Englisch | Türkisch | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
General | be broadcasted live v. | canlı yayınlanmak | ||
The concert was broadcast live. Konser canlı yayınlandı. More Sentences |
||||
Phrases | ||||
Phrases | if I live to be a hundred expr. | yüz yaşına gelsem de (anlamayacağım/yapmayacağım) | ||
Proverb | ||||
Proverb | (it's) better to be a live dog than a dead lion | yaşayan bir köpek ölü bir aslandan iyidir | ||
Proverb | (it's) better to be a live dog than a dead lion | yaşayan bir korkak olmak ölü bir kahraman olmaktan iyidir | ||
Idioms | ||||
Idioms | live to be a hundred v. | yüz yaşına gelmek | ||
Idioms | live to be a hundred v. | yüz yaşına kadar yaşamak |