you better - Turc Anglais Dictionnaire

you better

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau

Sens de "you better" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 104 résultat(s)

Anglais Turc
Phrases
better you than me expr. iyi ki ben değilim
better you than me expr. iyi ki benden istemedi
better you than me expr. senin yerinde olmak istemezdim
all the better for seeing you expr. sizi gördüğüme sevindim
Proverb
better the devil you know than the devil you don't know tanıdığın düşman tanımadığın dosttan yeğdir
better the devil you know tanıdığın düşman tanımadığın dosttan yeğdir
better the devil you know her zaman aşina olduğun/bildiğin/tanıdığın seçenek daha iyidir
better the devil you know bildiğin/tanıdığın şeyden şaşmamak iyidir
better the devil you know ne olursa olsun bildiğinden/tanıdığından şaşmamak yeğdir/akıllıcadır
better the devil you know bildiğin/aşina olduğun bir şeyle uğraşmak bilmediğin bir şeyin riskine girmekten daha kolaydır
better the devil you know (than the devil you don't) tanıdığın düşman tanımadığın dosttan yeğdir
better the devil you know (than the devil you don't) her zaman aşina olduğun/bildiğin/tanıdığın seçenek daha iyidir
better the devil you know (than the devil you don't) bildiğin/tanıdığın şeyden şaşmamak iyidir
better the devil you know (than the devil you don't) ne olursa olsun bildiğinden/tanıdığından şaşmamak yeğdir/akıllıcadır
better the devil you know (than the devil you don't) bildiğin/aşina olduğun bir şeyle uğraşmak bilmediğin bir şeyin riskine girmekten daha kolaydır
better the devil you know than the one you don't know tanıdığın düşman tanımadığın dosttan yeğdir
better the devil you know than the one you don't know her zaman aşina olduğun/bildiğin/tanıdığın seçenek daha iyidir
better the devil you know than the one you don't know bildiğin/tanıdığın şeyden şaşmamak iyidir
better the devil you know than the one you don't know ne olursa olsun bildiğinden/tanıdığından şaşmamak yeğdir/akıllıcadır
better the devil you know than the one you don't know bildiğin/aşina olduğun bir şeyle uğraşmak bilmediğin bir şeyin riskine girmekten daha kolaydır
the devil you know is better than the devil you don't know tanıdığın düşman tanımadığın dosttan yeğdir
the devil you know is better than the devil you don't know her zaman aşina olduğun/bildiğin/tanıdığın seçenek daha iyidir
the devil you know is better than the devil you don't know bildiğin/tanıdığın şeyden şaşmamak iyidir
the devil you know is better than the devil you don't tanıdığın düşman tanımadığın dosttan yeğdir
the devil you know is better than the devil you don't her zaman aşina olduğun/bildiğin/tanıdığın seçenek daha iyidir
the devil you know is better than the devil you don't bildiğin/tanıdığın şeyden şaşmamak iyidir
Colloquial
I can go you one better expr. senden daha iyisini yaparım
I can go you one better expr. seni geçerim
I can go you one better expr. yaptığından daha iyisini yaparım
I can go you one better expr. yaptığını bir tık daha ileri götürebilirim
you (had) better believe it! exclam. emin olabilirsin
you (had) better believe it! exclam. inansan iyi edersin
you (had) better believe it! exclam. kuşkusuz
you (had) better believe it! exclam. şüphesiz
Idioms
no better than you should (or ought to) be adj. (daha çok kadın için) terbiyesiz/iyi terbiye almamış
no better than you should (or ought to) be adj. (daha çok kadın için) edepsiz/utanmaz
no better than you should (or ought to) be adj. (daha çok kadın için) ahlaksız/bayağı/seviyesiz
no better than you should (or ought to) be adj. (daha çok kadın için) kötü yola girmiş/kötü yola düşmüş
Speaking
you know what I'd better be getting home expr. aslında eve gitsem daha iyi olur
you'll feel better if you cry expr. ağla açılırsın
you'll feel better if you cry expr. ağla rahatlarsın
you can do better than that expr. bundan iyisini yapabilirsin
you better kill me expr. beni öldürsen iyi edersin
you better let me do this expr. bunu bana bıraksan iyi edersin
you better tell me right now expr. bana hemen söylesen iyi olur
you know me better than anyone expr. beni herkesten daha iyi tanıyorsun
you can do better than that expr. bundan daha iyisini yapabilirsin
you couldn't have asked for anything better expr. bundan daha iyisi olamazdı
you couldn't have asked for anything better expr. bundan daha iyisini isteyemezdik
don't you have anything better to do? expr. başka işin yok mu?
better for you to stay out of it expr. buna karışmasan iyi edersin
do you think you could do better? expr. daha iyisini yapabileceğini mi sanıyorsun?
you deserve better expr. daha iyisini hak ediyorsun
are you feeling better? expr. daha iyi hissediyor musun?
do you think you could do better? expr. daha iyisini yapabileceğini mi düşünüyorsun?
if it makes you feel any better expr. daha iyi hissetmeni sağlayacaksa
you deserve better expr. daha iyisini hak ediyorsunuz
have you got a better idea? expr. daha iyi bir fikrin var mı?
have you got a better idea? expr. daha iyi bir fikrin mi var?
you couldn't have asked at a better time expr. daha iyi bir zamanda soramazdın
don't you think we deserve better? expr. daha iyisini hak ettiğimizi düşünmüyor musun?
you can do better expr. daha iyisini yapabilirsin
I hope you get better soon expr. çok geçmiş olsun
do you have a better idea? expr. daha iyi bir fikrin var mı?
you better get dressed expr. giyinsen iyi olurdu
you had better make the best of it expr. elinden geleni yapmaya başlamalısın
you better believe it expr. emin olabilirsin
don't you have anything better to do expr. işin gücün yok mu
don't you have anything better to do expr. işin gücün yok mu senin
you'd better you hear it from me now than from somebody else later expr. ileride başkalarından duyacağına şimdi benden duyman daha iyi
you better believe it expr. inansan iyi edersin
you better believe it expr. kuşkusuz
since you know him/her better than i do expr. onu benden daha iyi tanıdığından ötürü/dolayı
because you know him/her better than i do expr. onu benden daha iyi tanıdığından ötürü/dolayı
don't ever let anybody tell you they're better than you expr. kimsenin senden daha iyi olduğunu söylemesine izin verme
since you know him/her better than i do expr. onu benden daha iyi tanıdığın için
you make a better door than you do a window expr. önümü kapatıyorsun
you better get yourself together expr. kendine gelsen iyi olur
since you know him/her better than i do expr. onu benden daha iyi tanıdığına göre
what makes you feel better when you are in a bad mood? expr. kötü bir ruh hali içinde olduğunuzda size kendinizi ne iyi hissettirir?
you better run expr. kaçsan iyi edersin
because you know him/her better than i do expr. onu benden daha iyi tanıdığına göre
you make a better door than you do a window expr. manzarayı kapatıyorsun
I know something that'll make you feel better expr. moralini düzeltecek bir şey biliyorum
because you know him/her better than i do expr. onu benden daha iyi tanıdığın için
I want you to feel better expr. senin daha iyi hissetmeni istiyorum
you better believe it expr. şüphesiz
she deserves so much better than you expr. senden çok daha iyisini hak ediyor
as you would know better expr. siz daha iyi bilirsiniz ki
I would like to know you better expr. seni daha yakından tanımayı isterim
you are much better expr. sen çok daha iyisin
give me a chance to get to know you a little better expr. seni biraz daha tanımam için bana bir şans ver
I got something better for you expr. senin için daha iyi bir şeyim var
you had better not expr. sen sen ol
I'd like to get to know you better expr. sizi yakından tanımak istiyorum
the sooner you start treatment the better the outcome expr. tedaviye ne kadar erken başlarsan sonucu o kadar iyi olur
you had better expr. yaparsan iyi olur
you better wake up expr. uyansan iyi olur
you had better not expr. yapmazsan iyi olur
I hope you feel better soon expr. umarım yakında iyileşirsin
I hope you feel better soon expr. umarım çabuk iyileşirsin
you better watch yourself expr. kendine dikkat etsen iyi edersin
you better watch yourself expr. kendine dikkat etsen iyi olur
Slang
you better never show your face around here expr. seni bir daha buralarda görmeyeyim