a favor - Turc Anglais Dictionnaire

a favor

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau

Sens de "a favor" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 50 résultat(s)

Anglais Turc
General
ask a favor v. iyilik istemek
Can I ask a favor?
Bir iyilik isteyebilir miyim?

More Sentences
do a favor v. bir iyilik yapmak
You did a favor for me when you said this.
Bunu söylediğinde bana bir iyilik yaptın.

More Sentences
do a favor v. iyilik yapmak
A friend is always ready to do a favor.
Bir arkadaş her zaman iyilik yapmaya hazırdır.

More Sentences
Colloquial
a small favor n. küçük bir iyilik
Could you please do me a small favor?
Lütfen bana küçük bir iyilik yapar mısın?

More Sentences
General
do a favor v. iyilik etmek
ask a favor of v. ricada bulunmak
do a favor v. insanlık yapmak
ask for a favor v. bir iyilik istemek
do someone a favor v. birisine bir iyilik yapmak
call in a favor v. (eskiden yapılmış olan) bir iyiliğin karşılanmasını / geri ödenmesini istemek
ask for a favor v. bir iyilik istemek
Phrases
as a favor expr. hatıra binaen
as a favor expr. hatır için
Colloquial
do a favor v. güzellik yapmak
do (one) a favor v. (birine) yardım etmek
do (one) a favor v. (birine) bir iyilik yapmak
do (one) a favor v. (birine) bir güzellik yapmak
do (one) a favor v. (birine) bir nezakette bulunmak
do (one) a favor v. (birine bir şeyi yapmama) nezaketini göstermek
Idioms
a fair field and no favor [dated] n. eşit şartlarda yarışma
a fair field and no favor [dated] n. adil koşullarda mücadele etme
a fair field and no favor [dated] n. adil şartlarda mücadele
a fair field and no favor [dated] n. herkesin eşit şartlara/fırsatlara sahip olduğu ortam
a fair field and no favor [dated] n. kimsenin kimseye karşı bir üstünlüğünün/avantajının olmadığı ortam
a fair field and no favor [dated] n. herkesin eşit olduğu ortam
a fair field and no favor [dated] n. adil bir ortam
a fair field and no favor [dated] n. bir yarıştaki/mücadeledeki eşit şartlar
a fair field and no favor [dated] n. bir yarıştaki/mücadeledeki adil koşullar
request a favor of someone v. birinden bir iyilik istemek
do someone a favor v. birine bir iyilik yapmak
do (someone or oneself) a favor v. (birine/kendine) bir iyilik yapmak
do (someone or oneself) a favor v. (birine/kendine) bir güzellik yapmak
do (oneself) a favor v. (kendine) bir iyilik yapmak
do (oneself) a favor v. (kendine) bir güzellik yapmak
Speaking
do me a favor expr. bana bir iyilik yap
could you do me a favor? expr. bana bir iyilik yapar mısın?
do me a favor! expr. bana bir iyilik yap!
can you do me a favor? expr. bana bir iyilik yapar mısın?
I'm doing us all a favor expr. hepimize bir iyilik yapıyorum
the pleasure of doing a favor expr. iyilik yapmanın zevki
do yourself a favor expr. kendine bir güzellik yap
why don't you do us all a big favor? expr. neden hepimize büyük bir iyilik yapmıyorsun?
let's do her a favor expr. ona bir iyilik yapalım
let's do him a favor expr. ona bir iyilik yapalım
do yourself a favor expr. kendinize bir iyilik yapın
do yourself a favor expr. kendine bir iyilik yap
you think you're doing her a favor expr. ona iyilik yaptığını sanıyorsun
can I ask a favor of you? expr. senden bir iyilik isteyebilir miyim?
I'm asking you a favor expr. sizden bir iyilik istiyorum
I want to ask you a little favor expr. senden ufak bir iyilik istiyorum