Turkish - English
Turkish - English
German - English
French - English
Spanish - English
English Synonyms
Turkish - English Sentences
Synonyms
Sentences
Tools
Resources
About Us
Contact
Login / Register
Turn off the lights
Türkçe
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Synonyms
Tools
Resources
About Us
Contact
Login / Register
EN-TR
Turkish - English
German - English
Spanish - English
French - English
English Synonyms
Turkish - English Sentences
Turkish - English
French - English
Spanish - English
German - English
History
live (on)
Meanings of
"live (on)"
with other terms in English Turkish Dictionary : 120 result(s)
Category
English
Turkish
General
1
General
live on
v.
ile geçinmek
2
General
live on
v.
geçinmek
3
General
live on borrowed money
v.
borç yemek
4
General
live on
v.
geçimini sürdürmek
5
General
live on
v.
yaşamını idame ettirmek
6
General
live on
v.
ile beslenmek
7
General
live on the razor's edge
v.
iki ateş arasında kalmak
8
General
live on the razor's edge
v.
ölümle kalım arasında olmak
9
General
live on someone else
v.
haraç yemek
10
General
live on one's nerves
v.
diken üstünde olmak
11
General
live on the edge
v.
uçlarda yaşamak
12
General
live on the edge
v.
hayatı uçlarda yaşamak
13
General
live on a very small amount of money
v.
çok az bir parayla geçinmek
14
General
live on the margins of society
v.
toplumun sınırlarında/kıyısında yaşamak
15
General
live on the border of
v.
'nın sınırında yaşamak
16
General
live on one's capital
v.
kazanmadan tüketmek
17
General
live on one's capital
v.
üretmeden tüketmek
18
General
live on one's capital
v.
sermayeden yemek
19
General
on live
adv.
yaşarken
20
General
on live
adv.
hayatta
Phrasals
21
Phrasals
live on
v.
(öldükten/bittikten sonra) hatıralarda yaşamak
22
Phrasals
live on
v.
(öldükten/bittikten sonra) hafızalarda yaşamak
23
Phrasals
live on
v.
(öldükten/bittikten sonra) anılarda yaşamak
24
Phrasals
live on
v.
(öldükten/bittikten sonra) belleklerde yaşamak
25
Phrasals
live on
v.
(öldükten/bittikten sonra) insanların zihninde yaşamak
26
Phrasals
live on
v.
hafızalarda kalmak
27
Phrasals
live on
v.
hafızalarda yaşamaya devam etmek
28
Phrasals
live on
v.
hatıralarda/anılarda yaşamaya devam etmek
Colloquial
29
Colloquial
live high on the hog
v.
lüks içinde yaşamak
30
Colloquial
live high on the hog
v.
para içinde yüzmek
31
Colloquial
live on one's own
v.
tek başına yaşamak
32
Colloquial
live on your hump
expr.
kendi yağınla kavrul
33
Colloquial
live on your hump
expr.
kendi kendine bak
34
Colloquial
live on your hump
expr.
kendi geçimini sağla
35
Colloquial
live on your hump
expr.
kendi ayakların üzerinde dur
Idioms
36
Idioms
live on the breadline
v.
açlık sınırında yaşamak
37
Idioms
live on the breadline
v.
aşırı yoksul olmak
38
Idioms
live on borrowed time
v.
az zamanı kalmış olmak
39
Idioms
live on an amount of money
v.
belli bir parayla hayatını idame ettirmek
40
Idioms
live high on the hog
v.
bir eli yağda bir eli balda olmak
41
Idioms
live on an amount of money
v.
belirli miktar parayla yaşamak
42
Idioms
live on the fat of the land
v.
bolluk bereket içinde yaşamak
43
Idioms
live on borrowed time
v.
bir gözü toprağa bakmak
44
Idioms
live on borrowed time
v.
bir ayağı mezarda olmak
45
Idioms
live high on the hog
v.
çok rahat bir yaşam sürmek
46
Idioms
live high on the hog
v.
çok zengin olmak
47
Idioms
live on borrowed time
v.
cabadan yaşamak
48
Idioms
live on the fat of the land
v.
çok iyi durumda olmak
49
Idioms
live on a borrowed time
v.
günleri sayılı olmak
50
Idioms
live high on the hog
v.
har vurup harman savurmak
51
Idioms
live on the fat of the land
v.
her şeyin en iyisi ile geçinmek
52
Idioms
live on one's nerves
v.
heyecanlı bir karaktere sahip olmak
53
Idioms
live on borrowed time
v.
ölmekte olmak
54
Idioms
live on the fat of the land
v.
rahat bir yaşam sürmek
55
Idioms
live high on the hog
v.
para içinde yüzmek
56
Idioms
live on borrowed time
v.
sayılı günleri kalmak
57
Idioms
live high on the hog
v.
şatafatlı bir hayat sürmek
58
Idioms
live on the fat of the land
v.
tuzu kuru olmak
59
Idioms
live on the edge
v.
tehlikeli yaşamak
60
Idioms
live on one's own
v.
(genelde ekonomik özgürlüğünü kazanıp) kendi başına yaşamak
61
Idioms
live on the fat of the land
v.
yediği önünde yemediği arkasında olmak
62
Idioms
live on one's wits
v.
zekası sayesinde yaşamını sürdürmek
63
Idioms
live on (one's) (own) hump
v.
(kendi kendine) yetmek
64
Idioms
live on (one's) (own) hump
v.
(kendi) yağıyla kavrulmak
65
Idioms
live on (one's) (own) hump
v.
(kendi) ayakları üzerinde durmak
66
Idioms
live on (one's) (own) hump
v.
(kendi) geçimini sağlamak
67
Idioms
live on (one's) (own) hump
v.
(kendini) geçindirmek
68
Idioms
live on (one's) (own) hump
v.
(kendi) imkanlarıyla yaşamak
69
Idioms
live on (one's) (own) hump
v.
(kendi kendine) bakmak
70
Idioms
live on a shoestring
v.
kısıtlı bütçeyle yaşamak
71
Idioms
live on a shoestring
v.
az parayla yaşamak
72
Idioms
live on a shoestring
v.
çok düşük bir bütçeyle yaşamak
73
Idioms
live on a shoestring
v.
kıt kanaat geçinmek
74
Idioms
live on a shoestring
v.
kıtı kıtına geçinmek
75
Idioms
live on a shoestring
v.
zar zor geçinmek
76
Idioms
live on a shoestring
v.
ucu ucuna geçinmek
77
Idioms
live on a shoestring
v.
kısıtlı parayla geçinmek
78
Idioms
live on the smell of an oily rag [australia/new zealand]
v.
tutumlu bir şekilde yaşamak
79
Idioms
live on the smell of an oily rag [australia/new zealand]
v.
minimumda yaşamak
80
Idioms
live on the smell of an oily rag [australia/new zealand]
v.
sade yaşamak
81
Idioms
live on the smell of an oily rag [australia/new zealand]
v.
ekonomik yaşamak
82
Idioms
live on the smell of an oily rag [australia/new zealand]
v.
ucu ucuna idare etmek
83
Idioms
live on the smell of an oily rag [australia/new zealand]
v.
kıt/kısıtlı kaynaklarla idare etmek
84
Idioms
live on the smell of an oily rag [australia/new zealand]
v.
idareli yaşamak
85
Idioms
live on the smell of an oily rag [australia/new zealand]
v.
hesaplı yaşamak
86
Idioms
live on the smell of an oil rag [australia/new zealand]
v.
çok tutumlu yaşamak
87
Idioms
live on the smell of an oil rag [australia/new zealand]
v.
çok idareli yaşamak
88
Idioms
live on the smell of an oil rag [australia/new zealand]
v.
sinekten yağ çıkarmak
89
Idioms
live on the smell of an oil rag [australia/new zealand]
v.
kıt kanaat yaşamak
90
Idioms
live on the smell of an oil rag [australia/new zealand]
v.
minimumda yaşamak
91
Idioms
live on the smell of an oil rag [australia/new zealand]
v.
yokluk içinde idare etmek
92
Idioms
live on the smell of an oil rag [australia/new zealand]
v.
sade yaşamak
93
Idioms
live on the smell of an oil rag [australia/new zealand]
v.
ucu ucuna idare etmek
94
Idioms
live on the smell of an oil rag [australia/new zealand]
v.
idareli yaşamak
95
Idioms
live on the smell of an oil rag [australia/new zealand]
v.
hesaplı yaşamak
96
Idioms
live on the smell of an oil rag [australia/new zealand]
v.
ekonomik yaşamak
97
Idioms
live on borrowed time
v.
sayılı günleri kalmak
98
Idioms
live on borrowed time
v.
son demlerini yaşamak
99
Idioms
live on borrowed time
v.
uzatmaları oynamak
100
Idioms
live on borrowed time
v.
doktorların umduğundan fazla yaşamak
101
Idioms
live on borrowed time
v.
son günlerini yaşamak
102
Idioms
live on borrowed time
v.
bir gözü toprağa bakmak
103
Idioms
live (life) on the edge
v.
(hayatı) uçlarda yaşamak
104
Idioms
live (life) on the edge
v.
tehlikeli bir yaşam sürmek
105
Idioms
live (life) on the edge
v.
(hayatı) risk alarak yaşamak
106
Idioms
live on your wits
v.
geçinmek için uyanık ve kurnaz olmak
107
Idioms
live on your wits
v.
zekası sayesinde yaşamını sürdürmek
108
Idioms
live on own
v.
tek başına yaşamak
109
Idioms
live on own
v.
(genelde ekonomik özgürlüğünü kazanıp) kendi başına yaşamak
110
Idioms
live on your nerves [uk]
v.
diken üstünde olmak
111
Idioms
live on your nerves [uk]
v.
heyecanlı bir karaktere sahip olmak
Speaking
112
Speaking
which/what floor do you live on?
expr.
eviniz kaçıncı katta?
113
Speaking
which/what floor do you live on?
expr.
evin kaçıncı katta?
114
Speaking
which/what floor do you live on?
expr.
kaçıncı katta oturuyorsunuz?
115
Speaking
which/what floor do you live on?
expr.
kaçıncı katta oturuyorsun?
116
Speaking
which/what floor do you live on?
expr.
kaçıncı katta yaşıyorsunuz?
117
Speaking
which/what floor do you live on?
expr.
kaçıncı katta yaşıyorsun?
Aeronautic
118
Aeronautic
live on something
v.
ile yaşamak
119
Aeronautic
live on something
v.
ile geçinmek
120
Aeronautic
live on something
v.
ile beslenmek
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of live (on)
×
Term Options
Correct / Suggest
French English Dictionary
Spanish English Dictionary
German English Dictionary
English Synonyms Dictionary
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy