English | Turkish | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
General | sew up v. | dikmek | ||
Ask her if she'll sew up the hole in your jeans. Kotundaki deliği dikip dikmeyeceğini sor. More Sentences |
||||
General | sew up v. | başarmak | ||
General | sew up v. | tekeline almak | ||
General | sew up v. | dikerek kapatmak |
English | Turkish | |
---|---|---|
General | ||
General | sew something up v. | bir işi sağlam kazığa bağlamak |
General | sew something up v. | kesik yeri dikmek |
General | sew something up v. | bir şeyi dikip kapatmak |
Phrasals | ||
Phrasals | sew (someone) up v. | (birinin) yarasını dikmek |
Phrasals | sew (something) up v. | (bir şeydeki) deliği/yırtığı/söküğü dikmek/onarmak |
Phrasals | sew (something) up v. | (bir şeydeki) delikleri/yırtıkları/sökükleri dikmek/onarmak |
Phrasals | sew (something) up v. | (bir anlaşmayı, girişimi, etkinliği sonuçlandırmak |
Phrasals | sew (something) up v. | (bir anlaşmayı, girişimi, etkinliği kapatmak |
Phrasals | sew (something) up v. | (bir şeyi) sonuca bağlamak |
Phrasals | sew (something) up v. | (bir şey) üzerinde tam kontrol sağlamak |