Verlauf

be bad

Bedeutungen, die der Begriff "be bad" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 148 Ergebniss(e)

	Kategorie	Englisch	Türkisch
General
1	General	be in bad with something v.	başı hoş olmamak
2	General	be a bad judge of v.	anlamamak
3	General	be mixed up in something bad v.	adı karışmak
4	General	be disturbed by a bad smell v.	burnunun direği kırılmak
5	General	be in bad with v.	arası iyi olmamak
6	General	be in a bad way v.	ağır hasta olmak
7	General	be in bad odor v.	kötü izlenim bırakmak
8	General	be bad at figures v.	hesabı kötü olmak
9	General	be in bad odor with v.	gözünden düşmek
10	General	be on bad terms (with someone) v.	araları bozulmak
11	General	be in a bad way v.	çok zor bir durumda olmak
12	General	be in bad with v.	arası bozuk olmak
13	General	be in bad odor with somebody v.	kötü izlenim bırakmak
14	General	be in bad odour with somebody v.	kötü izlenim bırakmak
15	General	be in a bad condition v.	kötü durumda olmak
16	General	be in bad condition v.	kötü durumda olmak
17	General	be in a bad state v.	kötü durumda olmak
18	General	be in bad state v.	kötü durumda olmak
19	General	be in bad shape v.	kötü durumda olmak
20	General	be financially in bad shape v.	mali açıdan kötü durumda olmak
21	General	be in a bad way v.	meydanda kalmak
22	General	be bad of something v.	bir işi pek iyi bilmemek
23	General	be bad-tempered v.	huysuz olmak
24	General	be bad for v.	-e zararlı olmak
25	General	be bad-tempered v.	geçimsiz olmak
26	General	be on bad terms with someone v.	birisiyle ilişkileri kötü olmak
27	General	be on bad terms v.	dargın olmak
28	General	be in bad (with someone) v.	birisiyle kötü olmak
29	General	be in bad (with someone) v.	birisiyle sorunu olmak
30	General	be bad news v.	hiç iyi olmamak
31	General	be bad news v.	sorun/bela demek
32	General	be bad news v.	kötü olmak
33	General	be bad at something v.	bir şeyde kötü olmak
34	General	be a sign of the bad quality of something v.	bir şeyin kötü kalitesinin işareti olmak
35	General	be in a bad mood v.	keyfi bozuk olmak
Colloquial
36	Colloquial	be in bad sorts v.	heyheyleri üstünde olmak
37	Colloquial	be in bad sorts v.	kötü gününde olmak
38	Colloquial	be in bad sorts v.	kötü bir ruh halinde olmak
39	Colloquial	be no bad thing v.	aslında kötü bir şey olmamak
40	Colloquial	be no bad thing v.	aslında çok da kötü olmamak
41	Colloquial	be no bad thing v.	aslında kötü olmamak
42	Colloquial	be no bad thing v.	kötü de olmamak
43	Colloquial	be no bad thing (that)... v.	aslında kötü bir şey olmamak
44	Colloquial	be no bad thing (that)... v.	aslında çok da kötü olmamak
45	Colloquial	be no bad thing (that)... v.	aslında kötü olmamak
46	Colloquial	be no bad thing (that)... v.	kötü de olmamak
47	Colloquial	be no bad thing (that)... v.	aslında fena olmamak
48	Colloquial	be no bad thing (that)... v.	aslında iyi olmak
49	Colloquial	be not bad going v.	olumlu/iyi bir gelişme olmak
50	Colloquial	be not bad going v.	olumlu/iyi bir adım olmak
51	Colloquial	be not bad going v.	fena ilerleme kaydetmemek
52	Colloquial	be not bad going v.	iyi ilerleme kaydetmek
53	Colloquial	be no bad thing... v.	aslında kötü bir şey olmamak
54	Colloquial	be no bad thing... v.	aslında fena olmamak
55	Colloquial	be no bad thing... v.	kötü de olmamak
56	Colloquial	be no bad thing... v.	aslında çok da kötü olmamak
57	Colloquial	be no bad thing... v.	aslında kötü olmamak
58	Colloquial	be no bad thing... v.	aslında iyi olmak
59	Colloquial	can't be bad expr.	o kadar da kötü olamaz
60	Colloquial	can't be bad expr.	fena mı
61	Colloquial	can't be bad expr.	hiç yoktan/en azından (bir şey de) var
62	Colloquial	can't be bad expr.	işin ucunda (bir şey de) var
63	Colloquial	can't be bad expr.	hem bak/hem de/hadi ama (bir şey de) var
Idioms
64	Idioms	be in a bad temper v.	pirelenmek
65	Idioms	be in bad odor v.	itibarı düşük olmak
66	Idioms	(there) be bad blood between v.	aralarında husumet olmak
67	Idioms	be in bad odour with v.	arası açık olmak
68	Idioms	be in bad odour with somebody (british) v.	arası açık/bozuk olmak
69	Idioms	be in bad odor with somebody (american) v.	arası açık/bozuk olmak
70	Idioms	be in bad odour with v.	arası bozuk olmak
71	Idioms	be in bad odour with somebody v.	arası bozuk olmak
72	Idioms	be in bad odor with somebody v.	arası bozuk olmak
73	Idioms	be in someone's bad books v.	birinin gözünden düşmek
74	Idioms	be in a bad way v.	heyheyleri üzerinde olmak
75	Idioms	be in someone's bad books v.	gözünden düşmek
76	Idioms	be in a bad mood v.	havasında olmamak
77	Idioms	be in bad odour with v.	gözden düşmüş olmak
78	Idioms	be in someone's bad books v.	kara listeye alınmak
79	Idioms	be the best of a bad lot v.	kötünün iyisi olmak
80	Idioms	be in a bad mood v.	keyfi yerinde olmamak
81	Idioms	be in a bad way v.	kötü gününde olmak
82	Idioms	be in a bad way v.	mutsuz bir ruh halinde olmak
83	Idioms	be in bad odor with somebody v.	kötü izlenim bırakmak
84	Idioms	be off to a bad start v.	kötü başlamak
85	Idioms	be in a bad mood v.	keyifsiz olmak
86	Idioms	be in bad odour with somebody v.	kötü izlenim bırakmak
87	Idioms	be off to a bad start v.	kötü bir başlangıç yapmak
88	Idioms	be the best of a bad bunch v.	kötünün iyisi olmak
89	Idioms	be in bad odour with v.	saygınlığını yitirmiş olmak
90	Idioms	be out of bad feeling v.	pişmanlık duymamak
91	Idioms	be in a bad way v.	zorluklar/sorunlar yaşıyor olmak
92	Idioms	be no bad thing v.	aslında fena olmamak
93	Idioms	be no bad thing v.	aslında iyi olmak
94	Idioms	be in the bad graces of (one) v.	(birinin) gözünden düşmek
95	Idioms	be in the bad graces of (one) v.	(birinin) hoşnutsuzluğunu kazanmak
96	Idioms	be in the bad graces of (one) v.	(birinin) saygısını kaybetmek
97	Idioms	be in somebody’s bad books v.	birinin gözünden düşmek
98	Idioms	be in somebody’s bad books v.	birinin gözündeki değerini kaybetmek
99	Idioms	be in bad taste v.	yerinde olmamak
100	Idioms	be in bad taste v.	düzeyli olmamak
101	Idioms	be in bad taste v.	seviyeli olmamak
102	Idioms	be in bad taste v.	kırıcı olmak
103	Idioms	be in bad taste v.	kaba olmak
104	Idioms	be in bad taste v.	yakışıksız olmak
105	Idioms	be in bad taste v.	kötü olmak
106	Idioms	be bad news (for somebody/something) v.	(biri/bir şey) için kötü olmak
107	Idioms	be bad news (for somebody/something) v.	(biri/bir şey) için hiç iyi olmamak
108	Idioms	be bad news (for somebody/something) v.	(biri/bir şey) için sorun olmak
109	Idioms	be in someone's bad graces v.	birinin gözünden düşmek
110	Idioms	be in someone's bad graces v.	birinin gözünde değer kaybetmek
111	Idioms	be in a bad way v.	başı belada olmak
112	Idioms	be in a bad way v.	darda/sıkıntıda olmak
113	Idioms	be in bad shape v.	doğru düzgün çalışmamak
114	Idioms	be in bad shape v.	bozuk olmak
115	Idioms	be in bad taste v.	yerinde olmamak
116	Idioms	be in bad taste v.	düzeyli olmamak
117	Idioms	be in bad taste v.	seviyeli olmamak
118	Idioms	be in bad taste v.	kırıcı olmak
119	Idioms	be in bad taste v.	kaba olmak
120	Idioms	be in bad taste v.	yakışıksız olmak
121	Idioms	be in bad taste v.	kötü olmak
122	Idioms	be in bad odour with someone v.	biriyle arası kötü olmak
123	Idioms	be in bad odour with someone v.	biriyle iyi anlaşamamak
124	Idioms	be in bad odour with someone v.	biriyle ilişkisi kötü olmak
125	Idioms	be in bad odour with someone v.	biriyle iyi geçinememek
126	Idioms	be in bad odour v.	gözünden düşmek
127	Idioms	be in bad odour v.	arası kötü olmak
128	Idioms	be in bad odour (with somebody) v.	(birinin) gözünden düşmek
129	Idioms	be in bad odour (with somebody) v.	(biriyle) arası kötü olmak
130	Idioms	be in bad shape v.	formda olmamak
131	Idioms	be in bad shape v.	kötü durumda olmak
132	Idioms	be in bad shape v.	formsuz olmak
133	Idioms	be in somebody's bad books v.	birinin gözünden düşmek
134	Idioms	be in somebody's bad books v.	birinin gözünde değer kaybetmek
135	Idioms	be on bad terms (with somebody) v.	(biriyle) arası kötü olmak
136	Idioms	be on bad terms (with somebody) v.	(biriyle) ilişkisi kötü olmak
137	Idioms	be on bad terms (with somebody) v.	(biriyle) kötü ilişkiler içinde olmak
138	Idioms	can't be bad expr.	hiç de kötü/fena değil
139	Idioms	can't be bad expr.	kötü/fena sayılmaz
140	Idioms	not be half bad expr.	düşünülenden daha iyi
141	Idioms	not be half bad expr.	iyi
142	Idioms	not be half bad expr.	kötü değil
Speaking
143	Speaking	it might not be as bad as you think expr.	bu düşündüğün kadar kötü olmayabilir
144	Speaking	show us how bad you can be expr.	bize ne kadar kötü olabileceğini göster
145	Speaking	how bad can it be expr.	ne kadar kötü olabilir
146	Speaking	it can't be that bad expr.	o kadar da kötü olamaz
Trade/Economic
147	Trade/Economic	be in bad shape v.	mali durumu kötü olmak
Law
148	Law	be in bad conditions v.	fena durumda olmak