|
Category |
English |
Turkish |
|
| General |
|
| 1 |
General |
get something done v.
|
yaptırmak |
|
We need to get something done.
Bir şeyler yapmamız lazım.
More Sentences
|
| 2 |
General |
get things done v.
|
halletmek |
|
Are you having trouble getting things done?
İşleri halletmekte zorlanıyor musunuz?
More Sentences
|
| 3 |
General |
get things done v.
|
başarmak |
|
| 4 |
General |
get things done v.
|
becermek |
|
| 5 |
General |
find the way to get (something) done v.
|
yolunu bulmak |
|
| 6 |
General |
get done for speeding v.
|
hız sınırını aşarak (polis tarafından) yakalanmak |
|
| 7 |
General |
get the job done before the deadline v.
|
işi vaktinde yetiştirmek |
|
| Phrases |
|
| 8 |
Phrases |
if you do what you’ve always done, you’ll get what you’ve always got expr.
|
hep aynı şeyleri yaparsan, hep aynı sonuçları elde edersin |
|
| 9 |
Phrases |
If you always do what you've always done, you will always get what you've always got expr.
|
hep aynı şeyleri yaparsan, hep aynı sonuçları elde edersin |
|
| Colloquial |
|
| 10 |
Colloquial |
get it done v.
|
bir işi yapmak veya başkasına yaptırmak |
|
| 11 |
Colloquial |
want to get things done v.
|
işlerin hallolmasını istemek |
|
| 12 |
Colloquial |
get the job done v.
|
işi yaptırmak/halletirmek |
|
| 13 |
Colloquial |
get done for something/for doing something v.
|
(hız yaptığı için) cezayı yemek |
|
| Idioms |
|
| 14 |
Idioms |
get something over and done with v.
|
(zor bir şeyi) bir şeyi yapıp bitirmek |
|
| 15 |
Idioms |
get done for (something) v.
|
(bir şeyden, suçtan, hatadan) dolayı yakalanmak |
|
| 16 |
Idioms |
get done for (something) v.
|
(bir şeyden, suçtan, hatadan) yakalanmak |
|
| 17 |
Idioms |
get done for (something) v.
|
(bir şey, suç, hata yaptığı/işlediği) için yakalanmak |
|
| 18 |
Idioms |
get done for (something) v.
|
(bir şey yapmaktan) yakalanmak |
|
| 19 |
Idioms |
get done for something/for doing something [uk] v.
|
bir şeyden/bir şey yapmaktan yakalanıp ceza yemek |
|
| 20 |
Idioms |
get done for something/for doing something [uk] v.
|
bir şeyden/bir şey yapmaktan dolayı cezayı yemek |
|
|
|
| Speaking |
|
| 21 |
Speaking |
no I did not get my lips done expr.
|
hayır dudaklarımı yaptırmadım |
|
| 22 |
Speaking |
let's get the job done expr.
|
hadi bitirelim şu işi |
|
| 23 |
Speaking |
no I did not get my lips done expr.
|
hayır dudaklarımı yaptırmış değilim |
|
| 24 |
Speaking |
let's get this job done expr.
|
hadi bitirelim şu işi |
|
| Computer |
|
| 25 |
Computer |
get more done expr.
|
daha fazla üretkenlik |
|
