|
- I told you we should've asked for permission.
- Sana izin istememiz gerektiğini söylemiştim.
- I asked for permission to do that.
- Onu yapmak için izin istedim.
- We don't need to ask for permission.
- İzin istememize gerek yok.
- I've asked for permission to do that.
- Onu yapmak için izin istedim.
- I asked for permission to do that.
- Bunu yapmak için izin istedim.
- I prefer to apologise than ask for permission.
- İzin istemek yerine özür dilemeyi tercih ederim.
- They asked for permission to arm their ships.
- Gemilerini silahlandırmak için izin istediler.
- Why didn't you ask for permission?
- Neden izin istemedin?
- I've asked for permission to do that.
- Bunu yapmak için izin istedim.
- Tom asked for permission to use the phone.
- Tom telefonu kullanmak için izin istedi.
- Tom always asks for permission before he borrows my bicycle.
- Tom bisikletimi ödünç almadan önce her zaman izin ister.
- Tom has asked for permission to do that.
- Tom bunu yapmak için izin istedi.
- Tom asked for permission to do that.
- Tom bunu yapmak için izin istedi.
- I prefer to apologise than ask for permission.
- İzin istemektense özür dilemeyi tercih ederim.
- You should ask for permission first.
- Önce izin istemelisin.
- There's no need to ask for permission.
- İzin istemeye gerek yok.
- You should always ask for permission first.
- Her zaman ilk olarak izin istemelisiniz.
- I hope you asked for permission before you did that.
- Umarım bunu yapmadan önce izin istemişsindir.
- Tom asked for permission to use the copy machine.
- Tom fotokopi makinesini kullanmak için izin istedi.
- I should've asked for permission first.
- Önce izin istemeliydim.
- You should always ask for permission first.
- Her zaman önce izin istemelisin.
- Sometimes, it's easier to ask for forgiveness, than to ask for permission.
- Bazen af dilemek, izin istemekten daha kolaydır.
- I told you we should've asked for permission.
- İzin istememiz gerektiğini sana söyledim.
Show More (20)
|
