Idioms
take a year off v. bir yıl ara vermek
throw party twice a year v. yılda iki kez parti vermek
christmas come but once a year expr. papaz bir kere pilav yer
Speaking
there are twelve months in a year expr. bir yılda on iki ay var
there are 12 months in a year expr. bir yılda 12 ay vardır
how many months are there in a year? expr. bir yılda kaç ay vardır?
have a good year! expr. iyi seneler!
I make more in a month now than I did in my best year as a teacher expr. öğretmenlikte yılda kazandığım en yüksek kazancın daha fazlasını şimdi bir ayda kazanıyorum
a year younger than you expr. senden bir yaş küçük
they get together once a year expr. senede bir kez biraraya gelirler
we were only going to stay a year expr. sadece bir yıl kalacaktık
a few times in a year expr. yılda birkaç kez
how many months are there in a year? expr. 1 yılda kaç ay vardır?
how many months are there in a year? expr. 1 yılda kaç ay var?
Trade/Economic
end of a fiscal year n. mali yıl sonu
end of a fiscal year n. takvim yıl sonu
dollar-a-year man n. (yılda bir dolara hizmet veren) devlet görevlisi
dollar-a-year adj. yılda bir dolar ödenen
dollar-a-year adj. (genellikle devlet hizmeti için) göstermelik ödeme ile telafi edilen
dollar-a-year adj. çok az maaş ile tazmin edilen
dollar-a-year adj. göstermelik ödeme yapılan
Law
year and a day n. bir fiilin gerçekleştirilmesi için izin verilen bir yıl bir günlük yasal ara
year and a day n. eski ingiliz hukukunda kurbanın bir yıldan bir gün fazla yaşaması halinde suçlunun mahkum edilmemesi kuralı
Football
two-and-a-half-year deal n. iki buçuk yıllık sözleşme