from off

Meanings of "from off" with other terms in English Turkish Dictionary : 149 result(s)

	Category	English	Turkish
Phrasals
1	Phrasals	take off from (some place) v.	(bir yerden) havalanmak
They took off from Arlanda early in the morning. Onlar sabah erkenden Arlanda'dan havalandılar. More Sentences
2	Phrasals	wander off (from someone or something) v.	(birinden/bir şeyden) uzaklaşmak
Tom wandered off. Tom uzaklaştı. More Sentences
General
3	General	take off from work v.	geçici olarak işi bırakmak
4	General	get off from v.	izin almak (işten)
5	General	take off from work v.	izin alarak işe gitmemek
6	General	shut off from v.	uzak tutmak
7	General	cut off from the outside world v.	dış dünyayla ilişkisini kesmek
8	General	lay off from a job v.	açığa almak
9	General	cut oneself off from outside world v.	dış dünyayla ilişkisini kesmek
10	General	shut off from v.	yoksun bırakmak
11	General	cut oneself off from the world and worldly things v.	dünyadan elini eteğini çekmek
12	General	shut off from v.	-den ayırmak
13	General	hold off from doing something v.	bir şeyi yapmaktan çekinmek
14	General	hold off from doing something v.	bir şeyi yapmayı ertelemek
15	General	take time off from work v.	işten izin almak
16	General	take a half day off from work v.	işten yarım gün izin almak
17	General	from the off adv.	başlangıçtan beri
Phrasals
18	Phrasals	rush off from v.	bir yerden aceleyle çıkmak/ayrılmak
19	Phrasals	split off from v.	bir şeyden ayrılmak
20	Phrasals	separate something off from something v.	bir şeyi bir şeyden ayırmak
21	Phrasals	start off from some place v.	bir yerden yola çıkmak/koyulmak
22	Phrasals	stand off from v.	-den ayrı/uzakta durmak
23	Phrasals	peel something off from something v.	(kabuğu vb) soyarak çıkarmak
24	Phrasals	start off from v.	(yolculuğa vb) -den başlamak
25	Phrasals	separate off from something v.	-den ayrılmak
26	Phrasals	fence (someone or something) off from (something) v.	(bir şeyi) çitle çevirerek (birinin/bir şeyin) ulaşmasına engel olmak
27	Phrasals	fence (someone or something) off from (something) v.	(birinin/bir şeyin) yaklaşmasına engel olmak için (bir şeyi) çitle çevirmek
28	Phrasals	fence (someone or something) off from (something) v.	çitle çevirmek
29	Phrasals	fence (someone or something) off from (something) v.	(bir şeyi) çitle çevirerek (birinin/bir şeyin) girmesini engellemek
30	Phrasals	fence (someone or something) off from (something) v.	(birini/bir şeyi) uzak tutmak için (bir şeyi) çitle çevirmek
31	Phrasals	fence (someone or something) off from (something) v.	(birini/bir şeyi bir şeye) karşı çitle çevirmek
32	Phrasals	seal (someone or something) off from (someone or something) v.	(birini/bir şeyi bir şeyden/yerden) men etmek
33	Phrasals	seal (someone or something) off from (someone or something) v.	(birinin/bir şeyin bir şeye/yere) girişini kısıtlamak/yasaklamak
34	Phrasals	seal (someone or something) off from (someone or something) v.	(birini/bir şeyi bir şeye/yere) sokmamak
35	Phrasals	seal (someone or something) off from (someone or something) v.	(bir şeyi/yeri) mühürlemek
36	Phrasals	seal (someone or something) off from (someone or something) v.	(bir şeyi/yeri) girişe kapatmak
37	Phrasals	seal (someone or something) off from (someone or something) v.	(birini/bir şeyi birinden/bir şeyden) tamamen tecrit etmek
38	Phrasals	seal (someone or something) off from (someone or something) v.	(birini bir şeyi birinden/bir şeyden) tamamen izole etmek
39	Phrasals	seal (someone or something) off from (someone or something) v.	(birini/bir şeyi birinden/bir şeyden) tamamen yalıtmak
40	Phrasals	seal something off from someone or something v.	bir şeyi biri/bir şey için ulaşılmaz/erişilmez kılmak
41	Phrasals	seal something off from someone or something v.	bir şeyi birinin/bir şeyin erişimine kapatmak
42	Phrasals	take off from (something or some place) v.	(bir şeyden/yerden) bir süreliğine izin almak
43	Phrasals	take off from (something or some place) v.	(bir yerden/şeyden) bir süreliğine uzak kalmak
44	Phrasals	take off from (something or some place) v.	(bir yere/şeye) bir süre gitmemek
45	Phrasals	take off from (some place) v.	(bir yerden) uçakla havalanmak
46	Phrasals	take off from (some place) v.	(bir yerden) aceleyle çıkmak
47	Phrasals	take off from (some place) v.	(bir yerden) telaşla çıkmak
48	Phrasals	take off from (some place) v.	(bir yerden) hızla çıkmak
49	Phrasals	take off from something v.	bir şeyden/yerden havalanmak
50	Phrasals	take off from something v.	bir şeyden/yerden uçakla havalanmak
51	Phrasals	bear off from (someone or something) v.	(birinden/bir şeyden) uzağa götürmek
52	Phrasals	bear off from (someone or something) v.	(birinden/bir şeyden) alıp götürmek
53	Phrasals	bear off from (something) v.	tekneyi (bir şeyin) yönünden uzaklaştırmak
54	Phrasals	bear off from (something) v.	tekneyi (bir şeyden) uzaklaştırmak
55	Phrasals	bear off from (something) v.	tekneyi bir engelden uzaklaştırmak
56	Phrasals	bear off from (something) v.	tekneyi bir tehlikeden uzaklaştırmak
57	Phrasals	bear off from (something) v.	teknenin önündeki bir engelden/tehlikeden kaçınmak
58	Phrasals	bear off from (something) v.	teknenin önündeki bir engelden/tehlikeden kaçmak
59	Phrasals	bear off from (something) v.	teknenin önündeki bir engelden/tehlikeden uzaklaşmak
60	Phrasals	bear off from (something) v.	(denizcilikte bir şeyden) uzaklaşmak
61	Phrasals	bear off from (something) v.	(denizcilikte bir şeyden) açılmak
62	Phrasals	bear off from (something) v.	(tavlada) mars etmek
63	Phrasals	peel off from (someone or something) v.	(birinden/bir şeyden) soyulmak
64	Phrasals	peel off from (someone or something) v.	(birinden/bir şeyden) soymak
65	Phrasals	peel off from (someone or something) v.	(birinin/bir şeyin) üzerinden çıkarmak
66	Phrasals	peel off from (someone or something) v.	(birinin/bir şeyin) üstünü soymak
67	Phrasals	peel off from (someone or something) v.	(birinin/bir şeyin) üstünden koparmak
68	Phrasals	peel off from (someone or something) v.	(birinden/bir şeyden) ayrılmak
69	Phrasals	peel off from (someone or something) v.	(birinden/bir şeyden) ayrı bir yöne gitmek
70	Phrasals	peel off from (something) v.	(bir şeyden/yerden) hızla uzaklaşmak
71	Phrasals	peel off from (something) v.	(bir şeyden/yerden) gaza basıp uzaklaşmak
72	Phrasals	peel off from (something) v.	(bir şeyden/yerden) bir araçla basıp gitmek
73	Phrasals	back someone or something off (from something) v.	birini/bir şeyi (bir şeyden) uzaklaştırmak
74	Phrasals	back someone or something off (from something) v.	birini/bir şeyi (bir şeyden) uzağa sürmek, itmek, hareket ettirmek
75	Phrasals	bear off from (something) v.	(gemiyi, tekneyi) (bir şeyden) uzağa/başka tarafa yönlendirmek
76	Phrasals	bear off from (something) v.	(gemiyi, tekneyi) bir engelden uzağa/başka tarafa yönlendirmek
77	Phrasals	bear off from (something) v.	(gemiyi, tekneyi) bir tehlikeden uzağa/başka tarafa yönlendirmek
78	Phrasals	bear off from (something) v.	(gemiyi, tekneyi) bir tehlikeden/engelden uzak tutmak
79	Phrasals	bear off from (something) v.	(gemiyi, tekneyi) bir tehlikeden uzaklaştırmak
80	Phrasals	bear off from (something) v.	(gemiyle, tekneyle) bir şeyden uzaklaşmak
81	Phrasals	bear off from (something) v.	(tavlada taşların bulunduğu durumdan) mars yapmak
82	Phrasals	branch off (from something) v.	(bir şeyden) kollara ayrılmak
83	Phrasals	branch off (from something) v.	(bir şeyden) dallanmak
84	Phrasals	branch off (from something) v.	(bir şeyden) farklı dallara ayrılmak
85	Phrasals	cast off (from something) v.	(rıhtımdan/iskeleden) ayrılmak
86	Phrasals	cast off (from something) v.	(gemiyle, tekneyle) açılmak
87	Phrasals	cast off (from something) v.	sefere çıkmak
88	Phrasals	cut someone or something off (from something) v.	birini/bir şeyi (bir şeyden) koparmak
89	Phrasals	cut someone or something off (from something) v.	birini/bir şeyi (bir şeyden) ayırmak
90	Phrasals	cut someone or something off (from something) v.	birini/bir şeyi (bir şeyden) alıkoymak
91	Phrasals	cut someone or something off (from something) v.	birinin/bir şeyin (bir şeyle) bağlantısını kesmek
92	Phrasals	draw something off (from something) v.	(bir şeyden) bir şey çekmek
93	Phrasals	draw something off (from something) v.	(bir şeyden) sıvı bir şey almak/çekmek
94	Phrasals	draw something off (from something) v.	(bir şeyden) bir şeyi damıtarak ayırmak
95	Phrasals	draw something off (from something) v.	(bir şeyden) bir şey boşaltmak
96	Phrasals	seal off from v.	-den men etmek
97	Phrasals	seal off from v.	-e girişini kısıtlamak/yasaklamak
98	Phrasals	seal off from v.	-e sokmamak
99	Phrasals	seal off from v.	-i mühürlemek
100	Phrasals	seal off from v.	-i girişe kapatmak
101	Phrasals	seal off from v.	-den tamamen tecrit etmek
102	Phrasals	seal off from v.	-den tamamen izole etmek
103	Phrasals	seal off from v.	-den tamamen yalıtmak
104	Phrasals	seal off from v.	için ulaşılmaz/erişilmez kılmak
105	Phrasals	seal off from v.	-in erişimine kapatmak
106	Phrasals	separate off (from someone or something) v.	(birinden/bir şeyden) ayrılmak
107	Phrasals	separate off (from someone or something) v.	(birinden/bir şeyden) ayırmak
108	Phrasals	separate off from v.	-den ayırmak
109	Phrasals	separate off from v.	-den ayrılmak
110	Phrasals	splinter off (from something) v.	(bir şeyden) kırılıp ayrılmak
111	Phrasals	splinter off (from something) v.	(bir şeyden) bölünmek
112	Phrasals	splinter off (from something) v.	(bir şeyden) ayrılmak
113	Phrasals	stand off from (someone or something) v.	(birinden/bir şeyden) ayrı durmak
114	Phrasals	stand off from (someone or something) v.	(birinden/bir şeyden) uzak durmak
115	Phrasals	stand off from (someone or something) v.	(birinden/bir şeyden) uzakta durmak
116	Phrasals	start off from (something) v.	(bir yerden) başlamak
117	Phrasals	start off from (something) v.	(yolculuğu bir yerden) başlatmak
118	Phrasals	start off from (something) v.	(bir yerden) yola çıkmak
119	Phrasals	start off from (something) v.	(bir durumdan/seviyeden) başlamak
120	Phrasals	start off from (something) v.	(bir şeyden) ortaya çıkmak
121	Phrasals	start off from (something) v.	(bir durumdan/seviyeden) gelmek
122	Phrasals	take off from v.	-den izin almak
123	Phrasals	take off from v.	-den uçakla havalanmak
124	Phrasals	take off from v.	-den telaşla çıkmak
125	Phrasals	wander off (from someone or something) v.	(birinin/bir şeyin) yanından ayrılmak
126	Phrasals	warn (one) off (from someone or something) v.	(birini birine/bir şeye) yaklaşmaması için uyarmak
127	Phrasals	warn (one) off (from someone or something) v.	(birini birinden/bir şeyden) uzak durması için uyarmak
Phrases
128	Phrases	from the off expr.	bir an önce
129	Phrases	from the off expr.	hemen
Idioms
130	Idioms	can see (from) a mile off v.	çok önceden anlamak
131	Idioms	can see (from) a mile off v.	çok önceden görebilmek
132	Idioms	can see (from) a mile off v.	çok uzaktan görebilmek
133	Idioms	can see (from) a mile off v.	bir kilometre öteden görebilmek
134	Idioms	lay someone off from v.	birini işten çıkarmak
135	Idioms	get laid off from one's job v.	işinden çıkarılmak/kovulmak
136	Idioms	take (some) time off from work v.	işten biraz izin almak
137	Idioms	off from work adj.	paydos etmiş
138	Idioms	off from work adj.	(günü bitirip) işten çıkmış
139	Idioms	off from work adj.	izinli
140	Idioms	off from work adj.	işten izinli
141	Idioms	(right) from the off expr.	en baştan beri
142	Idioms	(right) from the off expr.	hemen
143	Idioms	(right) from the off expr.	anında
144	Idioms	(right) from the off expr.	başlangıçtan beri
145	Idioms	(right) from the off expr.	ilk andan beri
Speaking
146	Speaking	I took a day off from work expr.	işten bir gün izin aldım
Technical
147	Technical	cut-off from full-load n.	tam yükte iken devreden ayırma
Computer
148	Computer	log off from expr.	oturumunu kapat
149	Computer	log off from expr.	üzerindeki oturumu kapat