stimulates - Turkish English Dictionary

stimulates

Meanings of "stimulates" in Turkish English Dictionary : 20 result(s)

English Turkish
Common Usage
stimulate v. uyarmak
Another study reported that lemon balm helps stimulate memory and enhance mood.
Başka bir çalışma, melisa otunun hafızayı uyarmaya ve ruh halini iyileştirmeye yardımcı olduğunu bildirmiştir.

More Sentences
General
stimulate v. kamçılamak
Investment and hard work is the key to stimulate growth.
Yatırım ve sıkı çalışma, büyümeyi kamçılamanın anahtarıdır.

More Sentences
stimulate v. canlandırmak
Businesses need a dynamic environment that will stimulate this economic activity.
İşletmelerin bu ekonomik faaliyeti canlandıracak dinamik bir ortama ihtiyacı vardır.

More Sentences
stimulate v. teşvik etmek
It will stimulate the creation of new information services based on, or incorporating, public sector information.
Kamu sektörü bilgilerine dayanan ya da bu bilgileri içeren yeni bilgi hizmetlerinin oluşturulmasını teşvik edecektir.

More Sentences
stimulate v. tetiklemek
It stimulated a debate, and society itself took charge of it.
Bir tartışmayı tetikledi ve toplumun kendisi bu tartışmanın sorumluluğunu üstlendi.

More Sentences
stimulate v. (merak) uyandırmak
Teachers stimulate curiosity in their students; it prepares the brain for learning.
Öğretmenler öğrencilerinde merak uyandırır; bu da beyni öğrenmeye hazırlar.

More Sentences
stimulate v. hızlandırmak
A high protein diet stimulates the production of blood cells.
Yüksek proteinli bir diyet kan hücrelerinin üretimini hızlandırır.

More Sentences
Technical
stimulate v. arttırmak
Moderate exercise stimulates the circulation of blood.
Makul bir egzersiz kan dolaşımını artırır.

More Sentences
stimulate v. teşvik etmek
Businesses need a dynamic environment that will stimulate this economic activity.
İşletmelerin bu ekonomik faaliyeti teşvik edecek dinamik bir ortama ihtiyacı vardır.

More Sentences
stimulate v. uyarmak
Babypod is a device that stimulates before birth through music.
Babypod, doğumdan önce müzik yoluyla uyaran bir cihazdır.

More Sentences
Biology
stimulate v. uyarmak
Knowledge of foreign languages stimulates brain activity.
Yabancı dil bilgisi beyin aktivitesini uyarır.

More Sentences
General
stimulate v. dürtmek
stimulate v. gayrete getirmek
stimulate v. tahrik etmek
stimulate v. sinirlendirmek
stimulate v. özendirmek
stimulate v. kışkırtmak
stimulate v. güdülemek
Technical
stimulate v. harekete geçirmek
Medical
stimulate v. stimüle etmek

Meanings of "stimulates" with other terms in English Turkish Dictionary : 30 result(s)

English Turkish
General
stimulate the demand v. talebi yükseltmek
stimulate one's interest v. ilgisini uyandırmak
stimulate one's interest v. ilgisini çekmek
stimulate the nerve endings v. sinir uçlarını uyarmak
stimulate the senses v. duyuları harekete geçirmek
stimulate the demand v. talebi artırmak
Phrasals
stimulate (someone or something) into (doing) (something) v. (birini/bir şeyi bir şey yapmaya) teşvik etmek
stimulate (someone or something) into (doing) (something) v. (birini/bir şeyi bir şey yapmaya) güdülemek
stimulate (someone or something) into (doing) (something) v. (birini/bir şeyi bir şey yapması) için harekete geçirmek
stimulate (someone or something) into (doing) (something) v. (birini/bir şeyi bir şey yapması) için canlandırmak
stimulate (someone or something) into (doing) (something) v. (birini/bir şeyi bir şey yapması) için kışkırtmak
stimulate (someone or something) into (doing) (something) v. (birini/bir şeyi bir şey yapması) için kızıştırmak
stimulate (someone or something) into (doing) (something) v. (birini/bir şeyi bir şey yapması) için heyecanlandırmak
stimulate (someone or something) into (doing) (something) v. (vücudun bir bölümünü, sinirleri, kasları, organları) bir uyarıcıyla harekete geçirmek
stimulate (someone or something) into (doing) (something) v. (vücudun bir bölümünü, sinirleri, kasları, organları) bir uyarıcıyla uyandırmak
stimulate (someone or something) into (doing) (something) v. (vücudun bir bölümünü, sinirleri, kasları, organları) uyarmak
stimulate (someone or an animal) into something v. (birini/bir hayvanı) bir şeye teşvik etmek
stimulate (someone or an animal) into something v. (birini/bir hayvanı) bir şeye güdülemek
stimulate (someone or an animal) into something v. (birini/bir hayvanı) bir şey için harekete geçirmek
stimulate (someone or an animal) into something v. (birini/bir hayvanı) bir şey için heyecanlandırmak
stimulate into v. -e teşvik etmek
stimulate into v. -e güdülemek
stimulate into v. için harekete geçirmek
stimulate into v. için canlandırmak
stimulate into v. için kışkırtmak
stimulate into v. için kızıştırmak
stimulate into v. için heyecanlandırmak
stimulate into v. -i bir uyarıcıyla harekete geçirmek
stimulate into v. -i bir uyarıcıyla uyandırmak
stimulate into v. -i uyarmak