suçlanan - Turco Inglés Diccionario

suçlanan

Significados de "suçlanan" en diccionario inglés turco : 9 resultado(s)

Turco Inglés
General
suçlanan accused adj.
We have been accused of not mentioning the benefits of the internal markets.
İç pazarların faydalarından bahsetmemekle suçlanıyoruz.

More Sentences
suçlanan blamed adj.
Several times in this House, the Singapore issues have been blamed for this.
Bu Mecliste pek çok kez Singapur bu konuda suçlanmıştır.

More Sentences
Law
suçlanan accused adj.
I do not therefore want to be accused of that type of thing again.
Bu nedenle bir daha bu tür bir şeyle suçlanmak istemiyorum.

More Sentences
General
suçlanan incriminated adj.
suçlanan under attack adj.
suçlanan on the hook adj.
Law
suçlanan indictee n.
suçlanan up adj.
Latin
suçlanan compellativus adj.

Significados de "suçlanan" con otros términos en diccionario inglés turco: 15 resultado(s)

Turco Inglés
General
suçlanan kimse indictee n.
komünist olmakla suçlanan kişilere takılan lakap pinko n.
büyücülükle suçlanan kimselerin ortaya çıkarılıp cezalandırılması witch-hunt n.
Trade/Economic
pazarda serbest rekabeti sınırlamakla suçlanan taraflara karşı açılmış dava antitrust case n.
Law
suçlanan kişi person of interest n.
üç kişiyi öldürmekle suçlanan kimse triple homicide defendant n.
meşru olmayan yollardan jüriyi etkilemeyle suçlanan kimse embrasor n.
zina ile suçlanan müşterek davalı corespondent n.
zina ile suçlanan müşterek davalı co-respondent n.
(suçlanan kişinin) hakim karşısına çıkmasını sağlamak chalan v.
(vatan hainliği) suçlanan infamous adj.
Traffic
alkollü araç kullanmaktan suçlanan kimse dwi n.
alkollü araç kullanmaktan suçlanan kimse dwi (driving while intoxicated) abrev.
History
suçlanan bireyin sıcak demiri kullanma becerisine dayalı eski bir yargılama yöntemi fire ordeal n.
Slang
komünist olmakla suçlanan kişilere takılan lakap pinko (commie) n.