put place - Turkish English Dictionary

put place

Meanings of "put place" with other terms in English Turkish Dictionary : 59 result(s)

English Turkish
General
put in place v. devreye sokmak
What instruments can we put in place to establish a genuine policy of integration?
Gerçek bir entegrasyon politikası oluşturmak için hangi araçları devreye sokabiliriz?

More Sentences
ability to put ourselves imaginatively in another’s place n. empati kurabilme yeteneği
ability to put ourselves imaginatively in another’s place n. hayal gücüne dayanarak kendimizi başkasının yerine koyabilme yeteneği
put oneself in another's place v. kendini başkasının yerine koymak
put somebody in his place v. haddini bildirmek
put someone in one's place v. haddini bildirmek
put in a secret place v. zulaya atmak
put in a secret place v. zula etmek
put into place v. kullanıma sokmak
put into place v. yerleştirmek
put into place v. yerine koymak
put everything into place v. her şeyi yerli yerine yerleştirmek
place/put a ladder under something v. bir şeyin altına merdiven koymak
put into place v. yürürlüğe koymak
put someone in a different place v. birini farklı bir yere koymak
Phrasals
put (one) out of (something or some place) v. (birini/bir hayvanı bir yerden) dışarı çıkarmak
put (one) out of (something or some place) v. (birini/bir hayvanı bir yerden) çıkmaya zorlamak
put in at (some place) v. (bir yere) yanaşmak
put in at (some place) v. (bir yere) demirlemek
put (one) out of (something or some place) v. (birini bir şeyden/yerden) kapı dışarı etmek
put (one) out of (something or some place) v. (birini bir şeyin/yerin) dışına atmak
Idioms
put place someone on a pedestal v. baş tacı etmek
put someone in one's place v. birine ağzının payını vermek
put something into place v. bir şeyleri yerli yerine yerleştirmek
put place someone on a pedestal v. el üstünde tutmak
put oneself in someone's place v. empati kurmak
put oneself in someone's place v. kendini başkasının yerine koymak
put yourself in somebody's place v. kendini başkasının yerine koymak
put oneself in someone else's place v. kendini bir başkasının yerine koymak
put in some place v. doka çekmek
put in some place v. bir yere yanaştırmak
put in some place v. limana/rıhtıma yanaştırmak
be put in (one's) place v. (birine) haddini bildirmek
be put in (one's) place v. (birine) ağzının payını vermek
put (one) in (one's) place v. (birine) haddini bildirmek
put (one) in (one's) place v. (birine) ağzının payını vermek
put (one) in (one's) place v. (birinin) havasını söndürmek/indirmek
put (someone, something, or some place) on the map v. (birinin/bir şeyin/bir yerin) adını duyurmak
put (someone, something, or some place) on the map v. (birini/bir şeyi/bir yeri) meşhur etmek
put (someone, something, or some place) on the map v. (birini/bir şeyi/bir yeri) dünyaya tanıtmak
put (someone, something, or some place) on the map v. (birine/bir şeye/bir yere) ün kazandırmak
put (someone, something, or some place) on the map v. (birini/bir şeyi/bir yeri) popüler hale getirmek
put one in one's place v. birine haddini bildirmek
put one in one's place v. birine ağzının payını vermek
put somebody in their place v. birine haddini/yerini bildirmek
put someone in his or her place v. birine haddini/yerini bildirmek
put someone in his or her place v. kendini birinin yerine koymak
put oneself in someone's place v. kendini birinin yerine koymak
put someone in their place v. birine haddini bildirmek
put someone in their place v. birine ağzının payını vermek
put/place a premium on something v. bir şeye çok değer/önem vermek
put/place a premium on something v. bir şeyi çok değerli/önemli görmek/saymak
Speaking
put it in a prominent place n. göze çarpan bir yere koy
put it in a prominent place n. görünen bir yere koy
put yourself in my place expr. kendini benim yerime koy
Slang
put in at (some place) v. her çiçeğe konmak
put in at (some place) v. her çiçekten bal almak
put in at (some place) v. aka da boka da konmak
put in at (some place) v. önüne gelenle yatmak