a friend

Meanings of "a friend" with other terms in English Turkish Dictionary : 133 result(s)

	Category	English	Turkish
General
1	General	a close friend n.	yakın bir arkadaş
Mr Ichiro Fukuoka, a close friend of mine, would very much like to meet you. Yakın bir arkadaşım olan Bay Ichiro Fukuoka sizinle tanışmayı çok istiyor. More Sentences
2	General	a close friend n.	yakın arkadaş
Tom has been a close friend of mine for years. Tom yıllardır benim yakın arkadaşımdır. More Sentences
3	General	find a friend v.	arkadaş bulmak
Who finds a friend, finds a treasure. Bir arkadaş bulan, bir hazine bulur. More Sentences
4	General	make a friend v.	arkadaş edinmek
I just made a friend. Yeni bir arkadaş edindim. More Sentences
5	General	a friend in need n.	kara gün dostu
6	General	cheating a friend n.	dost kazığı
7	General	a friend of ours n.	bir dostumuz
8	General	a friend of ours n.	dostlarımızdan biri
9	General	a true friend n.	sadık arkadaş
10	General	a foul-weather friend n.	kara gün dostu
11	General	a friend of mine n.	bir arkadaşım
12	General	long after a friend v.	bir dostun özlemini çekmek
13	General	add a friend v.	arkadaş eklemek (listeye vb)
14	General	look for a friend v.	arkadaş aramak
15	General	consider someone a friend v.	arkadaş olarak görmek
16	General	see someone as a friend v.	arkadaş olarak görmek
17	General	be a good friend of someone v.	birinin iyi arkadaşı olmak
18	General	make a friend from the other side of the world v.	dünyanın diğer ucundan bir arkadaş edinmek
19	General	lose a friend to gang violence v.	bir arkadaşını çete kavgasında kaybetmek
20	General	get oneself a girl(friend) v.	kız ayarlamak
21	General	get a girl(friend) v.	kız ayarlamak
22	General	visit a friend v.	bir arkadaşı ziyaret etmek
23	General	without a friend adj.	arkadaşsız
24	General	through a friend adv.	bir arkadaş vasıtasıyla
25	General	foaf (friend of a friend) abrev.	bir arkadaşın arkadaşı
Phrases
26	Phrases	asking for a friend expr.	bir arkadaşım için soruyorum
27	Phrases	asking for a friend expr.	bir arkadaşım var o soruyor
28	Phrases	as a friend of mine expr.	bir arkadaşım olarak
Proverb
29	Proverb	a friend in need is a friend indeed	iyi dost kara günde belli olur
30	Proverb	he who looks for a friend without fault, remains without a friend	ayıpsız dost arayan dostsuz kalır
31	Proverb	he that hath a full purse never wanted a friend	paran çoksa dostun da çok
32	Proverb	he that hath a full purse never wanted a friend	zenginin dostu olmaz olsa zengin olmaz
33	Proverb	a friend in need is a friend indeed	iyi dost kötü günde belli olur
34	Proverb	he that hath a full purse never wanted a friend	zenginin dostu boldur/çoktur
35	Proverb	a debt paid is a friend kept (les bons comptes font les bons)	öde borcunu koru dostluğu
36	Proverb	a true friend is the greatest of all blessings	gerçek bir dost, nimetlerin en büyüğüdür
37	Proverb	he who seeks a friend without fault, remains without one	ayıpsız dost arayan dostsuz kalır
38	Proverb	once a friend always a friend	eski dost düşman olmaz
39	Proverb	he that hath a full purse never wanted a friend	zengin olan dost istemez
40	Proverb	friend to all is a friend to none	herkesin dostu olan kimsenin dostu değildir
41	Proverb	a friend in need is a friend indeed	dost kara günde belli olur
42	Proverb	a friend in need is a friend indeed	gerçek dost kara günde belli olur
43	Proverb	a false friend and a shadow stay only while the sun shines	dost kara günde belli olur
44	Proverb	a false friend and a shadow stay only while the sun shines	iyi gün dostu kara günde yok olur
45	Proverb	a false friend and a shadow stay only while the sun shines	samimiyetsiz/iki yüzlü insanlar yalnızca iyi günde dostluk eder
46	Proverb	a false friend and a shadow stay only while the sun shines	dostun iyisi iyi günde değil zor günde belli olur
47	Proverb	a false friend is worse than an open enemy	kötü dost açıkça düşman olan birinden daha kötüdür
48	Proverb	a false friend is worse than an open enemy	iki yüzlü bir dost açıkça düşman olan birinden daha kötüdür
49	Proverb	a false friend is worse than an open enemy	iki yüzlü bir arkadaştansa açık bir düşman yeğdir
50	Proverb	a false friend is worse than an open enemy	dost gibi görünen arkadaştansa açıkça düşman olan biri yeğdir
51	Proverb	a false friend is worse than an open enemy	dost görünen düşmandansa açıkça düşman olan kişi yeğdir
52	Proverb	a false friend is worse than an open enemy	iki yüzlü birine dost diye güvenmek, birinin düşman olduğunu açıkça bilmekten daha kötüdür
53	Proverb	friend in need is a friend indeed	dost kara günde belli olur
54	Proverb	friend in need is a friend indeed	gerçek arkadaş kara günde belli olur
Colloquial
55	Colloquial	the betrayal of a friend n.	dost kazığı
56	Colloquial	a close friend of mine n.	yakın bir dostum
57	Colloquial	a close friend of mine n.	yakın bir arkadaşım
58	Colloquial	make a friend v.	arkadaş olmak
59	Colloquial	make a friend v.	dostluğu ilerletmek
60	Colloquial	make a friend v.	dostluğunu kazanmak
61	Colloquial	make a friend v.	dostluk kurmak
62	Colloquial	can't tell someone is whether a friend or foe v.	dost mu düşman mı söylememek
63	Colloquial	from a friend of mine expr.	arkadaşımın birinden
64	Colloquial	from a friend of mine expr.	bir arkadaşımdan
65	Colloquial	through a friend expr.	bir arkadaşım aracılığıyla
66	Colloquial	a dog is a man's best friend expr.	köpek insanın en iyi dostudur
67	Colloquial	call yourself a friend? expr.	sen de kendine arkadaş mı diyorsun?
68	Colloquial	call yourself a friend? expr.	sen de kendini arkadaştan mı sayıyorsun?
69	Colloquial	call yourself a friend? expr.	sen nasıl arkadaşsın?
70	Colloquial	call yourself a friend? expr.	senin gibi arkadaş mı olur?
71	Colloquial	if you want a friend, be a friend expr.	arkadaş istiyorsan önce arkadaş ol
72	Colloquial	if you want a friend, be a friend expr.	arkadaşın olsun istiyorsan önce sen arkadaş olmayı öğren
73	Colloquial	if you want a friend, be a friend expr.	arkadaşın olsun istiyorsan arkadaş canlısı ve kibar olmalısın
74	Colloquial	call yourself a friend? expr.	senin gibi arkadaş mı olur?
75	Colloquial	call yourself a friend? expr.	sen kendini arkadaş mı sanıyorsun?
76	Colloquial	call yourself a friend? expr.	sen de arkadaş mısın?
77	Colloquial	call yourself a friend? expr.	sana arkadaş demeye bin şahit lazım
78	Colloquial	call yourself a friend? expr.	sen kendine arkadaş mı diyorsun?
79	Colloquial	call yourself a friend? expr.	sen kendine nasıl arkadaş diyebiliyorsun?
Idioms
80	Idioms	a fair-weather-friend n.	iyi gün dostu
81	Idioms	a friend in need n.	kara gün dostu
82	Idioms	a friend at court n.	torpil
83	Idioms	a friend at court n.	imtiyazlı/nüfuzlu tanıdık
84	Idioms	a friend at court n.	arka
85	Idioms	a friend at court n.	yüksek mevkide tanıdık
86	Idioms	a friend in need (is a friend indeed) n.	kara gün dostu
87	Idioms	a friend in need (is a friend indeed) n.	kötü gün dostu
88	Idioms	have a friend at court v.	çok yüksek yerlerde adamı olmak
89	Idioms	a friend in need is a friend indeed expr.	dost kara günde belli olur
90	Idioms	any friend of someone's is a friend of mine expr.	dostumun dostu dostumdur
91	Idioms	a friend in need a friend indeed expr.	dost kara günde belli olur
92	Idioms	a friend in need is a friend indeed expr.	gerçek arkadaş kara günde belli olur
93	Idioms	a friend in need a friend indeed expr.	iyi dost kara günde belli olur
Speaking
94	Speaking	a friend of mine n.	bir dostum
95	Speaking	are you a friend of his/hers? interj.	onun arkadaşı mısın?
96	Speaking	is he a friend of yours? expr.	arkadaşlarından biri mi?
97	Speaking	I was up all night with a sick friend expr.	bütün gece hasta bir arkadaşla ilgilenmek zorunda kaldım (bahane olarak söylenir)
98	Speaking	when's the last time you saw a friend? expr.	bir arkadaşını en son ne zaman gördün?
99	Speaking	she's a very good friend of mine expr.	benim çok iyi dostumdur
100	Speaking	I borrowed some money from a friend of mine expr.	bir arkadaşımdan ödünç para aldım
101	Speaking	when's the last time you saw a friend? expr.	bir arkadaşınla en son ne zaman görüştün?
102	Speaking	I need a friend who will support me expr.	beni destekleyecek bir arkadaşa ihtiyacım var
103	Speaking	I need a friend to support me expr.	beni destekleyecek bir arkadaşa ihtiyacım var
104	Speaking	he's a very good friend of mine expr.	benim çok iyi dostumdur
105	Speaking	when's the last time you saw a friend? expr.	bir arkadaşınla görüşmeyeli ne kadar oldu?
106	Speaking	I'll just check up on a friend and leave expr.	bir arkadaşa bakıp çıkacağım
107	Speaking	I borrowed some money from a friend of mine expr.	bir arkadaşımdan borç para aldım
108	Speaking	when was the last time you got together with a friend of yours? expr.	en son ne zaman bir arkadaşınla görüştün?
109	Speaking	when was the last time you got together with a friend of yours? expr.	en son ne zaman bir arkadaşınla buluştun?
110	Speaking	when was the last time you had a girl friend expr.	en son ne zaman bir kız arkadaşın oldu
111	Speaking	is this a friend from school? expr.	okuldan arkadaşın mı?
112	Speaking	supposed to be a good friend of mine expr.	sözde o benim iyi bir dostumdu
113	Speaking	I love you as a friend expr.	seni arkadaş olarak seviyorum
114	Speaking	do you have a girl friend? expr.	sevgilin var mı?
115	Speaking	of course, I have a few friends here, but I don't have a true friend expr.	tabi ki, burada birkaç arkadaşım var, ancak gerçek bir arkadaşım yok
116	Speaking	I was up all night with a sick friend expr.	tüm gece hasta bir arkadaşla ayaktaydım
117	Speaking	he is a friend of mine expr.	(o benim) arkadaşım
118	Speaking	as a close friend expr.	yakın dostun olarak
119	Speaking	I made a new friend expr.	yeni bir arkadaş buldum
120	Speaking	she is a friend of mine expr.	(o benim) arkadaşımdır
121	Speaking	he is a friend of mine expr.	(o benim) arkadaşımdır
122	Speaking	she is a friend of mine expr.	(o benim) arkadaşım
123	Speaking	what are the qualities of a good friend? expr.	iyi bir arkadaşın nitelikleri nelerdir?
124	Speaking	what are the qualities of a good friend? expr.	iyi bir arkadaşın özellikleri nelerdir?
125	Speaking	when it comes to talking about the qualities of a good friend expr.	iyi bir arkadaşın nitelikleri hakkında konuşmaya gelince
Chat Usage
126	Chat Usage	accept as a friend expr.	arkadaş olarak kabul et
Computer
127	Computer	tag a friend v.	bir arkadaş etiketlemek
Slang
128	Slang	a friend of dorothy [old-fashioned] n.	eşcinsel
129	Slang	a friend of dorothy [old-fashioned] n.	gey
130	Slang	a friend of dorothy [old-fashioned] n.	homo
Modern Slang
131	Modern Slang	afaf (asking for a friend) expr.	bir arkadaşım için soruyorum
132	Modern Slang	afoaf (a friend of a friend) expr.	bir arkadaşımın arkadaşı
133	Modern Slang	afoaf (a friend of a friend) expr.	kendini anlattığı olayın dışında tutmak için kullanılan bir ifade