Türkisch - Englisch
Türkisch - Englisch
Deutsch - Englisch
Französisch - Englisch
Spanisch - Englisch
Englisch Synonyme
Synonyme
Über uns
Werkzeuge
Quellen
Kontakt
Einloggen / Registrieren
Licht Ausschalten
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Synonyme
Werkzeuge
Über uns
Quellen
Kontakt
Einloggen / Registrieren
EN-TR
Türkisch - Englisch
Deutsch - Englisch
Spanisch - Englisch
Französisch - Englisch
Englisch Synonyme
Türkisch - Englisch
Französisch - Englisch
Deutsch - Englisch
Verlauf
something bad
Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau
Bedeutungen, die der Begriff
"something bad"
mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 54 Ergebniss(e)
Kategorie
Englisch
Türkisch
General
1
General
be in bad with something
v.
başı hoş olmamak
2
General
be mixed up in something bad
v.
adı karışmak
3
General
be bad of something
v.
bir işi pek iyi bilmemek
4
General
do something bad
v.
kötü bir şeyler yapmak
5
General
something bad happen to
v.
başına kötü bir şey gelmek
6
General
be bad at something
v.
bir şeyde kötü olmak
7
General
be a sign of the bad quality of something
v.
bir şeyin kötü kalitesinin işareti olmak
Idioms
8
Idioms
give something a bad name
v.
adını lekelemek
9
Idioms
give something up as a bad job
v.
ipin ucunu bırakmak
10
Idioms
have a bad opinion of (someone or something)
v.
(birinin/bir şeyin) hakkında kötü bir fikre/izlenime sahip olmak
11
Idioms
have a bad opinion of (someone or something)
v.
(birinin/bir şeyin) hakkında olumsuz bir fikre/izlenime sahip olmak
12
Idioms
need (something) so bad (that) (one) can taste it
v.
(bir şeye) çok ihtiyaç duymak
13
Idioms
need (something) so bad (that) (one) can taste it
v.
(bir şeye) gerçekten çok gereksinim duymak
14
Idioms
need (something) so bad (that) (one) can taste it
v.
(bir şeye) rüyalarına girecek kadar çok ihtiyaç duymak
15
Idioms
need (something) so bad (that) (one) can taste it
v.
(bir şeye) hayalinde dokunabilecek kadar çok ihtiyaç duymak
16
Idioms
give bad marks to (someone or something)
v.
(birini/bir şeyi) olumsuz değerlendirmek
17
Idioms
give bad marks to (someone or something)
v.
(birine/bir şeye) olumsuz bakmak
18
Idioms
give bad marks to (someone or something)
v.
(birini/bir şeyi) kötü bulmak
19
Idioms
give bad marks to (someone or something)
v.
(birine/bir şeye) geçer not vermemek
20
Idioms
give bad marks to (someone or something)
v.
(birine/bir şeye) kötü not vermek
21
Idioms
ask for something (bad or dire)
v.
(belasını) aramak
22
Idioms
ask for something (bad or dire)
v.
aranmak
23
Idioms
ask for something (bad or dire)
v.
kaşınmak
24
Idioms
be bad news (for somebody/something)
v.
(biri/bir şey) için kötü olmak
25
Idioms
be bad news (for somebody/something)
v.
(biri/bir şey) için hiç iyi olmamak
26
Idioms
be bad news (for somebody/something)
v.
(biri/bir şey) için sorun olmak
27
Idioms
feel bad about (something)
v.
(bir şey) hakkında kendini kötü hissetmek
28
Idioms
feel bad about (something)
v.
(bir şeyle) ilgili mutsuz olmak
29
Idioms
feel bad about (something)
v.
(bir şeyle) ilgili keyifsiz olmak
30
Idioms
feel bad about (something)
v.
(bir şeyle) ilgili üzgün olmak
31
Idioms
give (someone or something) a bad name
v.
(birinin/bir şeyin) adını lekelemek
32
Idioms
give (someone or something) a bad name
v.
(birinin/bir şeyin) itibarını zedelemek/lekelemek
33
Idioms
give (someone or something) a bad name
v.
(birinin/bir şeyin) adına leke sürmek
34
Idioms
give (someone or something) a bad name
v.
(birinin/bir şeyin) adını kötüye çıkarmak
35
Idioms
give a bad name to (someone or something)
v.
(birinin/bir şeyin) adını lekelemek
36
Idioms
give a bad name to (someone or something)
v.
(birinin/bir şeyin) itibarını zedelemek/lekelemek
37
Idioms
give a bad name to (someone or something)
v.
(birinin/bir şeyin) adına leke sürmek
38
Idioms
give a bad name to (someone or something)
v.
(birinin/bir şeyin) adını kötüye çıkarmak
39
Idioms
give somebody/something up as a bad job
v.
ipin ucunu bırakmak
40
Idioms
give somebody/something up as a bad job
v.
birinden/bir şeyden umudu kesmek
41
Idioms
give somebody/something up as a bad job
v.
birinden/bir şeyden vazgeçmek
42
Idioms
give up (something) as a bad job
v.
ipin ucunu bırakmak
43
Idioms
give up (something) as a bad job
v.
(bir şeyden) umudu kesmek
44
Idioms
give up (something) as a bad job
v.
(bir şeyden) vazgeçmek
45
Idioms
have a bad effect (on someone or something)
v.
(birine/bir şeye) kötü gelmek
46
Idioms
have a bad effect (on someone or something)
v.
(birini/bir şeyi) kötü etkilemek
47
Idioms
make a bad fist of (something)
v.
(bir şeyi) kötü yapmak
48
Idioms
make a bad fist of (something)
v.
kötü bir iş çıkarmak
49
Idioms
want (something) so bad (that) (one) can taste it
v.
(bir şeyi) çok/aşırı derecede istemek
50
Idioms
want (something) so bad (that) (one) can taste it
v.
(bir şeyi) dayanılmaz şekilde istemek
51
Idioms
want (something) so bad (that) (one) can taste it
v.
(bir şeye) dayanılmaz şekilde ihtiyaç duymak
52
Idioms
put someone down as something bad
v.
birinin kötü olduğunu sanmak/düşünmek
Speaking
53
Speaking
something bad is going to happen
expr.
kötü şeyler olacak
54
Speaking
I feel like something bad is going to happen
expr.
kötü bir şey olacakmış gibi hissediyorum
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of something bad
×
Term Options
Übersetzung Vorschlagen / Korrigieren
Französisch Englisch Wörterbuch
Spanisch Englisch Wörterbuch
Deutsch Englisch Wörterbuch
Englisch Synonyme Wörterbuch
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy