discipline - Anglais Turc Phrases
Anglais Turc
discipline disiplin n.
  • Appropriate standards of discipline are lacking for these officials.
  • Bu görevliler için uygun disiplin standartları mevcut değildir.
  • It demands cooperation and discipline from others in the fight against terrorism, but America itself does as it pleases.
  • Terörizmle mücadelede başkalarından işbirliği ve disiplin talep ediyor ama Amerika'nın kendisi istediğini yapıyor.
  • We must recognise that Korea has failed to honour the 2000 agreement in terms of price discipline and subsidies.
  • Kore'nin fiyat disiplini ve sübvansiyonlar konusunda 2000 yılında imzalanan anlaşmaya uymadığını kabul etmeliyiz.
Show More (27)
discipline disipline etmek v.
  • I know that my Chinese female friends enjoy my disciplining them.
  • Çinli kadın arkadaşlarımın onları disipline etmemden hoşlandıklarını biliyorum.
  • He was strict in disciplining his children.
  • Çocuklarını disipline ederken çok katıydı.
  • Children need to be disciplined.
  • Çocukların disipline edilmesi gerekir.
Show More (2)
discipline disipline sokmak v.
  • I know that my Chinese female friends enjoy my disciplining them.
  • Çinli bayan arkadaşlarımın onları disipline sokmamdan hoşlandıklarını biliyorum.
  • I know that my Chinese female friends enjoy my disciplining them.
  • Çinli kadın arkadaşlarımın onları disipline sokmamdan hoşlandıklarını biliyorum.
Show More (-1)
discipline bilim dalı n.
  • Linguistics is the discipline which aims to describe language.
  • Dilbilim dili tanımlamayı amaçlayan bilim dalıdır.
Show More (-2)
discipline yetiştirmek v.
  • He was strict in disciplining his children.
  • Çocuklarını yetiştirmede otoriterdi.
Show More (-2)