disgrace - Turkish English Dictionary

disgrace

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau

Meanings of "disgrace" in Turkish English Dictionary : 35 result(s)

English Turkish
Common Usage
disgrace n. rezalet
That is a total disgrace, about which we should hang our heads in shame.
Bu, utanç içinde başımızı öne eğmemiz gereken koca bir rezalettir.

More Sentences
disgrace n. yüz karası
Tom is a disgrace to his family.
Tom ailesi için bir yüz karasıdır.

More Sentences
disgrace n. ayıp
There is no disgrace in being poor.
Fakirlik ayıp değildir.

More Sentences
General
disgrace n. utanç
It is a disgrace, and the EU must call upon the world community to accept responsibility for stopping the destruction.
Bu bir utanç kaynağıdır ve AB dünya toplumunu bu yıkımı durdurma sorumluluğunu üstlenmeye çağırmalıdır.

More Sentences
disgrace n. kara leke
Your behavior brought disgrace on our family.
Davranışların ailemize kara leke sürdü.

More Sentences
disgrace v. kepaze etmek
I would rather die than disgrace myself.
Kendimi kepaze etmektense ölmeyi yeğlerim.

More Sentences
disgrace v. utandırmak
Tom has disgraced his family.
Tom ailesini utandırdı.

More Sentences
disgrace v. rezil etmek
I would rather die than disgrace myself.
Kendimi rezil etmektense ölmeyi tercih ettim.

More Sentences
Common Usage
disgrace n. rezillik
General
disgrace n. itibardan düşme
disgrace n. gözden düşme
disgrace n. gözden düşüren şey
disgrace n. itibar kaybettiren kimse
disgrace n. itibar kaybettiren hareket
disgrace n. itibar zedeleyici şey
disgrace n. talihsizlik
disgrace n. kör talih
disgrace n. aksilik
disgrace n. bozma
disgrace n. sakatlama
disgrace n. biçimsizleştirme
disgrace n. güzelliğini bozma
disgrace n. nahoş olma
disgrace n. çirkinlik
disgrace n. göze hoş görünmeme
disgrace v. gözden düşürmek
disgrace v. küçültmek
disgrace v. yerin dibine sokmak
disgrace v. ayıp etmek
disgrace v. itibarsızlaştırmak
disgrace v. küçük düşürmek
disgrace expr. rezillik
disgrace expr. tüh yazıklar olsun
Trade/Economic
disgrace n. ayıp
Archaic
disgrace v. (bir diğerinden) daha değersiz göstermek

Meanings of "disgrace" with other terms in English Turkish Dictionary : 24 result(s)

English Turkish
Idioms
fall into disgrace v. gözden düşmek
When he fell into disgrace, all his friends abandoned him.
Gözden düştüğünde, tüm arkadaşları onu terk etti.

More Sentences
fall into disgrace v. itibarını kaybetmek
When he fell into disgrace, all his friends abandoned him.
O, itibarını kaybettiğinde bütün arkadaşları onu terk etti.

More Sentences
General
indelible disgrace n. silinmez utanç
disgrace [obsolete] n. azarlama
disgrace [obsolete] n. rezil olma
disgrace [obsolete] n. iyice düşme
disgrace [obsolete] n. tasvip etmeme
disgrace [obsolete] n. kınama
disgrace oneself v. gaf yapmak
be in disgrace v. gözden düşmüş olmak
disgrace oneself v. rezil olmak
bring disgrace on somebody v. rezil etmek
bring disgrace on somebody v. utandırmak
disgrace [obsolete] v. görüntüsünü bozmak
disgrace [obsolete] v. görünümünü mahvetmek
disgrace [obsolete] v. biçimsizleştirmek
disgrace [obsolete] v. biçimini bozmak
disgrace [obsolete] v. güzelliğini bozmak
disgrace [obsolete] v. çirkinleştirmek
Phrases
there's no disgrace in something expr. utanılacak bir şey yok
Colloquial
you are a disgrace expr. sen bir yüz karasısın
Idioms
fall into disgrace v. saygınlığını yitirmek
fall into disgrace v. rezil olmak
be a disgrace to v. yüz karası olmak