hoard - Turc Anglais Dictionnaire

hoard

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau

Sens de "hoard" dans le Dictionnaire Turc-Anglais : 25 résultat(s)

Anglais Turc
General
hoard n. istif
Tom found a hoard.
Tom bir istif buldu.

More Sentences
hoard n. zula
The piano tuner discovered a hoard of gold coins hidden under the piano's keyboard.
Piyano akortçusu, piyanonun klavyesinin altında gizlenmiş bir altın para zulası keşfetti.

More Sentences
hoard v. biriktirmek
A miser hoards money not because he is prudent but because he is greedy.
Bir cimri ihtiyatlı olduğu için değil, açgözlü olduğu için para biriktirir.

More Sentences
hoard v. istiflemek
Everybody is hoarding their cash.
Herkes parasını istifliyor.

More Sentences
hoard v. stoklamak
Tom was accused of hoarding toilet paper and price gouging.
Tom tuvalet kâğıdı stoklayıp fahiş fiyattan satmakla suçlandı.

More Sentences
hoard n. biriktirilmiş şey
hoard n. toplu haldeki mal
hoard n. stok
hoard n. ileride kullanılmak üzere tutulan bilgi, anı
hoard n. geçici tahta perde
hoard v. yığmak
hoard v. istif etmek
hoard v. aklında tutmak
hoard v. saklamak
hoard v. stok etmek
hoard v. toplamak
hoard v. zulalamak
hoard v. (arzuyu, isteği) içinde tutmak
hoard v. gizlemek
hoard v. gizli tutmak
Trade/Economic
hoard v. istif etmek
hoard v. stok etmek
Archaeology
hoard n. define
hoard n. gömü
Geography
hoard n. wisconsin eyaletinde yerleşim yeri

Sens de "hoard" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 9 résultat(s)

Anglais Turc
General
hoard of coins n. sikke gömüsü/definesi
word-hoard n. kelime dağarcığı
word-hoard n. kelime hazinesi
word-hoard n. sözcük hazinesi
word-hoard n. kelime dağarcığı
hoard [obsolete] n. hazine
Phrasals
hoard something up v. zor zamanlar için istiflemek/saklamak
hoard up v. zor zamanlar için istiflemek/saklamak
hoard up v. stok yapmak