gündelik - Turco Inglés Diccionario

gündelik

Significados de "gündelik" en diccionario inglés turco : 45 resultado(s)

Turco Inglés
Common Usage
gündelik daily adj.
This is a daily chore that requires patience.
Bu sabır gerektiren gündelik bir iştir.

More Sentences
gündelik casual adj.
We do not want second-class jobs or deskilled casual work, as you are proposing.
Sizin önerdiğiniz gibi ikinci sınıf işler ya da masa başı gündelik işler istemiyoruz.

More Sentences
General
gündelik everyday adj.
Medicinal products are something quite ordinary and everyday.
Tıbbi ürünler oldukça sıradan ve gündelik bir şeydir.

More Sentences
gündelik daily adj.
Each province has an animal health section responsible for the daily implementation of the law on animal health control.
Her ilde, hayvan sağlığı yasasının gündelik uygulanmasından sorumlu bir hayvan sağlığı şubesi vardır.

More Sentences
gündelik casually adv.
These days everyone watches television casually.
Bugünlerde herkes gündelik olarak televizyon izler.

More Sentences
gündelik per diem n.
gündelik workaday n.
gündelik daily fee n.
gündelik wages n.
gündelik daily wage n.
gündelik dailiness n.
gündelik daily wages n.
gündelik day's wage n.
gündelik daily pay n.
gündelik day payment n.
gündelik day wage n.
gündelik day-to-day money n.
gündelik solde n.
gündelik quotidian adj.
gündelik ephemeral adj.
gündelik leisure adj.
gündelik per diem allowance adj.
gündelik throwaway adj.
gündelik journal [obsolete] adj.
gündelik meat-and-potatoes adj.
gündelik workday adj.
gündelik loungy adj.
gündelik loungey adj.
gündelik glib adj.
gündelik offhand adj.
gündelik off-hand adj.
gündelik devil-may-care adj.
gündelik informal adj.
gündelik service adj.
gündelik free-and-easy adj.
gündelik sportif adj.
gündelik by the day adv.
Colloquial
gündelik by the day expr.
Idioms
gündelik bread and butter adj.
Trade/Economic
gündelik day's wage n.
gündelik daily pay n.
gündelik daily adj.
Industry
gündelik workaday adj.
Slang
gündelik caz adj.
gündelik cazh adj.

Significados de "gündelik" con otros términos en diccionario inglés turco: 142 resultado(s)

Turco Inglés
General
gündelik giysi casual n.
Tom was dressed in casual clothing.
Tom gündelik giysiler giyinmişti.

More Sentences
gündelik hayat daily life n.
Even religion, separated from family and daily life, was just another subject for critical analysis and testing.
Aile hayatından, gündelik hayattan koparılan din bile, başka bir eleştirel tahlil ve test konusundan ibaretti.

More Sentences
gündelik kıyafetler casual clothes n.
Tom is now dressed in casual clothes.
Tom şimdi gündelik kıyafetler giyiyor.

More Sentences
gündelik iş journeywork n.
gündelik ücret daily wage n.
gündelik ayakkabı casual shoe n.
gündelik bot casual boot n.
gündelik elbise undress n.
gündelik ev işi char n.
gündelik elbise lounge suit n.
gündelik gazete daily n.
gündelik yazı işleri hackwork n.
gündelik giysi casual wear n.
gündelik iş timework n.
gündelik işçi timeworker n.
gündelik dil lay terminology n.
(19 yy) gündelik ev elbisesi tea gown n.
gündelik giysiler street clothes n.
gündelik kıyafetler street clothes n.
günlük/gündelik/rutin iş(ler) day-to-day business n.
(gündelik) ev işi household chore n.
gündelik olarak çalışan kişi dataller n.
satılmak için üretilmiş olup sanatsal özellikler de taşıyan gündelik nesne ready-made n.
gündelik ayakkabı/giysi casual n.
gündelik rahat giysiler casuals n.
gündelik çalışan liman işçisi chenango n.
gündelik çalışan liman işçisi shenango n.
gündelik tarzda atılan tirad throwaway n.
gündelik yaşam earth n.
evde giymeye uygun gündelik, rahat kıyafetler loungewear n.
gündelik çizme casual boots n.
gündelik yazı işleri journeywork n.
rahat ve gündelik kullanım için tasarlanmış şey knockabout n.
genellikle beyaz renkli olup tarak kısmında zıt renkten deri bir şerit bulunan gündelik bir ayakkabı saddle shoe n.
gündelik işlerde çalışan kimse hack n.
gündelik yazı işleri hackery [jocular] n.
bireyin dünyasını oluşturan fiziksel çevre ile gündelik deneyimler lifeworld n.
gündelik olma dailiness n.
gündelik aktiviteler daily round n.
gündelik aktiviteler round n.
aşçı yamaklığı yapan ve gündelik işleri halleden becerikli işçi greaser n.
aşçı yamaklığı yapan ve gündelik işleri halleden becerikli işçi bull cook n.
gündelik işler yapan kimse hob-jobber [dialect] [uk] n.
gündelik işler yapma hob-jobbing [dialect] [uk] n.
gündelik iş odd job n.
gündelik iş odd-job n.
gündelik işlerde çalışan kimse odd-man [uk] n.
gündelik ücret karşılığında kimse odd-man [uk] n.
gündelik elbise dishabille n.
(gündelik yaşam aktivitelerine yardımcı) vasıf gerektirmeyen kişisel bakım custodial care n.
gündelik toplanma drop-in n.
gündelik konuşma powwow n.
gündelik rutin işler daily dozen n.
gündelik işçi day labor [us] n.
gündelik işçi day labour [uk] n.
gündelik iş day-labor n.
gündelik işçi day-laborer [us] n.
gündelik işçi day-labourer [uk] n.
gündelik konuşma phatic communication n.
gündelik konuşma phatic speech n.
gündelik işlerle ilgili olma practicality n.
genellikle bel kısmında pli bulunan ve hafif bol kesimli olan gündelik pantolon slack n.
gündelik yazışmalarda kullanılan el yazısı stili small hand n.
gündelik dedikodu casual gossip n.
gündelik ev işleri yapmak char v.
gündelik ev işleri yapmak do daily chores v.
etkinlik için fazla gündelik giyinmek underdress v.
gündelik gerçekliklerden uzaklaşıp fantezi dünyasına kapılmak lose v.
gündelik işler yapmak hob-job [dialect] [uk] v.
gündelik olmayan noncasual adj.
aşırı gündelik ultracasual adj.
gündelik (giyim) odd adj.
gündelik kıyafetle gidilebilen dress-down adj.
gündelik giyilen service adj.
gündelik kullanılan service adj.
gündelik bir şekilde phatically adv.
(gündelik konuşmada) kadınlar için kullanılan bir hitap şekli missus interj.
g gündelik oturum anlamı veren son ek -fest suf.
gündelik durumda in the rough expr.
Colloquial
günlük/gündelik faaliyet day-to-day activity n.
gündelik gereksinim someone's daily bread n.
gündelik kıyafet grubbies n.
gündelik kıyafet grubbers n.
gündelik kıyafet grubs n.
gündelik eğlence etkinliği crack [ireland] n.
yüksek teknoloji terimlerini gündelik hayatta fazla ve gelişigüzel kullanma csl (computerese as a second language) n.
gündelik bir işi yaparken bir anda akla gelen düşünce shower thought n.
gündelik tarzda giyinen kimse sporty [uk] n.
gündelik/ikinci/yedek beater adj.
günlük/gündelik işin bir parçası all in a day's work expr.
günlük/gündelik işin bir parçası all in the day's work expr.
günlük/gündelik işin bir parçası all in a day's work expr.
günlük/gündelik işin bir parçası all in the day's work expr.
Idioms
gündelik/günlük giysi casual dress n.
gündelik hayata dönüş yapmak come back to earth with a bang/bump/jolt v.
gündelik hayata geri dönmüş back to earth adj.
gündelik işin bir bölümü all in a day's work expr.
Trade/Economic
gündelik iş day labor n.
gündelik işçi day laborer n.
gündelik defter scrap book n.
gündelik hesapları içeren defter blotter n.
gündelik ücret daily wage n.
gündelik ücret daily wages n.
gündelik ödeme per diem allowance n.
gündelik ücret daily pay n.
gündelik ücret oranı day rate n.
gündelik iş time work n.
yüzde elli zamlı gündelik time and-a-half n.
ayakta yapılan gündelik toplantı stand-up meeting n.
Insurance
hastane gündelik tazminatı tedavi insurance of daily benefits during hospitalization n.
Technical
çift gündelik double time n.
gündelik işçi casual labourer n.
Computer
gündelik nesnelerin içine yerleştirilmiş veya zemine serpiştirilmiş küçük otonom cihazların oluşturduğu ağ sensor network n.
gündelik nesnelerin içine yerleştirilmiş veya zemine serpiştirilmiş küçük otonom cihazların oluşturduğu ağ smart dust n.
Telecom
gündelik aramalar casual calling n.
gündelik pil bloğu workhorse pack n.
Textile
gündelik pantolon canvas slack n.
sert saplı yuvarlak gündelik çanta bermuda bag n.
gündelik kıyafet utility wear n.
pamuklu hafif gündelik kimono yukata n.
gündelik takım leisure suit n.
tekne ayakkabısına benzeyen gündelik ayakkabı deck shoe n.
gündelik giysi oddment n.
bacakların büyük cepleri bulunan bol bir gündelik pantolon combat trousers n.
bacakların büyük cepleri bulunan bol bir gündelik pantolon combats n.
Architecture
sanatsal kaygısı olmayan, gündelik gereksinimleri karşılamaya yönelik, süsten uzak mimari vernacular architecture n.
Automotive
gündelik otomobil beater n.
gündelik otomobil driver n.
Psychology
gündelik yaşam etkinlikleri activities of daily living n.
gündelik işlerinden kopmamış uyuşturucu bağımlısı high-functioning addict n.
Linguistics
gündelik dil ordinary language n.
gündelik biçim familiar form n.
gündelik dil colloquial speech n.
gündelik anlatım colloquialism n.
argolar içeren ve resmi durumlar için uygun görülmeyen gündelik dil slang term n.
Football
(ingiltere'de) maçlara pahalı gündelik giysilerle giderek kavga çıkaran genç erkek casual n.
Art
opereda çağdaş ve gündelik malzemenin sanatsal bir şekilde kullanımı verism n.
opereda çağdaş ve gündelik malzemenin sanatsal bir şekilde kullanımı verismo n.
Archaic
din adamının gündelik giysisi suit n.
Engineering
bilimsel bilgiyi sanat veya bilim vasıtasıyla gündelik problemlere uygulayan bir disiplin applied science n.
bilimsel bilgiyi sanat veya bilim vasıtasıyla gündelik problemlere uygulayan bir disiplin engineering science n.
Slang
gündelik spor kıyafetler giyen, işçi sınıfından genç kadın nedette n.