net - Turco Inglés Diccionario

net

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau

Significados de "net" en diccionario turco inglés : 75 resultado(s)

Inglés Turco
Common Usage
net n. şebeke
The net is huge.
Şebeke çok büyük.

More Sentences
net n. file
The tennis player hit the ball right into the net.
Tenisçi topu doğrudan fileye çarptırdı.

More Sentences
net n. ağ
A catfish was found entangled in the fishing net.
Balık ağına dolanmış bir yayın balığı bulundu.

More Sentences
net adj. net
The company's net profit this quarter was 8 million pounds.
Şirketin bu çeyrekteki net kârı 8 milyon pounddu.

More Sentences
General
net n. tül
She watched him discreetly through the net curtains.
Tül perdelerin arkasından onu gizlice izliyordu.

More Sentences
net n. ağ
However, we should admit that the net that is supposed to catch them is yet to be put in place.
Bununla birlikte, onları yakalaması beklenen ağın henüz yerine oturtulmadığını kabul etmeliyiz.

More Sentences
net n. cibinlik
We installed a mosquito net over the cradle.
Beşiğin üzerine bir cibinlik yerleştirdik.

More Sentences
net v. kazanmak
He was netting around 93,000 euros annually.
Yılda yaklaşık 93,000 Euro kazanıyordu.

More Sentences
net v. elde etmek
They finally netted a reasonable profit.
Sonunda makul bir kâr elde etmişlerdi.

More Sentences
net v. gol atmak
He netted only two goals for his team last season.
Geçen sezon takımı için sadece iki gol attı.

More Sentences
net v. ağ ile balık yakalamak
They netted a good haul of fish before the break of dawn.
Şafak sökmeden önce bol miktarda balık yakalamışlardı.

More Sentences
Colloquial
net n. (kısaca) internet
Most people rely on the Net for news.
Çoğu insan haberler konusunda internete bel bağlıyor.

More Sentences
Technical
net n. file
I captured butterflies with a net.
Kelebekleri bir fileyle yakaladım.

More Sentences
Computer
net n. ağ
However, we should admit that the net that is supposed to catch them is yet to be put in place.
Bununla birlikte, onları yakalaması beklenen ağın henüz yerine oturtulmadığını da kabul etmeliyiz.

More Sentences
Telecom
net n. ağ
Terrorism in Europe, consequently, slips through the net.
Sonuç olarak Avrupa'daki terörizm ağın içinden kayıp gitmektedir.

More Sentences
General
net n. tuzak
net n. hile
net n. çevrim
net n. açılım
net n. net miktar
net n. elde edilen net kar
net n. saç filesi
net v. kar getirmek
net v. kar etmek
net v. ağ yapmak
net v. tuzağa düşürmek
net v. ağ ile tutmak
net v. ağ ile yakalamak
net v. ağ örmek
net v. ağ ile örtmek
net v. kazanç getirmek
net v. netlemek
net v. netleştirmek
net v. balık tutmak
net adj. kesintisiz
net adj. net olarak
net adj. temiz
net adj. indirimsiz
net adj. açık seçik
net adj. safi
net adj. katıksız
net adj. safı
net adj. kesin
net adj. son
net adj. nihai
Trade/Economic
net v. mahsuplaşmak
net adj. darası çıktıktan sonra geriye kalan
net adj. net
net adj. safi
Technical
net n. saltlanık
net n. tül
net adj. açık
net adj. belirgin
net adj. net
net adj. kesintili
net adj. seçik
Computer
net n. net
Telecom
net n. ortak bir kanal ya da frekansta doğrudan iletişim kurabilen istasyonlara ait organizasyon
net n. şebeke
net v. iletişim ağlarını birleştirmek
Textile
net n. ağ örgü
net n. file
Construction
net n. öz
net adj. halis
Astronomy
net n. ağcık
net n. retikulum
net n. şebeke
Sport
net n. golfçünün handikabı brüt puandan düştükten sonra kalan handikap maçı puanı
net v. kaleye gol atmak
net v. sayı atmak
Tennis
net n. tenis topunun fileye çarpıp geri dönmesi
net n. yeniden servis atma nedeni
net v. topu fileye çarptırarak servis hatası yapmak
Archaic
net adj. düzgün
net adj. tertipli

Significados de "net" en diccionario inglés turco : 55 resultado(s)

Turco Inglés
Common Usage
net clear adj.
It's hard to get a clear picture from this distance.
Bu mesafeden net bir görüntü elde etmek zor.

More Sentences
General
net lucid adj.
The report is lucid and clear in its recommendations.
Raporda yer alan tavsiyeler açık ve nettir.

More Sentences
net distinct adj.
On these we have distinct policies which are well known and differ from those of the majority of this Parliament.
Bu konularda iyi bilinen ve bu Parlamentonun çoğunluğunun sahip olduğundan farklı olan net politikalarımız mevcuttur.

More Sentences
net clear-cut adj.
It is now time for clear-cut action.
Artık net bir şekilde harekete geçme zamanı gelmiştir.

More Sentences
net unequivocal adj.
The Commission's stance on this issue is unequivocal.
Komisyonun bu konudaki tutumu nettir.

More Sentences
net unambiguous adj.
Our report on the preparatory work of the Convention is unambiguous.
Sözleşmenin hazırlık çalışmalarına ilişkin raporumuz açık ve nettir.

More Sentences
net clear adj.
I can hear your voice loud and clear.
Sesini gayet net duyabiliyorum.

More Sentences
Idioms
net black and white adj.
That guarantee was written in black and white into the Amsterdam Treaty.
Bu güvence, Amsterdam Antlaşması'nda açık ve net olarak yazılmıştır.

More Sentences
Technical
net clear adj.
As a lawyer, he makes a clear 150,000 pounds per year.
Bir avukat olarak yılda net 150.000 pound kazanıyor.

More Sentences
Common Usage
net net adj.
General
net plain adj.
net just adj.
net transparent adj.
net sharp adj.
net straight adj.
net clean adj.
net compendious adj.
net decided adj.
net explicit adj.
net picturesque adj.
net unblurred adj.
net categorical adj.
net categoric adj.
net nonambiguous adj.
net trenchant adj.
net unambivalent adj.
net unequivocable adj.
net ungarbled adj.
net unobscured adj.
net luculent adj.
net luminous adj.
net direct adj.
net hearty adj.
net illuminous [obsolete] adj.
net compendiarious adj.
net distinct adj.
net close adj.
net dilucid adj.
net fogless adj.
net plucky adj.
net short adj.
net crystalline adj.
net crystallized adj.
net crystallised adj.
net clr (clear) abrev.
Idioms
net (as) clear as day adj.
net clear as crystal adj.
net cut and dried adj.
net as clear as crystal expr.
net as clear as vodka expr.
net clear as vodka expr.
Trade/Economic
net net adj.
Technical
net net adj.
net explicit adj.
Computer
net net n.

Significados de "net" con otros términos en diccionario inglés turco: 500 resultado(s)

Inglés Turco
General
mosquito net n. cibinlik
Why were no mosquito nets being produced in Africa?
Afrika'da neden hiç cibinlik üretilmiyor?

More Sentences
net weight n. net ağırlık
The net weight of this jam is 200 grams.
Bu reçelin net ağırlığı 200 gramdır.

More Sentences
mosquito net n. sineklik
Tom bought some mosquito nets made in China to give to his friends.
Tom arkadaşlarına vermek için Çin'de yapılmış birkaç sineklik aldı.

More Sentences
safety net n. güvenlik ağı
There is, therefore, no question of opening up the sector without providing a safety net.
Dolayısıyla, bir güvenlik ağı sağlamadan sektörün açılması söz konusu değildir.

More Sentences
cast a net v. ağ atmak
As Jesus passed along the Sea of Galilee, he saw Simon and his brother Andrew casting a net into the lake.
İsa Celile Denizi'nden geçerken Simun ve kardeşi Andreas'ın göle ağ attıklarını gördü.

More Sentences
Colloquial
on the net expr. internette
I have never seen this picture on the net.
Bu resmi internette hiç görmedim.

More Sentences
Trade/Economic
net worth n. net servet
Sami's net worth was in the multi-millions.
Sami'nin net serveti milyonlarca idi.

More Sentences
net weight n. net ağırlık
The net weight is three kilograms.
Net ağırlığı üç kilogram.

More Sentences
General
trawl net n. trol
net profit n. net ürün
scoop net n. kepçe
landing net n. ağkepçe
seine net n. ablatya
trawl net n. kepçe
large fishing net n. ablatya
cast net n. serpme
net fare n. net tarife
tennis net n. tenis ağı
fyke net n. pinter
sweep net n. gırgır
hair net n. file
seine net n. uzatma
cast of a net n. voli
net section n. net kesit
fishing net n. balık ağı
net registered tonnage n. net kayıtlı tonaj
dip net n. kepçe
hair net n. saç filesi
gill net n. balık ağı
detonating net n. ateşleme fitil ağı
net rope n. ağ ipi
trawl net n. alkarna
net curtains n. tüller
wire trawl net n. apoşi
butterfly net n. kepçe
moving net n. hareket eden ağ
net rate n. net fiyat
luggage net n. bagaj filesi
gill net n. ziyde
net profit n. net kazanç
net curtains n. tül perdeler
net salary n. çıplak ücret
net fee n. çıplak ücret
net sum n. net tutar
net value n. net değer
net value n. gerçek değer
net amount n. katkısız tutar
net weight n. safi ağırlık
net amount n. net miktar
net capacity n. net kapasite
net amount n. safı miktar
seine-net n. ığrıp
guard net n. koruyucu ağ
guard net n. koruma ağı
mosquito net n. sinek teli
trammel net n. balık ağı
trammel net n. kuş yakalama ağı
railway net n. demiryolu şebekesi
bed net n. cibinlik
insecticide-treated net n. ilaçlı cibinlik
insecticide-treated mosquito net n. ilaçlı cibinlik
market net n. pazar filesi
luggage net n. bagaj sepeti
net savvy n. internet meraklısı kimse
net savvy n. internetle haşir neşir olan kimse
net savvy n. internet bagımlısı kimse
insecticide treated bed net n. sıtma hastalığından korunmak için kullanılan böcek öldürücü tedavi yatak filesi/ağı
butterfly net n. kelebek ağı
sweep net n. atrap
sweep net n. böcek kepçesi
net result n. nihai sonuç
bramble net n. kuş yakalama ağı
glade net n. (ingiltere'de) ormanlardaki açıklıklarda çulluk gibi kuşları yakalamak için kullanılan ağ
clap net n. kuş yakalama ağı
clap net n. kuş ağı
draught net n. dip tarama ağı
draught net n. trol ağı
day-net n. küçük kuş yakalamaya yarayan ağ
point net n. makine işi dantel
point net n. brüksel danteline benzer dantel
be caught in a net v. ağa tutulmak
make a net v. ağ örmek
get caught in fishing net v. ağa takılmak
draw the net v. ağ çekmek
cast a net v. ağ bırakmak
(ball) go into the net v. top ağlara gitmek
go over the net v. fileyi geçmek
net [dialect] v. yıkamak
net [dialect] v. temizlemek
cast a wide net v. tüm olasılıkları değerlendirmek
net [obsolete] adj. parlak
net [obsolete] adj. aydınlık
in net adv. net olarak
in net adv. kesintiler düşüldükten sonra
Phrases
all is fish that comes to his net expr. en ufak şeyden verim alabilir
all is fish that comes to his net expr. her şeyden faydalanabilir/yarar sağlayabilir
all is fish that comes to his net expr. olmadık şeylerden bir şey çıkarabilir
Proverb
all is fish that comes to his net elinin altındakilerle bir şeyi başarma becerisini ifade eden atasözü
all is fish that comes to his net yoluna çıkan her şeyden istifade etmesini bilmelisin
Colloquial
surf the net v. internette takılmak
net-net adj. daha fazla gözden geçirilme imkanı olmayan (sonuç)
Idioms
safety net n. kötü günde kullanılacak kaynak
safety net n. kötü günler için yapılan birikim
safety net n. acil durumda kullanılacak birikim
safety net n. güvence
safety net n. güvence olarak yapılan birikim
cast/spread your net wide v. ağı genişletmek
cast/spread your net wide v. olasılıkları artırmak
cast/spread your net wide v. daha geniş bir alana yayılmak
cast/spread your net wide v. daha geniş bir ağ oluşturmak
cast/spread your net wide v. kapsamı geniş tutmak
slip through the net v. ceza almadan kurtulmak
slip through the net v. cezadan yırtmak
slip through the net v. elinden kaçırmak
slip through the net v. paçayı yırtmak
slip through the net v. yanına kar kalmak
cast one's net wider v. (değerlendirmenin vs) kapsamını geniş tutmak
cast one's net wide v. (değerlendirmenin vs) kapsamını geniş tutmak
spread (one's) net wide v. bir çok farklı seçeneği değerlendirmek
spread (one's) net wide v. kapsamı geniş tutmak/genişletmek
spread (one's) net wide v. geniş kapsamlı düşünmek
spread (one's) net wide v. farklı seçenekleri düşünmek
spread (one's) net wide v. ufkunu geniş tutmak/genişletmek
cast your net wide v. bir çok farklı seçeneği değerlendirmek
cast your net wide v. kapsamı geniş tutmak/genişletmek
cast your net wide v. geniş kapsamlı düşünmek
cast your net wide v. farklı seçenekleri düşünmek
cast your net wide v. ufkunu geniş tutmak/genişletmek
spread your net wide v. bir çok farklı seçeneği değerlendirmek
spread your net wide v. kapsamı geniş tutmak/genişletmek
spread your net wide v. geniş kapsamlı düşünmek
spread your net wide v. farklı seçenekleri düşünmek
spread your net wide v. ufkunu geniş tutmak/genişletmek
cast (one's) net wide v. birçok farklı seçeneği değerlendirmek
cast (one's) net wide v. bakış açısını geniş tutmak
cast (one's) net wider v. birçok farklı seçeneği değerlendirmek
cast (one's) net wider v. bakış açısını geniş tutmak
cast your net wider v. farklı seçenekleri değerlendirmek
cast your net wider v. bakış açısını geniş tutmak
cast your net wider v. birçok farklı seçeneği değerlendirmek
cast the net wider v. farklı seçenekleri değerlendirmek
cast the net wider v. bakış açısını geniş tutmak
cast the net wider v. birçok farklı seçeneği değerlendirmek
work without a net v. güvencesiz iş yapmak
work without a net v. riskli iş yapmak
Trade/Economic
net domestic product n. net yurtiçi hasıla
net domestic product n. gayri safi yurtiçi hasıladan sermaye mallarının amortismanı için ayrılan ödenek düşüldüğünde kalan miktar
net estate n. net miras
net estate n. borçlar, cenaze masrafları ve idari giderler ödendikten sonra kalan ve mirasçılar arasında dağıtılan mülk
net assets n. aktif toplamı
residual net income n. adi hisse senetlerine kalan kar payı
net export of goods and services n. aktif cari işlemler bilançosu
net decrease in assets net n. aktifte azalma
net decrease in assets n. aktifte net azalma
expected rate of net profits n. beklenen net kar oranı
net assets n. borçlardan geri kalan kısım
net present value net n. bugünkü değer
net avails n. bir senedin iskonto edildikten sonraki net tutarı
net working capital n. cari pasiflerden cari aktiflerin çıkartılması ile bulunur
net working capital net n. çalışma sermayesi
net current assets net n. çalışma sermayesi
net foreign assets net n. dış varlıklar
net book value n. defterde yazılı olan net değer
distributable net profit of the period n. dağıtılabilir net dönem karı
net income for the period n. dönem net geliri
net income of the period n. dönem net karı
net profit for the period n. dönem safi kurum kazancı
net profit of the company for the period n. dönem safi kurum kazancı
period net income/loss n. dönem net karı/zararı
net period profit or loss n. dönem net karı veya zararı
net current assets n. döner sermaye
net profit for the period n. dönem net karı
net loss for the period n. dönem net zararı
net loss of the period n. dönem net zararı
total net asset value of fund n. fon büyüklüğü
net investment in a lease n. finansal kiralamadaki net yatırım
net price procedure net n. fiyat yöntemi
cost of goods sold net of rebates on invoice n. faturalı indirimlerden net satılan mallar maliyeti
net investment in a lease n. finansal kiralamadaki net alacaklar
net charter n. geminin net kirası
net asset value per share n. hisse başına net varlık değeri
net prompt cash n. hazır para
net price n. her türlü ıskonto ve indirimler çıkartıldıktan sonra kalan fiyat
net earnings per share n. hisse başına net kazanç
net earning per share n. hisse başına net kazanç
net operating profit net n. işletme karı
transactional net margin method (tnmm) n. işleme dayalı net kar marjı yöntemi
net errors and omissions n. istatistik farklar hesabı
net settlement n. karşılıklı netleştirme
net assets n. net kıymetler
public net debt stock n. kamu net borç stoku
residual net profit n. kalan net kar
net exchange differences n. kambiyo farkları
settle net n. karşılıklı netleştirme
net leasable area n. kiralanabilir net alan
net lettable area n. kiralanabilir net alan
net rentable area n. kiralanabilir net alan
per capita net income n. kişi başına düşen net gelir
net earned premium n. kazanılmış net prim
net earned premium n. kazanılmış net prim
net book value n. kayıtlı net değer
cumulative net liquidity deficit n. kümülatif net likidite açığı
cumulative net liquidity excess n. kümülatif net likidite fazlası
net liquidity balance net n. likidite dengesi
net of costs n. masraflar düşüldükten sonra kalan net rakam
net net weight n. malın dış ve iç ambalajının dahil olmadığı ağırlık
net liquid assets n. nakde çevrilmesi kolay olan menkul kıymetler
net national debt net n. milli borç
customer's net debit balance n. müşteri net borç bakiyesi
net current assets n. mütedavil sermaye
net interest income n. net faiz geliri
net cost n. net maliyet
net total cost n. net toplam fiyat
net disbursement n. net kullanım
net taxes n. net vergiler
net profit n. net kar
net amount n. net tutar
net registered tonnage n. net kayıtlı değer
net lease n. net kiralama
net aggregate expenditure n. net toplam harcama
net receivables n. net alacaklar
net national debt n. net milli borç
net receipts n. net gelir
net interest n. net faiz
net real operating profit/loss n. net esas faaliyet karı-zararı
net current assets n. net cari aktif
net savings n. net tasarruf
net deffered preopening costs n. net ertelenmiş açılış öncesi masraflar
net profit or loss n. net kar veya zarar
net profit on sales n. net satış karı
net profit and loss n. net kar ve zarar
net present value n. net bugünkü değer
deduction from net income n. net gelirden yapılan indirim
net earning n. net kazanç
net capital outflow n. net sermaye çıkışı
net sales n. net satışlar
net profit margin n. net kar marjı
net capital flow n. net sermaye akışı
net premium method n. net prim yöntemi
net book value n. net muhasebe değeri
net budget n. net bütçe
net liquidity balance n. net likidite dengesi
net realizable value method n. net gerçekleştirilebilir değer yöntemi
net present value method n. net bugünkü değer yöntemi
net debtor n. net borçlu
net income group n. net gelir grubu
net product n. net ürün
net exports n. net ihracat
net profit/loss n. net dönem karı-zararı
net rate of devaluation n. net devalüasyon oranı
net working capital n. net döner sermaye
net book value n. net kayıt kıymeti
net income n. net gelir
net liquid assets n. net likit aktif
net realizable value n. net gerçekleştirilebilir değer
net balance principle n. net bakiye prensibi
net imf position n. net imf pozisyonu
net pay n. net maaş
net deficit n. net açık
net turnover n. net ciro
settle net n. net mahsuplaşma
net proceeds n. net gelirler
net avails n. net ele geçen
net foreign investment n. net dış yatırım
net economic welfare n. net ekonomik refah
net working capital n. net mütedavil sermaye
net yield n. net verim
net worth n. net değer
net profit change n. net kar değişimi
net in advance n. nakit peşin ödeme
net factor income n. net faktör gelirleri
net export effect n. net ihracat etkisi
net bonded debt n. net rehinli tahvil borcu
final certificate of the closing net debt statement n. net borç beyanı kapanışı son onayı
net assets n. net aktifler
distributable net profit of the period n. net dağıtılabilir dönem karı
net earnings n. net kazanç
net settlement n. net ödeme
net-worth tax n. net varlık vergisi
net flows n. net akım
net credits n. net alacaklar
net return ratio n. net gelir oranı
net sales profit n. net satış karı
net errors and omissions n. net hatalar ve unutmalar
net output n. net hasıla
closing net debt statement n. net borç beyanı kapanışı
net exchange differences n. net kur farkları
net reserve n. net karşılık
net intervention n. net müdahale
net equity value n. net öz sermaye değeri
net back price n. net sürüm fiyatı
net freight n. net navlun
net profit amount n. net kar miktarı
net interest expense n. net faiz gideri
net foreign factor income n. net dış kesim faktör geliri
determination of net profit n. net karın saptanması
net avails n. net kazanç
net worth n. net varlık
net pay n. net ücret
net income appropriation n. net gelir tahsisi
net national product n. net milli hasıla
net national income n. net milli gelir
net avails n. net gelir
net tare n. net dara
net balance n. net bakiye
net rental n. net kira
net foreign assets n. net dış varlıklar
net profit n. net kazanç
net exchange position n. net döviz pozisyonu
net book value n. net defter kıymeti
net barter terms of trade n. net değişim ticaret hadleri
net monetary position loss n. net parasal pozisyon zararı
net operating income approach n. net faaliyet geliri yaklaşımı
net capital n. net sermaye
net autonomous consumption n. net otonom tüketim
net capital movement n. net sermaye akımı
net earnings n. net kazançlar
net price n. net fiyat
net transfer n. net transfer
net capacity n. net kapasite
net foreign factor income n. net dış faktör geliri
net promoter score (nps) n. net tavsiye skoru
net realisable value n. net gerçekleştirilebilir değer
net yield n. net getiri
net revenues of state monopolies n. net devlet tekel geliri
net load n. net yük
net income n. net hasılat
net income sharing n. net gelir paylaşımı
net loss n. net zarar
net proceeds n. net gelir
net income n. net kar
net working capital n. net işletme sermayesi
net receipts n. net hasılat
net export n. net ihracat
net selling price n. net satış fiyatı
net investment n. net yatırım
net proceeds n. net kazançlar
net domestic assets n. net iç varlıklar
net errors and omissions n. net hata ve noksan
net present value n. net şimdiki değer
net public debt n. net kamu borcu
net purchases n. net alış alım fiyatı
net domestic assets n. net iç varlıklar
net worth share n. net kar payı
net operating-income approach n. net faaliyet geliri yaklaşımı
net monetary gain/loss n. net parasal pozisyon kar-zararı
net purchase n. net satın alma
net minimum wage n. net asgari ücret
net exporter n. net ihracatçı
net profit n. net ürün
net loan losses n. net kredi kayıpları
net premium on acquisition n. net iktisap primi
net reproduction rate n. net üreme gücü (oranı)
net debt n. net borç
net interest margin n. net faiz marjı
net retention time n. net alıkonma zamanı
net tax burden n. net vergi yükü
net expense n. net masraf
net-worth tax n. net-değer vergisi
disposition of net income n. net gelir terkibi
net invoice price n. net fatura fiyatı
net cycle time n. net devir müddeti
net realizable value n. net gerçekleşebilir değer
net purchases n. net alışlar
net income approach n. net gelir yaklaşımı
net debits n. net borçlar
net operating profit n. net işletme karı
net assets n. net aktif
net asset value n. net varlık değeri
net decrease in liabilities n. net pasifte azalma
net debt stock n. net borç stoku
net investment income n. net yatırım gelirleri
net settlement n. net mahsuplaşma
net equity variation n. net öz sermaye farkı
net asset value n. net aktif değeri
net premium n. net prim
net monetary position n. net parasal durum
net surplus n. net fazlalık
net earning n. net kar
net realisable value n. net gerçekleşebilir değer
net price change n. net fiyat değişmesi
net assets n. net varlıklar
net proceeds n. net hasılat
net expenditure n. net gider
net liquidity shortage n. net likidite açığı
net book value n. net defter değeri
net national product n. net ulusal gelir
net amount n. net yekun
net registered tonnage (nrt) n. net tonaj
net errors and omissions n. net hata ve noksan
net register tonnage n. net tescil tonu
net basis n. net esas
net profit for the year n. net dönem karı
net current assets net n. net işletme sermayesi
determination of net profit n. net karın belirlenmesi
net yield n. net gelir
net international investment position n. net uluslararası yatırım pozisyonu
net effective interest rate n. net efektif faiz oranı
appropriation of net income n. net gelirin tahsisi
net figure n. net rakam
net cash n. net ödeme
net present value method n. net şimdiki değer yöntemi
net transfers n. net transferler
net monetary position n. net parasal pozisyon
net sound value n. net sağlam değer
net avails n. net hasılat
settle net n. net ödeme
net increase n. net artış
net purchase price n. net alım fiyatı
difference between the redemption and issuance of net tl government bonds and lease certificates n. net türk lirası cinsi dibs ve kira sertifikası itfa-ihraç farkı
net private domestic investment n. net yurt içi yatırım
net purchase price n. net alış fiyatı
net revenues n. net gelirler
general net wealth tax n. net varlık vergisi
net government receipts n. net hükümet gelirleri
net assets net n. net varlıklar
net benefit n. net kar
net debt adjustment n. net borç ayarlaması
net monetary position profit n. net parasal pozisyon karı
net present value analysis n. net bugünkü değer analizi
net creditor n. net alacaklı
net worth n. özvarlık
net tax payable n. ödenecek net vergi
net worth n. özsermaye
net assets n. öz varlık
net assets n. özvarlık
net worth n. öz varlık
marketing net n. pazarlama şebekesi
net prompt cash n. peşin para
positive net present value project n. pozitif net bugünkü değerli proje
net income not to be shared n. paylaşımlı olmayan net gelir
net unrealized gains on available for-sale securities n. pazarlanabilir menkul kıymetlerin tahsil edilmemiş net kazançları
net decrease in liabilities n. pasifte net azalma
net price n. safi fiyat
net profit on sales net n. satış karı
net expense n. safi gider
net profit n. safi kar
net income n. safi gelir
net tare n. safi dara
net yield n. safi verim
net national product net n. safi milli hasıla
net cost n. safi maliyet fiyatı
net interest n. safi faiz
net profit on sales n. satışlardan elde edilen net kar
net proceeds n. safi gelir
net profit on sales net n. satışlardan elde edilen safi kar
net earning n. safi kar
net corporation profit n. safi kurum kazancı
net income n. safi irat
net loss n. safi zarar
net national product n. safi milli hasıla
net weight n. safi sıklet
net cost n. safi maliyet
net tare n. safi tara
net budget n. safi bütçe
net profit n. safi kazanç
safety net n. sosyal güvenlik programları
net identifiable assets n. tanımlanabilir net varlıklar
total net profit n. toplam net kar
net foreign exchange purchase/sale transactions against tl n. türk lirası karşılığı net döviz alış/satış işlemleri
net worth n. toplam borç ve alacaklar arasındaki fark
net income after tax n. vergi sonrası net kar
net operating profit after tax n. vergi sonrası net kar
national net worth n. ulusal net servet
net of tax n. vergiler düşüldükten sonra kalan net rakam
net disposal proceeds n. varlıkların elden çıkarılmasından kaynaklanan net tahsilatlar
net income before tax n. vergi öncesi net kar
net liquidity deficit according to the maturity segments n. vade dilimlerine göre net likidite açığı
net disposal proceeds n. varlıkları elden çıkarma net tahsilatları
net of tax n. vergiler düşüldükten sonra kalan miktar
ultra-high-net-worth individual n. ultra yüksek net değerli birey
net liquidity excess according to the maturity n. vade dilimlerine göre net likidite fazlası
net foreign investment net n. yabancı yatırım
net cash flow from investing activities n. yatırım faaliyetlerinden sağlanan net nakit akışı
net investment in a foreign operation n. yabancı ülke faaliyetlerindeki net yatırım
net investment in a foreign entity n. yabancı kuruluştaki net yatırım
foreign exchange net general position n. yabancı para net genel pozisyon
foreign exchange net general position n. yabancı para net genel pozisyonu
net cash flow from investing activities n. yatırım faaliyetlerinden net nakit akışı
net investment in a foreign entity n. yurtdışı bir kuruluştaki net yatırım
high net worth segment n. yüksek gelir segmenti
net domestic output n. yurtiçi net hasıla
net investment in a foreign operation n. yurtdışı faaliyetlerdeki net yatırım
net statutory profit of the year n. yıllık net zorunlu kar
high-net-worth individual n. yüksek net değerli birey
net domestic assets n. yurtiçi net varlıklar
net generation n. z kuşağı
net investment in a foreign operation n. yurtdışı faaliyetlerindeki net yatırım
net asset value n. net aktif değeri
yield as net profit v. net kar olarak ödemek
net off v. mahsuplaşmak
net paid adj. net ödenen
on net basis expr. net esasına göre
cnar (compound net annual rate) abrev. bileşik net yıllık oran
Law
net succession n. bütün borç ve vergilerin ödenmesi sonrası varislere geçen net tereke miktarı
net succession n. net miras miktarı
net smelter return royalty n. net izabe geliri hakkı
net factor income from abroad n. net dış alem faktör gelirleri
net succession n. net tereke
Politics
financial safety net n. finansal güvenlik ağı