Englisch | Türkisch | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
General | welfare state n. | refah devleti | ||
The European Union is and will remain a very important factor in building Lithuania as a welfare state. Avrupa Birliği, Litvanya'nın bir refah devleti olarak inşasında çok önemli bir faktördür ve öyle kalacaktır. More Sentences |
||||
Trade/Economic | ||||
Trade/Economic | welfare state | refah devleti | ||
The European Union is and will remain a very important factor in building Lithuania as a welfare state. Avrupa Birliği, Litvanya'nın bir refah devleti olarak inşasında çok önemli bir faktördür ve öyle kalacaktır. More Sentences |
||||
Trade/Economic | welfare state | refah devleti | ||
The European Union is and will remain a very important factor in building Lithuania as a welfare state. Avrupa Birliği, Litvanya'nın bir refah devleti olarak inşasında çok önemli bir faktördür ve öyle kalacaktır. More Sentences |
||||
Politics | ||||
Politics | welfare state | refah devleti | ||
The European Union is and will remain a very important factor in building Lithuania as a welfare state. Avrupa Birliği, Litvanya'nın bir refah devleti olarak inşasında çok önemli bir faktördür ve öyle kalacaktır. More Sentences |
Englisch | Türkisch | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
General | social welfare state n. | sosyal refah devleti | ||
Germans value a strong social welfare state. Almanlar güçlü bir sosyal refah devletine değer verirler. More Sentences |
||||
Politics | ||||
Politics | social welfare state n. | sosyal refah devleti | ||
Germans value a strong social welfare state. Almanlar güçlü bir sosyal refah devletine değer verirler. More Sentences |
||||
General | ||||
General | state youth welfare n. | kamusal gençlik hizmetleri |