|
Categoría |
Inglés |
Turco |
|
General |
|
1 |
General |
lessen v.
|
hafifletmek |
|
Sami agreed to testify against Layla in order to lessen his sentence.
Sami, cezasını hafifletmek için Layla'ya karşı tanıklık etmeyi kabul etti.
More Sentences
|
2 |
General |
lessen v.
|
azalmak |
|
Indeed, such a separation would possibly result in a lessening in its leverage on the political agenda.
Aslında, böyle bir ayrım muhtemelen Parlamento'nun siyasi gündem üzerindeki etkisinin azalmasına yol açacaktır.
More Sentences
|
3 |
General |
lessen v.
|
azaltmak |
|
What is meant by lessening the intensity of the conflict in Chechnya?
Çeçenistan'daki çatışmanın yoğunluğunun azaltılması ile kastedilen nedir?
More Sentences
|
Trade/Economic |
|
4 |
Trade/Economic |
lessen v.
|
azaltmak |
|
What is meant by lessening the intensity of the conflict in Chechnya?
Çeçenistan'daki çatışmanın yoğunluğunun azaltılması ile kastedilen nedir?
More Sentences
|
Technical |
|
5 |
Technical |
lessen v.
|
azaltmak |
|
What is meant by lessening the intensity of the conflict in Chechnya?
Çeçenistan'daki çatışmanın yoğunluğunun azaltılması ile kastedilen nedir?
More Sentences
|
General |
|
6 |
General |
lessen v.
|
eksiltmek |
|
7 |
General |
lessen v.
|
eksilmek |
|
8 |
General |
lessen v.
|
ufaltmak |
|
9 |
General |
lessen v.
|
küçülmek |
|
10 |
General |
lessen v.
|
küçük düşürmek |
|
11 |
General |
lessen v.
|
kısmak |
|
12 |
General |
lessen v.
|
ufalmak |
|
Textile |
|
13 |
Textile |
lessen v.
|
küçültmek |
|