Turkish - English
Turkish - English
German - English
French - English
Spanish - English
English Synonyms
Turkish - English Sentences
Synonyms
Sentences
Tools
Resources
About Us
Contact
Login / Register
Turn off the lights
Türkçe
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Synonyms
Tools
Resources
About Us
Contact
Login / Register
EN-TR
Turkish - English
German - English
Spanish - English
French - English
English Synonyms
Turkish - English Sentences
Turkish - English
French - English
Spanish - English
German - English
Hide
Details
Clear
History :
stray
Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau
History
Sentences
Meanings of
"stray"
in Turkish English Dictionary : 85 result(s)
Category
English
Turkish
Common Usage
1
Common Usage
stray
adj.
başıboş
Tom was bitten by a
stray
dog.
Tom
başıboş
bir köpek tarafından ısırıldı.
More Sentences
General
2
General
stray
v.
sapmak
We have
strayed
from the point with the Basques and Spain.
Basklar ve İspanya konusunda konudan
sapmış
durumdayız.
More Sentences
3
General
stray
adj.
serseri (kurşun)
Stay down or you might get hit by a
stray
bullet.
Yerde kal yoksa
serseri
bir kurşunla vurulabilirsin.
More Sentences
4
General
stray
n.
sürüden ayrılan hayvan
5
General
stray
n.
başıboş hayvan
6
General
stray
n.
kaybolmuş kimse
7
General
stray
n.
cızırtı
8
General
stray
n.
kaybolmuş hayvan
9
General
stray
n.
kaybolmuş çocuk
10
General
stray
n.
parazit
11
General
stray
n.
doğal habitatı dışında bulunan canlı
12
General
stray
n.
mevsimi dışında görülen bitki
13
General
stray
v.
yolunu kaybetmek
14
General
stray
v.
ayrılmak
15
General
stray
v.
dolaşmak
16
General
stray
v.
yoldan sapmak
17
General
stray
v.
başıboş dolaşmak
18
General
stray
v.
gezinmek
19
General
stray
v.
parazit yapmak
20
General
stray
v.
yolunu yitirmek
21
General
stray
v.
doğru yoldan sapmak
22
General
stray
v.
uzaklaşmak
23
General
stray
v.
pis işlere bulaşmak
24
General
stray
v.
ahlaksız işler yapmak
25
General
stray
v.
günah işlemek
26
General
stray
v.
yanılgıya düşmek
27
General
stray
v.
şeytana uymak
28
General
stray
v.
hata yapmak
29
General
stray
v.
radikal düşünceleri olmak
30
General
stray
v.
radikal sözler söylemek
31
General
stray
v.
alışılmışın dışında düşünmek
32
General
stray
v.
alışılmışın dışında sözler sarf etmek
33
General
stray
v.
özgün düşünmek
34
General
stray
v.
farklı düşünmek
35
General
stray
v.
özgün şeyler söylemek
36
General
stray
v.
konudan kopmak
37
General
stray
v.
yaygın düşünceden uzaklaşmak
38
General
stray
v.
(göz) kaymak
39
General
stray
adj.
yolunu kaybetmiş
40
General
stray
adj.
parazitli
41
General
stray
adj.
serseri
42
General
stray
adj.
rastgele
43
General
stray
adj.
tek tük
44
General
stray
adj.
rasgele
45
General
stray
adj.
kayıp
46
General
stray
adj.
tesadüfi
47
General
stray
adj.
kaybolmuş (çocuk/hayvan)
48
General
stray
adj.
sahipsiz
49
General
stray
adj.
savrulmuş
50
General
stray
adj.
etrafa saçılmış
51
General
stray
adj.
etrafa yayılmış
52
General
stray
adj.
kullanışsız
53
General
stray
adj.
amaçsız
54
General
stray
adj.
bir amaca hizmet etmeyen
55
General
stray
adj.
istenmeyen
56
General
stray
adj.
gereksiz
57
General
stray
adj.
çalakalem yazılmış
58
General
stray
adj.
öylesine karalanmış
59
General
stray
adj.
sokak (hayvanı)
Colloquial
60
Colloquial
stray
n.
salma gezen
61
Colloquial
stray
v.
salma gezmek
Technical
62
Technical
stray
n.
cızırtı
63
Technical
stray
n.
parazit
64
Technical
stray
n.
petrol kuyusu açılırken karşılaşılan beklenmedik oluşum
65
Technical
stray
v.
parazit yapmak
Electric
66
Electric
stray
n.
parazitik etki
67
Electric
stray
n.
parazitik elektrik akımı
68
Electric
stray
n.
parazit yaratan elektrik dalgası
Radio
69
Radio
stray
n.
statik elektrik
70
Radio
stray
n.
telsiz paraziti
71
Radio
stray
adj.
istenmeyen
72
Radio
stray
adj.
arzu edilmeyen
73
Radio
stray
adj.
tercih edilmeyen
Chemistry
74
Chemistry
stray
n.
kaçak
Archaic
75
Archaic
stray
n.
yoldan çıkma
76
Archaic
stray
n.
kötü yola düşme
77
Archaic
stray
n.
baştan çıkma
78
Archaic
stray
n.
gezinme
79
Archaic
stray
n.
dolanma
80
Archaic
stray
n.
gezinti
81
Archaic
stray
v.
yoldan saptırmak
82
Archaic
stray
v.
kötü yola düşürmek
83
Archaic
stray
v.
günah işletmek
84
Archaic
stray
v.
gezinmek
85
Archaic
stray
v.
dolaşmak
Meanings of
"stray"
with other terms in English Turkish Dictionary : 94 result(s)
Category
English
Turkish
Common Usage
1
Common Usage
stray dog
n.
sokak köpeği
A
stray dog
followed Tom home.
Bir
sokak köpeği
Tom'u eve kadar takip etmiş.
More Sentences
General
2
General
stray bullet
n.
serseri kurşun
Stray bullets
flew everywhere during the war.
Savaş sırasında her yerde
serseri kurşunlar
uçuştu.
More Sentences
Technical
3
Technical
stray bullet
n.
serseri kurşun
Stay down or you might get hit by a
stray bullet.
Eğilin yoksa bir
serseri kurşunla
vurulabilirsiniz.
More Sentences
General
4
General
stray bullet
n.
kaza kurşunu
5
General
stray light
n.
yayınmış ışık
6
General
stray flux
n.
kaçak akı
7
General
stray bullet
n.
maganda kurşunu
8
General
stray cat
n.
sokak kedisi
9
General
stray bullet
n.
kör kurşun
10
General
stray dog
n.
başıboş köpek
11
General
stray dog
n.
sahipsiz köpek
12
General
stray animal
n.
sahipsiz/başıboş hayvan
13
General
stray animal
n.
sokak hayvanı
14
General
stray animals
n.
sokak hayvanları
15
General
stray kids
n.
başıboş çocuklar
16
General
stray [obsolete]
n.
başıboş hayvan grubu
17
General
stray [obsolete]
n.
aylak güruh
18
General
stray [obsolete]
n.
dağınık eşya öbeği
19
General
stray [uk]
n.
ortak arazi
20
General
stray [uk]
n.
ortak mera
21
General
stray [uk]
n.
otlak alanı
22
General
stray [uk]
n.
hayvanları ortak merada otlatma hakkı
23
General
stray from the point
v.
konu dışına çıkmak
24
General
stray from
v.
ayrılmak (asıl konudan)
25
General
stray from
v.
dolaşarak ayrılmak (bulunması gereken yerden)
26
General
be killed by a stray bullet
v.
maganda kurşunuyla ölmek
27
General
fall victim to a stray bullet from a celebratory gunfire
v.
maganda kurşununa kurban gitmek
28
General
stray from its intended path
v.
hedeflenen/niyetlenen yolundan sapmak
29
General
stray away from the topic
v.
konudan sapmak
Phrasals
30
Phrasals
stray round
n.
serseri kurşun
31
Phrasals
stray round
n.
kaza kurşunu
32
Phrasals
stray into
v.
kendini önünde bulmak
33
Phrasals
stray into
v.
önüne düşmek
34
Phrasals
stray into
v.
yoluna çıkmak
35
Phrasals
stray away
v.
yoldan sapmak
36
Phrasals
stray into
v.
(direkt) içerisine girmek
37
Phrasals
stray on
v.
başıboş dolaşmak
38
Phrasals
stray on
v.
istediği gibi girip çıkmak
39
Phrasals
stray on
v.
sağda solda dolaşmak
40
Phrasals
stray on
v.
elini kolunu sallayarak girip çıkmak
41
Phrasals
stray on
v.
kafasına göre girip çıkmak/dolaşmak
42
Phrasals
stray on
v.
-de dolaşmak
43
Phrasals
stray on
v.
'-de başıboş dolaşmak
44
Phrasals
stray on
v.
'-de dolanıp durmak
45
Phrasals
stray on
v.
-de gezinmek
46
Phrasals
stray onto (some place)
v.
(bir yerde) başıboş dolaşmak
47
Phrasals
stray onto (some place)
v.
(bir yere) istediği gibi girip çıkmak
48
Phrasals
stray onto (some place)
v.
(bir yere) elini kolunu sallayarak girip çıkmak
49
Phrasals
stray onto (some place)
v.
(bir yerde) elini kolunu sallayarak dolaşmak
50
Phrasals
stray onto (some place)
v.
(bir yere) kafasına göre girip çıkmak
51
Phrasals
stray onto (some place)
v.
(bir yerde) kafasına göre dolaşmak
52
Phrasals
stray onto something
v.
bir şeyde başıboş dolaşmak
53
Phrasals
stray onto something
v.
bir şeye istediği gibi girip çıkmak
54
Phrasals
stray onto something
v.
bir şeye elini kolunu sallayarak girip çıkmak
55
Phrasals
stray onto something
v.
bir şeyde elini kolunu sallayarak dolaşmak
56
Phrasals
stray onto something
v.
bir şeye kafasına göre girip çıkmak
57
Phrasals
stray onto something
v.
bir şeyde kafasına göre dolaşmak
58
Phrasals
stray in
v.
içeri dalmak
59
Phrasals
stray in
v.
başıboş bir şekilde girmek
60
Phrasals
stray in
v.
başıboş dolaşmak
61
Phrasals
stray in
v.
gezinmek
62
Phrasals
stray into (some place)
v.
(bir yerden) içeri dalmak
63
Phrasals
stray into (some place)
v.
(bir yere) dalmak
64
Phrasals
stray into (some place)
v.
(bir yere) başıboş bir şekilde girmek
Idioms
65
Idioms
go/get/stray off the beaten path
v.
alışılmışın dışına çıkmak
Technical
66
Technical
stray flux
n.
akım kaçağı
67
Technical
stray flux
n.
akı kaçağı
68
Technical
protective measures against the effects of stray currents caused by traction system
n.
cer sistemlerinin neden olduğu serseri akımların etkilerine karşı koruma önlemleri
69
Technical
stray light
n.
dağınık ışık
70
Technical
stray radiation
n.
dağınık ışınım
71
Technical
protection against corrosion by stray current from direct current systems
n.
doğru akım sistemlerinden çıkan serseri akım korozyonuna karşı koruma
72
Technical
capacitance stray
n.
istenmez sığa
73
Technical
stray flux
n.
kaçak akı
74
Technical
stray radiation
n.
kaçak radyasyon
75
Technical
stray-current corrosion
n.
kaçak akım yenimi
76
Technical
stray magnetic field
n.
kaçak mıknatıs alanı
77
Technical
stray current
n.
kaçak akım
78
Technical
areas of stray-current interference
n.
serseri akım girişim alanları
79
Technical
stray light
n.
yayınmış ışık
Computer
80
Computer
stray comet
n.
kuyruklu yıldız
Informatics
81
Informatics
stray capacitance
n.
kaçak sığa
Telecom
82
Telecom
stray current
n.
parazit akımı
Electric
83
Electric
stray voltage
n.
elektrik kaçağı/kaçak akım
84
Electric
stray voltage
n.
gerilim kaçağı
85
Electric
stray capacitance
n.
kaçak kapasite
Marine
86
Marine
stray line
n.
avara payı
87
Marine
stray line
n.
el paraketesi
88
Marine
stray mark
n.
avara payının uç bölümünü gösteren işaret
Psychology
89
Psychology
stray impulse
n.
istemseme
Veterinary
90
Veterinary
stray animal neutering project
n.
başıboş hayvan kısırlaştırma projesi
Food Engineering
91
Food Engineering
stray column
n.
tepsili kolon
Physics
92
Physics
stray radiation
n.
dağınık ışınım
93
Physics
stray radiation
n.
dağınık radyasyon
Apiculture
94
Apiculture
stray swarm
n.
ayrılmış oğul
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of stray
×
Term Options
Correct / Suggest
French English Dictionary
Spanish English Dictionary
German English Dictionary
English Synonyms Dictionary
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy