boy ! - Turc Anglais Dictionnaire
Historique

boy !



Sens de "boy !" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 500 résultat(s)

Anglais Turc
Common Usage
boy scout n. izci
whipping boy n. şamar oğlanı
boy n. delikanlı
boy n. oğlan
boy n. erkek çocuk
boy n. oğlan çocuğu
birthday boy n. doğum günü çocuğu
cabin boy n. miço
General
barrow boy n. seyyar satıcı
cabin boy n. muço
boy n. ufaklık
boy n. çocuk garson
boy n. oğul
shoeshine boy n. boyacı
shoeshine boy n. ayakkabı boyacısı
school boy n. erkek öğrenci
errand boy n. çırak
boy scout n. erkek izci
boy n. kızan
fair boy n. favori
blue boy n. gözde
servant boy n. uşak
a boy without a girlfriend n. sap
wonder boy n. harika çocuk
boy n. genç uşak
poor boy n. zavallı çocuk
boy n. erkek genç
blue boy n. gözbebeği
dancer boy n. köçek
boy friend n. erkek arkadaş
grocery boy n. bakkal çırağı
male servant in charge of a boy n. lala
water boy n. su taşıyıcı çocuk
boy n. uşak
boy n. onsekiz yaşına kadar erkek çocuk
decision on the future marriage of a boy and a girl in the cradle n. beşik kertmesi
fair boy n. gözde
errand boy n. ayakçı
errand boy n. ayak işlerine bakan kimse
call boy n. otel uşağı
nancy boy n. homoseksüel veya kadınsı erkeklere takılan isim
golden boy n. altın çocuk
altar boy n. rahip yardımcısı çocuk
altar boy n. ayin esnasında mihrapta papaza yardım eden çocuk
altar boy n. papaz yardımcısı çocuk
mummy's boy n. süt çocuğu
mummy's boy n. muhallebi çocuğu
bell-boy n. otel garsonu
errand-boy n. çırak
fair-haired boy of the manager n. müdürün gözdesi
errand-boy n. ayakçı
kitchen boy n. aşçı yamağı
cabin boy n. kamarot
page boy n. otel komisi
paper boy n. gazete satıcısı çocuk
bad boy n. kötü çocuk
boy racer n. araba yarışçısı genç
boy student n. erkek öğrenci
shoe shine boy n. ayakkabı boyacısı
shoeshine boy n. lostracı
shoe shine boy n. lostracı
shoeshine boy n. kundura boyacısı
shoe shine boy n. kundura boyacısı
old-boy network n. aynı okuldan mezun kişilerin geliştirdiği birbirini gözetme ilişkisi
old-boy network n. ahbap çavuş ilişkisi
little boy n. küçük çocuk
little boy n. parmak çocuk
teenage boy n. genç/ergen erkek çocuk
office boy n. büro elemanı
a wild feral boy n. yabani bir çocuk
the little boy n. ufak çocuk
phone boy n. telefoncu çocuk
rent-boy n. erkek fahişe
pizza boy n. pizzacı çocuk
farm boy n. çiftlikte yetişmiş çocuk
stable boy n. seyis
sweet boy n. tatlı çocuk
errand boy n. getir götür işlerine bakan çocuk
messenger boy n. ayakçı
messenger boy n. getir götür işlerine bakan çocuk
errand boy n. getir götürcü
the missing boy n. kayıp çocuk
checkout boy n. kasiyer çocuk
boy band n. genç erkeklerden oluşan pop grubu
ball boy n. top toplayıcı çocuk
baby boy n. erkek bebek
bald boy (a turkish fictional character) n. keloğlan
delivery boy n. kargocu
delivery boy n. kargo görevlisi
delivery boy n. kurye
rude boy n. kaba çocuk
the family of 3 year-old (girl/boy) n. 3 yaşındaki çocuğun ailesi
charity-boy n. hayır kurumunda yetişmiş çocuk
clever boy n. zeki çocuk
clever boy n. zeki oğlan
gingerbread boy n. zencefilli kurabiye adam
heathy boy n. sağlıklı oğlan
heathy boy n. sağlık erkek çocuk
boy scout troop n. oymak
call boy n. tele erkek
call boy n. belboy
toy boy n. gönül eğlendirmelik genç ve çekici erkek
altar boy [us] n. ahlaken saf ve erdemli kimse
elevator boy n. asansörcü adam
elevator boy n. asansör operatörü adam
bag boy n. markette alınan ürünleri poşetleyen erkek çocuk veya genç
barrow-boy n. seyyar meyve sebze satıcısı
elevator boy n. asansörcü
mamas boy n. annesine aşırı derecede bağımlı erkek çocuğu veya adam
mamas boy n. ana kuzusu
mamas boy n. anasının kuzusu
mamas boy n. süt kuzusu
white-haired boy n. gözde kimse
white-haired boy n. sevgili
white-headed boy n. gözde kimse
white-headed boy n. sevgili
wide boy [uk] n. üçkağıtçılık yaparak geçinen adam
wolf boy n. kurtlar tarafından yetiştirilmiş erkek
message-boy n. getir götür işlerine bakan çocuk
message-boy n. ayakçı
hawk boy n. harç karıcı
boot boy n. hizmetçi
boot boy n. (otelde) ayakkabı parlatıcısı
boy n. (eski koloni topraklarında) siyahi
boy n. (eski koloni topraklarında) yerli bir hizmetçi
boy [australia] n. jokey
boy [australia] n. çırak
boy n. erkek arkadaş
boy n. genç erkek sevgili
boy n. favori
boy n. öğrenci
boy [obsolete] n. serseri
boy [obsolete] n. düzenbaz
boy [obsolete] n. dolandırıcı
boy scout n. dünya çapında faaliyet gösteren erkek izcilik organizasyonunun bir üyesi
boy scouts of america n. amerika erkek izcileri
boy wonder n. altın çocuk
boy wonder n. muhteşem çocuk
bully boy n. kabadayı
bully boy n. zorba
bully boy n. kavgacı
bully boy n. kiralık haydut
bully-boy n. kabadayı
bully-boy n. zorba
bully-boy n. kavgacı
bully-boy n. kiralık haydut
chorus boy n. (erkek) koro şarkıcısı
chorus boy n. (erkek) koro dansçısı
chorus boy n. (erkek) tiyatro sanatçısı
chorus boy n. müzikal komedi sanatçısı
delivery boy n. haberci
delivery boy n. dükkan çırağı
delivery boy n. ayakçı
office boy n. odacı
office boy n. hademe
roaring boy n. ingiltere'de elizabeth-jacob devrinde yoldan geçenleri haraca kesen serseri
old boy n. şeytan
old boy n. neşeli yaşlı erkek
old boy n. şakacı yaşlı erkek
old boy n. (profesyonel, ticari, sosyal) bir grubun uzun süreli ve etkili üyesi olan erkek
old boy n. grubun eski üyesi
a box boy n. kutucu çocuk
a box boy n. kutu/paket taşıyan çocuk
city boy n. şehir çocuğu
city boy n. şehirli
cover boy n. dergiye kapak olan erkek
drummer boy n. (eskiden) orduda ve savaş alanında trampet çalmış genç oğlan
page boy n. bir saç modeli
peck's bad boy n. inatçı kimse
peck's bad boy n. aksi kimse
peck's bad boy n. zorluk çıkaran kuruluş
peck's bad boy n. söz dinlemez kimse
peck's bad boy n. uzlaşılamayan kurum
shop boy n. genç mağaza görevlisi erkek
sonny boy n. erkek çocuğu
sonny boy n. oğlan çocuğu
sonny boy n. delikanlı
sonny boy n. evlat
boy v. (eskiden sahnede) kadınların bölümünü oynayan erkek rolü yapmak
boy-meets-girl adj. tipik bir şekilde romantik
from a boy adv. çocukluğundan beri
oh boy interj. hadi be
boy! interj. üf
master (form of address for any boy) interj. delikanlı
boy interj. inanılmaz
boy interj. yok artık
Phrases
man and boy expr. hayatı boyunca
Proverb
all work and no play makes jack a dull boy çok fazla çalışmak insanı sıkar
all work and no play makes jack a dull boy çalış çalış nereye kadar
all work and no play makes jack a dull boy soluklanmayan at yol almaz
never send a boy to do a man's job harman dövmek keçinin işi değil
never send a boy to do a man's job ağaçtan maşa (abdaldan paşa) olmaz
never send a boy to do a man's job her ağaçtan kaşık olmaz
never send a boy to do a man's job çocuğa iş buyuran, ardınca kendi gider
never send a boy to do a man's job çocuğu işe sal, ardınca sen var
never send a boy to do a man's job çocuğa iş, ardına sen düş
never send a boy to do a man's job önemli işler beceriksiz kişilere yaptırılamaz
all work and no play makes jack a dull boy aşırı/sürekli çalışmak insanı sıkıcı biri yapar
all work and no play makes jack a dull boy aşırı/sürekli çalışmak insanı sıkıcı biri yapar
Colloquial
big boy n. yerine göre çocuk veya genç adam
big boy n. delikanlı ya da yetişkin erkek
big boy n. koca oğlan (koca oğlansın artık)
big boy n. koca adam (artık büyüdün)
big boy n. koca adam (koca adamsın artık)
big boy n. cüsseli ve/veya heybetli kişi
big boy n. kocaman adam
big boy n. izbandut
boy-beater n. atlet tişört
boy-beater n. kolsuz tişört
boy-beater n. büstiyer
boy-beater n. atlet tişört
boy-beater n. kolsuz tişört
boy-beater n. büstiyer
broth of a boy [irish] n. enerjik/ele avuca sığmaz/cin gibi delikanlı/çocuk
broth of a boy [irish] n. ayaklı canavar
broth of a boy [irish] n. velet
a broth of a boy [irish] n. enerjik/ele avuca sığmaz/cin gibi delikanlı/çocuk
a broth of a boy [irish] n. ayaklı canavar
a broth of a boy [irish] n. velet
bad boy n. kötü/yaramaz çocuk
bad boy n. asi delikanlı
bad boy n. çetrefilli iş
bad boy n. (iş için) püsküllü bela
bad boy n. baş belası
bad boy n. (motosiklet/araba gibi şeyler için) canavar/yaramaz çocuk
big boy n. artık büyük bir çocuk olma
big boy n. artık kocaman adam olma
big boy n. eşek kadar olma
big boy n. kocaman adam/eşek kadar olma
big boy n. (motosiklet/araba gibi şeyler için) canavar/yaramaz çocuk
big boy n. (güç ve etki açısından bir gruptaki) büyükler/büyük adamlar
big boy n. kodamanlar
big boy n. (büyük) patronlar
big boy n. tepedekiler
boy-beater n. büstiyer
boy-beater n. atlet (tipi) tişört
but-boy n. her şeye itiraz eden çocuk/adam/kişi
but-boy n. her şeye karşı çıkan çocuk/adam/kişi
but-boy n. her şeye muhalif olan çocuk/adam/kişi
but-boy n. hiçbir şeye/bir kere bile "evet efendim" demeyen çocuk/adam/kişi
mamma's boy n. ana kuzusu
mother's boy n. ana kuzusu
mama's boy n. ana kuzusu
blue-eyed boy n. baş tacı
a 5-year-old boy n. beş yaşında bir erkek çocuk
old boy n. deneyimli adam
beach boy n. erkek plaj görevlisi
blue-eyed boy n. el bebek gül bebek
old boy n. eski arkadaş
old boy n. eski kurt
blue-eyed boy n. gözde adam
an old boy n. moruk
beach boy n. plajda çalışan erkek
mother's boy n. süt kuzusu
mamma's boy n. süt kuzusu
mama's boy n. süt kuzusu
an old boy n. yaşlı adam
naughty boy n. yaramaz çocuk
bad boy n. baş belası (iş/durum)
bad boy n. can sıkıcı görev
bad boy n. zor iş
bad boy n. zorlu iş
bad boy n. zor durum
bad boy n. can sıkıcı durum
b-boy n. erkek rap müzik hayranı
good old boy [southern us] n. güney amerika kültürünün geleneksel, tutucu, eril özelliklerini taşıyan kimse
good old boy [southern us] n. moruk
good old boy n. sadık bir sosyal grubun üyesi erkek
good old boy n. sosyal çevresine düşkün/sadık erkek
good old boy n. iyi bir adam
good old boy n. hoş bir adam
good old boy n. tatlı bir adam
a mummy's boy n. ana kuzusu
a mummy's boy n. anasının kuzusu
a mummy's boy n. muhallebi çocuğu
a mummy's boy n. süt kuzusu
a mummy's boy n. süt çocuğu
a mother's boy n. ana kuzusu
a mother's boy n. anasının kuzusu
a mother's boy n. muhallebi çocuğu
a mother's boy n. süt kuzusu
a mother's boy n. süt çocuğu
a mama's boy [us] n. ana kuzusu
a mama's boy [us] n. anasının kuzusu
a mama's boy [us] n. muhallebi çocuğu
a mama's boy [us] n. süt kuzusu
a mama's boy [us] n. süt çocuğu
fair-haired boy [us] n. bir kimsenin veya grubun favorisi
fair-haired boy [us] n. baş tacı
fair-haired boy [us] n. gözde adam
boy n. bir grup erkek
boy n. erkeklerden oluşan arkadaş grubu
the boy [ireland] n. (belirli bir iş için) doğru araç
good ol' boy n. akranlarının değerlerine, kültürüne ve davranışlarına uyum sağlayan beyaz güneyli
good ol' boy n. sosyal mevkiine, başarısına veya nüfuzuna sosyal çevresi sayesinde ulaşmış erkek
boy v. (birine) erkek çocuk olarak hitap etmek
big boy adj. koca adam
big boy adj. koca herif
big boy adj. büyük çocukların
big boy adj. büyüklerin
that-a-boy! interj. aferin oğluma!
that-a-boy! interj. millet erkek/delikanlı görsün
that-a-boy! interj. işte erkek/delikanlı böyle yapar
that-a-boy! interj. erkek/delikanlı dediğin işte böyle yapar
who's a pretty boy then interj. kimmiş bu güzel/tatlı çocuk
who's a pretty boy then interj. hanimiş benim güzel oğlum
old boy interj. azizim
old boy interj. eski dostum
boy howdy! expr. aman tanrım!
man and boy expr. çocukluğundan beri
man and boy expr. çocukluktan beri
easy, boy expr. dur, oğlum
boy howdy! expr. gözlerime inanamıyorum!
man and boy expr. geçmişten beri
boy howdy! expr. hadi be!
boy oh boy! expr. inanılmaz!
boy oh boy! expr. inanamıyorum!
oh boy! expr. inanamıyorum!
oh boy! expr. inanılmaz!
(boy,) is my face red! expr. çok utanıyorum
(boy,) is my face red! expr. çok utanç verici
(boy,) is my face red! expr. yüzüm kızarmış olmalı
boy expr. erkek köpekler için kullanılan sevgi sözcüğü
I'm a big boy/girl now expr. ben büyüdüm artık
I'm a big boy/girl now expr. ben artık bebek/küçük bir çocuk değilim
boy exclam. aman tanrım
boy exclam. vay canına
boy exclam. vay anasını
boy exclam. vay be
boy exclam. hadi be
boy howdy exclam. aman tanrım
boy howdy exclam. hadi be
boy howdy exclam. gözlerime inanamıyorum
boy oh boy exclam. aman tanrım
boy oh boy exclam. hadi be
boy oh boy exclam. gözlerime inanamıyorum
boy! exclam. aman tanrım!
boy! exclam. vay canına!
boy! exclam. vay anasını!
boy! exclam. vay be!
boy! exclam. hadi be!
boy, oh boy! exclam. aman tanrım!
boy, oh boy! exclam. vay canına!
boy, oh boy! exclam. vay anasını!
boy, oh boy! exclam. vay be!
boy, oh boy! exclam. hadi be!
boy, oh boy! exclam. aman tanrım!
boy, oh boy! exclam. vay canına!
boy, oh boy! exclam. vay anasını!
boy, oh boy! exclam. vay be!
boy, oh boy! exclam. hadi be!
how's my boy? exclam. nasılsın oğlum/adamım?
how's the boy? exclam. nasılsın oğlum/adamım?
Idioms
broth of a boy n. afacan çocuk
broth of a boy n. hareketli çocuk
broth of a boy n. enerjik çocuk
broth of a boy n. hiperaktif çocuk
broth of a boy n. ele avuca sığmayan çocuk
manic pixie dream boy n. (sinema ve edebiyatta) sevimli
manic pixie dream boy n. zeki ve aykırı erkek (yardımcı) karakter
peck's bad boy n. peck'in kötü/yaramaz çocuğu
peck's bad boy n. george wilbur peck'in yarattığı bir karakter
peck's bad boy n. afacan/ele avuca sığmaz çocuk/kişi
po' boy n. bir sandviç türü
po' boy n. (bütün) bir francala içine et veya deniz ürünleri ve diğer malzemeler konularak yapılan sandviç
po' boy n. 1929'da new orleans'ta grev yapan işçilere bölgedeki bir restoranın yapıp verdiği sandviç (poor boy'un kısaltılmışı)
po' boy n. öksüz doyuran sandviç
poor little rich girl/boy/kid n. (bazen alay yollu) zavallı küçük zengin kız/oğlan/çocuk
poor little rich girl/boy/kid n. (bazen alay yollu) mutsuz/zavallı zengin kız/oğlan/çocuk/çocuğu
powder boy n. barutçu çocuk
powder boy n. (eski zamanlarda) asıl görevi gemideki toplara barut taşımak olan delikanlı veya genç erkek
poor boy n. uzun sandviç
poor boy n. (bütün) bir ekmek/francala arasına yapılan sandviç
poor boy n. bütün bir francala içine et
poor boy n. peynir ve diğer malzemeler konularak yapılan sandviç
poor boy n. öksüz doyuran sandviç
golden boy n. altın çocuk
a golden boy n. altın çocuk
a backroom boy n. adsız kahraman
a mummy's boy n. ana kuzusu
a mama's boy n. ana kuzusu
a mother's boy n. ana kuzusu
mama's boy n. anasının kuzusu
a mummy's boy n. anasının kuzusu
mamma's boy n. anasının kuzusu
a mama's boy n. anasının kuzusu
a mother's boy n. anasının kuzusu
blue-eyed boy n. birinin gözbebeği
a wide boy n. dürüst olmayan yollarla para kazanmaya çalışan kimse
a wide boy n. dolandırıcı
old boy n. eski toprak
good ole boy n. güvenilir arkadaş
a whipping boy n. günah keçisi
good ole boy n. güvenilir kimse
the whipping boy n. günah keçisi
good old boy n. güvenilir arkadaş
good old boy n. güvenilir kimse
wonder boy n. harika çocuk
golden boy n. harika çocuk
a backroom boy n. isimsiz kahraman
good old boy n. iyi arkadaş
good ole boy n. iyi arkadaş
a rent boy n. jigolo
a mother's boy n. muhallebi çocuğu
wonder boy n. mucize çocuk
a mummy's boy n. muhallebi çocuğu
mama's boy n. muhallebi çocuğu
mamma's boy n. muhallebi çocuğu
a mama's boy n. muhallebi çocuğu
golden boy n. mucize çocuk
the fair-haired boy in the office n. ofisin gözdesi
the blue-eyed boy in the office n. ofisin gözdesi
poster boy n. poster çocuğu
a backroom boy n. perde arkasındaki adam
the boy next door n. sıradan erkek
the boy next door n. sıradan adam
the boy next door n. sıradan biri
the boy next door n. sıradan kimse
a mother's boy n. süt kuzusu
a mummy's boy n. süt çocuğu
a whipping boy n. şamar oğlanı
mamma's boy n. süt çocuğu
the whipping boy n. şamar oğlanı
a mama's boy n. süt çocuğu
mamma's boy n. süt kuzusu
a mother's boy n. süt çocuğu
whipping boy n. şamar oğlanı
mama's boy n. süt kuzusu
mama's boy n. süt çocuğu
poster boy n. tipik bir örneği
a rent boy n. tele erkek
a slip of a boy/girl n. ufak tefek zayıf genç erkek/kız
a wide boy n. vurguncu
a wide boy n. yolsuz
a blue-eyed boy n. gözde
a blue-eyed boy n. baş tacı
a blue-eyed boy n. birinin göz bebeği
a slip of a boy [old-fashioned] n. ufak tefek genç kız
a slip of a boy [old-fashioned] n. çıtı pıtı genç kız
golden boy n. altın çocuk
the old boy network n. aynı okuldan mezun kişilerin geliştirdiği birbirini gözetme ilişkisi/iletişim ağı/çevre
the old boy network n. aynı organizasyona/kuruma üye kişilerin
your blue-eyed boy [uk] n. baş tacı
your blue-eyed boy [uk] n. el bebek gül bebek
your blue-eyed boy [uk] n. gözde adam
your blue-eyed boy [uk] n. gözbebeği
your fair-haired boy [us] n. baş tacı
your fair-haired boy [us] n. el bebek gül bebek
your fair-haired boy [us] n. gözde adam
your fair-haired boy [us] n. gözbebeği
boy a pig a poke v. bilmeden veya incelemeden bir şeyi satın almak
be as happy as a sand boy v. ağzı kulaklarına varmak
go at something like a boy killing snakes v. dört elle sarılmak
go at like a boy killing snakes v. dört elle sarılmak
since adam was a boy adv. çok uzun zamandır/süredir
since adam was a boy adv. çok uzun zamandan beri/bu yana
since adam was a boy adv. fi tarihinden beri
man and boy expr. bütün hayatı boyunca
as happy as a sand boy expr. çok sevinçli
as happy as a sand boy expr. çok mutlu
as happy as a sand boy expr. havalara uçmuş
as happy as a sand boy expr. memnun
as happy as a sand boy expr. mutluluktan havalarda
(boy,) am I glad to see you! expr. (seni gördüğüme sevindim) iyi ki geldin
(boy,) is my face red! expr. yüzüm kızarmış mı!
every good boy deserves favor expr. baş harflerinden sol anahtarındaki notaları hatırlamak için uydurulmuş bir ipucu (e, g, b, d, f)
every good boy deserves food expr. baş harflerinden sol anahtarındaki notaları hatırlamak için uydurulmuş bir ipucu (e, g, b, d, f)
every good boy deserves fudge expr. baş harflerinden sol anahtarındaki notaları hatırlamak için uydurulmuş bir ipucu (e, g, b, d, f)
every good boy does fine expr. baş harflerinden sol anahtarındaki notaları hatırlamak için uydurulmuş bir ipucu (e, g, b, d, f)
Speaking
that's my boy n. aferin benim oğluma
that's my boy expr. aferin sana
there's a good boy expr. aferin oğluma
my boy friend expr. erkek arkadaşım
that's my boy expr. işte benim oğlum (aferin)
how's the boy? expr. nasılsın oğlum/adamım
my boy expr. oğlum
when i was a little boy expr. küçük bir çocukken
how's my boy? expr. nasılsın oğlum/adamım
do you have boy friend? expr. sevgilin var mı?
I have 2 siblings one is a girl and one is a boy expr. merhaba benim 2 tane kardeşim var birisi kız birisi erkek
I have 2 siblings one is a girl and one is a boy expr. merhaba benim 2 kardeşim var birisi kız birisi erkek
Chat Usage
who's that ugly boy next to you? expr. yanındaki şu çirkin çocuk kim?
Trade/Economic
news boy n. gazeteci çocuk
office boy n. ofis katibi
cash boy n. para taşıyıcı
delivery boy n. teslimatçı
yellow boy n. altın sikke
Tourism
bell boy n. karşılama görevlisi
bell boy n. oda hizmetçisi
page boy n. oda hizmetçisi
Technical
cabin boy n. kamarot
Textile
boy cut n. erkek kesim
boy shorts n. şort bikini altı
Marine
sailor boy n. gemici
cabin boy n. kamarot
deck boy n. miço
cabin boy n. miço
boy n. tayfa yamağı
boy n. miço
boy n. balıkçı çırağı

Sens de "boy !" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 500 résultat(s)

Turc Anglais
Common Usage
boy height n.
boy length n.
boy pos stature n.
General
boy clan n.
en büyük boy kingsize n.
boy phratry n.
boy magnitude n.
büyük boy daktilo kağıt folio n.
uzun gövdeli ve uzun kuyruklu orta boy tropik yaban kedisi jaguarondi n.
iri boy oversize n.
büyük boy kağıt için askılı dosya dolabı foolscap suspended file drawer n.
boy aynası cheval glass n.
boy bos figure n.
fidan (epey boy atmış) sapling n.
büyük boy kağıt foolscap n.
boy (şişe/kutu için) size n.
en büyük boy maximum size n.
normal boy standard size n.
boy bulk n.
boy stature n.
boy tribe n.
boy abdesti full ablution n.
boy abdesti ghusl n.
büyük boy outsize n.
büyük boy resim kağıdı atlas n.
büyük boy grand size n.
boy taille n.
boy size n.
battal boy king size n.
battal boy huge size n.
orta boy medium size n.
boy height n.
boy değişimi length change n.
orta boy middle height n.
tek boy iri taneli kum open sand n.
boy fotoğrafı full length portrait n.
boy aynası horse dressing glass n.
boy aynası psyche n.
boy aynası tall dressing mirror n.
demi boy kağıt demy n.
boy kompleksi napoleon complex n.
boy kompleksi small man syndrome n.
boy kompleksi height complex n.
boy pos figure n.
boy extent n.
serbest boy free length n.
boy fotoğrafı full-length body shot n.
battal boy gömlek extra-large shirt n.
battal boy xx-large n.
kilo-boy oranı weight-for-height n.
boy uzaması increase in length n.
boy length n.
büyük boy oversize n.
kısa boy kereste scantling n.
boy pos stature n.
tam boy maket mock-up n.
tam boy model mock-up n.
boy farkı height difference n.
boy kompleksi short man syndrome n.
boy kompleksi little man syndrome n.
boy kompleksi napoleon syndrome n.
boy bos stature n.
medyada yeni boy göstermeye başlamış olan kişi celebutante n.
orta boy teoriler theories of middle range n.
orta boy teoriler middle range theories n.
orta boy teori middle range theory n.
orta boy kuram middle range theory n.
büyük boy kuram grand theory n.
büyük boy teori grand theory n.
tam boy model mockup n.
tam boy maket mockup n.
boy sırası height order n.
en-boy-yükseklik width-length-height n.
boy aralığı height range n.
(genelde tablet/cep telefonu vs taşımak için kullanılan) çok gözlü orta boy çanta pocket pouch n.
şehrin kültürel hayatında sık sık boy gösteren kimse scenester n.
orta boy pizza medium pizza n.
küçük boy pizza small pizza n.
büyük boy pizza large pizza n.
boy fotoğrafı body shot n.
boy fotoğrafı full body shot n.
boy abdesti ablution n.
boy uzunluğu standing height n.
ekonomik boy economy size n.
kabin boy valiz flight bag n.
kraliçe boy yatak queen n.
en büyük boy kunduz postu blanket n.
boy dimensity n.
boy growth n.
boy uzunluğu height n.
boy inch n.
orta boy/kilo average build n.
boy aynası standing mirror n.
(abd izci grubu) boy scouts america lideri skipper n.
(boy yükseltici) yarım ayakkabı tabanı slipsole n.
(boy yükseltici) yarım ayakkabı tabanı slip tap n.
(boy scout izciler takımında) en az beş hava araştırmacısından oluşan grup squadron n.
boy gösterme appearance n.
dev boy whopper n.
boy göstermek appear v.
boy göstermek put in an appearance v.
boy ölçüşmek (iki şey) pit one against another v.
uzamak (boy vb) get longer v.
boy ölçüşmek cope with v.
boy ölçüşmek pit one thing against another v.
boy ölçüşmek take on v.
boy ölçüşmek pit one person against another v.
boy ölçüşmek compete v.
boy atmak grow tall v.
birbiriyle boy ölçüşmek pit one person against another v.
boy ölçüşmek match v.
hızla uzamak (boy) shoot up v.
boy ölçüşmek touch v.
(biriyle) boy ölçüşmek take on v.
boy atmak get tall v.
boy ölçmek measure the length (of something) v.
boy ölçüşmek contend against another v.
boy göstermek show up v.
boy ölçüşmek come up to someone's shoulder v.
boy vermek (denizde vb) touch the bottom v.
boy vermek (denizde vb) check the depth v.
boy atmak grow height v.
boy pos almak grow height v.
boy ölçüşmek challenge v.
yarışmacı olarak boy göstermek show v.
tek sahnelik oyunda boy göstermek sketch v.
mega boy sipariş etmek supersize v.
boy göstermek surface v.
orta boy middle size adj.
boy gösteren emergent adj.
orta boy medium sized adj.
boy büyüklüğünde full length adj.
büyük boy king-size adj.
yarım boy half size adj.
tam boy full length adj.
tam boy full-length adj.
yarım boy half-length adj.
tam boy (portre) full-length adj.
büyük boy large-sized adj.
orta boy medium-sized adj.
orta boy middle-sized adj.
orta boy middle-size adj.
(giysi) büyük boy outsize adj.
büyük boy oversized adj.
küçük boy undersized adj.
orta boy fair-sized adj.
battal boy yatağa uygun olan king-size [us] adj.
battal boy king-sized adj.
çeyrek boy quarto adj.
orta boy medium-size adj.
büyük boy overscale adj.
büyük boy overscaled adj.
tam boy ve katlanmamış olan (kağıt veya tomar) folio adj.
… boy -size adj.
küçük boy small-size adj.
cep boy pocket adj.
cep boy pocketable adj.
cep boy pocket-size adj.
cep boy pocket-sized adj.
boy lgth (length) abrev.
Phrasals
boy ölçüşmek take on v.
boy atmak shoot up v.
biri ile bir alanda boy ölçüşmek rival someone in something v.
boy ölçüşmek compete with v.
bir şeyde biriyle boy ölçüşmek match someone or something in something v.
(biriyle/bir şeyle) boy ölçüşebilmek swing with (someone or something) v.
boy ölçüşmek contend against v.
(biriyle/bir şeyle) boy ölçüşmek contend against (someone or something) v.
(biriyle/bir şeyle) boy ölçüşmek contend with (someone or something) v.
(birini/bir şeyi birbiriyle/bir şeyle) boy ölçüştürmek measure (someone or something) (up) against (someone or something else) v.
ile boy ölçüştürmek measure against v.
ile boy ölçüştürmek measure up against v.
(bir şeyde biriyle/bir şeyle) boy ölçüşmek rival (someone or something) in (something) v.
-de boy ölçüşmek rival in v.
boy ölçüşmek commit (with) v.
Colloquial
diz altında/baldırda kesilen boy midi n.
diz altında/baldırda biten boy midi n.
diz altına/baldıra kadar gelen boy midi n.
orta boy kadın giysisi/elbisesi midi n.
orta boy midi n.
küçük boy alkollü içecek short one n.
büyük boy alkollü içecek tall one n.
cep boy şişe içki half-jack [south africa] n.
boy ölçüşmek mix it (up) v.
ün getirecek bir yeteneği olmadığı halde medyada boy göstererek ünlü olan famous for being famous adj.
Idioms
diğerlerinden bir boy/adım önde/yukarıda a breed apart n.
1929'da new orleans'ta grev yapan işçilere bölgedeki bir restoranın yapıp verdiği sandviç (poor boy'un kısaltılmışı) po' boy n.
boy hedefi sitting target n.
boy ölçüşmek measure swords with one v.
diğerlerinden bir boy/adım önde/yukarıda olmak be a breed apart v.
boy ölçüşemeyeceği biriyle veya bir şeyle karşılaşmak catch a tartar v.
boy ölçüşmek pit one's wits against v.
boy göstermek show the flag v.
boy göstermek cut a figure v.
boy ölçüşmek go head to head v.
boy ölçüşmek measure sword against v.
boy ölçüşmek measure one's strength against v.
boy ölçüşmek measure sword with v.
boy ölçüşmek come up to someone's shoulder v.
boy ölçüşmek measure one's strength with v.
boy ölçüşmek break a lance with v.
boy göstermek rear its ugly head v.
boy ölçüşmek match wits with someone v.
(bir yerde) boy göstermek make the scene v.
boy ölçüşmek go head-to-head v.
diğerleriyle boy ölçüşmek hold your own v.
boy ölçüşmek match wits v.
(biriyle) boy ölçüşmek match wits (with one) v.
(biriyle/bir şeyle birini/bir şeyi) boy ölçüştürmek pit (someone or something) against (someone or something else) v.
tekrar boy gösterdi (someone or something) strikes again expr.
boy boy in all shapes and sizes expr.
Speaking
geçen yaz çok boy attım I grew a lot last summer expr.
Trade/Economic
küçük ve orta boy işletmeler small and medium-sized enterprises n.
küçük ve orta boy işletmeler small and medium-sized businesses n.
Politics
küçük ve orta boy işletme small and medium size enterprise n.
Institutes
küçük ve orta boy işletme small and medium-sized enterprise n.
Advertising
büyük boy family-size adj.
Technical
arazi boy kesiti ground profile n.
beşik boy kirişi bogie sole bar n.
boy elongation n.
boy ölçümü linear measurement n.
boy dimension n.
boy-en oranı aspect ratio n.
boy-çap oranı length-to-diameter ratio n.
boy size n.
boy kesit elongation section n.
boy değişmesi length change n.
boy farkı time interval n.
boy farkı time headway n.
boy yatağı rolesi cradle roll n.
boy ekseni longitudinal axis n.
boy makası dividing shear n.
boy extent n.
boy'a kesim cut-to-length n.
boy length n.
boy kesme hattı cut-to-length line n.
boy mastarı gauge stick n.
boy dikiş kaynak makinesi longitudinal seam welding machine n.
boy'a kesme cut-to-length n.
boy birleştirme end to end-grain joint n.
boy çekmesi end shrink n.
boy'a kesme shear-to-length n.
boy'a kesilmemiş kangal uncropped coil n.
boy uzatma drawing out n.
boy yatağı cradle n.
boy uzaması linear expansion n.
büyük boy pano üretimi large-panel production n.
değişmeyen boy typical length n.
doğal boy full size n.
en büyük boy king size n.
esas boy basic size n.
elastik boy değiştirme sınırı limit of elastic strain n.
en büyük boy maximum size n.
elastik boy değiştirme elastic strain n.
etkin boy effective length n.
etkin boy effective size n.
gerçek boy exact length n.
gömülü boy embedded length of bar n.
ince dişli boy testeresi half rip saw n.
ince dişli boy testeresi half ripper n.
kare kesitli orta boy kereste quartertimber n.
kritik boy-en oranı critical aspect ratio n.
kritik boy critical length n.
kullanılabilir boy usable length n.
küçük boy pocketable n.
küçük boy pocket-sized n.
küçük boy pocket-size n.
loyd'un saptadığı uzunluk ve boy lloyd's length n.
minimum boy minimum size n.
orta boy elek medium screen n.
orta boy medium-sized n.
nehir boy kesiti section along the river n.
orta boy agrega medium-sized aggregate n.
orta boy ön düzleme rendesi fore plane n.
orta boy kum medium coarse sand n.
odaksal boy focal length n.
ortalama boy mean height n.
ortalama boy average length n.
parçacık boy ayrımı particle sizing n.
serbest boy unsupported length n.
standart boy typical length n.
tek boy iri taneli kum open sand n.
tüm boy length over all n.
tüm boy overall length n.
tam boy full size n.
tam boy overall length n.
tek boy malzeme single-size material n.
toplam boy total length n.
tam boy çizim full-size drawing n.
tam boy vehicle length n.
yer boy kesiti ground profile n.
yaklaşık boy approximate length n.
yarım boy konik yivli pim half-length taper grooved pin n.
yaklaşık boy length, approximate n.
(kazıklarda) serbest boy stick up length n.
ölçekdeş boy ölçüşebilir commensurable adj.
yarım boy half-length adj.
boy kesit ls (longitudinal section) abrev.
asıl boy-en oranı oar (original aspect ratio) abrev.
Computer
büyük boy foto large photo n.
boy değiştirme resize n.
en/boy oranı aspect ratio n.
en-boy oranı aspect ratio n.
en boy oranı aspect ratio n.
geniş boy large size n.
küçük boy foto small photo n.
orta boy foto medium photo n.
standart boy foto standard photo n.
tam boy full size n.
tablet bilgisayar işlevi gören büyük boy akıllı telefon fablet n.
Informatics
en boy oranı aspect ratio n.
orta ve küçük boy işletmeler small and medium enterprise n.
sabit en-boy oranı fixed aspect ratio n.
Telecom
en-boy oranı aspect ratio n.
Textile
bilek boy pantolon ankle-length pants n.
ortalama boy ve yapıya sahip kadınlar için kıyafet bedeni miss n.
büyük boy long n.
Construction
boy kesit longitudinal section n.
boy menteşe continuous hinge n.
bitmiş boy finished size n.
Woodworking
boy rendesi trying jointer n.
kereste boy bıçkısı jump saw n.
Furniture
battal boy iki kişilik yatak king n.
battal boy iki kişilik yatağa ait king adj.
battal boy iki kişilik yatak ile ilişkili king adj.
kraliçe boy yatak ile ilgili queen adj.
kraliçe boy yatağa ilişkin queen adj.
153 x 203 cm boyutlarındaki çift kişilik yataktan büyük ama kral boy yataktan küçük olan queen-size adj.
kraliçe boy yatak için queen-size adj.
kraliçe boy yatağa ait queen-size adj.
Automotive
boy kısaltma cut-and-shut n.
büyük boy lüks otomobil full size luxury car n.
büyük boy otomobil large car n.
en boy oranı aspect ratio n.
orta boy lüks otomobil midsize luxury car n.
orta boy otomobil midsize car n.
orta boy suv midsize suv n.
tam boy stepne full size spare n.
orta boy araba intermediate n.
(araba) orta boy intermediate adj.
Transportation
büyük boy yük overweight load n.
büyük boy yük oversize load n.
orta boy partiler halinde depolama medium-lot storage n.
kabin boy carry-on adj.
Aeronautic
tam boy flaplar full span flaps n.
Marine
boy öteleme surging n.
tam boy leagth overall n.
orta boy gemi filikası jolly-boat n.
Medical
anne ve babanın boy ortalaması midparental height n.
anne-baba boy değerleri parental heights n.
ağırlık ve boy referansları weight and height references n.
ailevi boy kısalığı familial short stature n.
boy uzunluğu tall stature n.
boy body height n.
boy kısalığı short stature n.
boy yaş ve kilo yaş yüzdesi stature-for-age and weight-for-age percentiles n.
kısa boy short stature n.
kısa boy, yuvarlak yüz ve kısa el kemiklerine neden olan kalıtsal bir durum pseudopseudohypoparathyroidism n.
normal varyantı boy kısalığı short stature of normal variant n.
orta boy dikensi nöron medium spiny neuron n.
sendromik boy kısalığı syndromic short stature n.
yenidoğanın boy ve kilosunu belirlemek için kullanılan bir alet baromacrometer n.
Pathology
kısa boy, düşük kulaklar ve normalin altında üretkenlik gibi belirtileri olan, sadece erkeklerde görülen bir hastalık noonan's syndrome n.
boy kısalığı short stature n.
Food Engineering
kanada'da geliştirilen bir tür orta boy patates yukon gold n.
(içecek) büyük boy long adj.
Gastronomy
baharatlı ve küçük boy sosis knackwurst n.
büyük boy sardalye balığı pilchard n.
orta boy soğan medium-sized onion n.
orta boy soğan medium onion n.
normal boy iki şişeye eşdeğer hacme sahip bir şarap şişesi magnum n.
büyük boy boru şeklinde makarna manicotti n.
po'boy sandviç poboy n.
po'boy sandviç po'boy n.
po'boy sandviç po-boy n.
battal boy extra large adj.
büyük boy supersize adj.
mega boy supersize adj.
Marine Biology
asimptotik boy asymptotic length n.
ağırlık-boy ilişkisi weight-length relationship n.
büyük boy yavru yılan balığı large size baby eel n.
boy dağılımı size frequency distribution n.
boy-ağırlık ilişkisi length-weight relationship n.
boy-frekans dağılımı length-frequency distribution n.
çatal boy mid-caudal length n.
çatal boy fork length n.
en küçük boy minimum size n.
en küçük yasal boy minimum legal size n.
küçük boy yavru yılan balığı small size baby eel n.
pazarlanabilir boy marketable size n.
standart boy standard length n.
sonuşmaz boy asymptotic length n.
tam boy length over all n.
tam boy total length n.
total boy total length n.
ticari boy commercial size n.
yaş-boy bileşimi age-length composition n.
yaş-boy anahtarı age-length key n.
yaş-boy eğrisi age-length curve n.
atlantik ve pasifik okyanusunun ılıman sularında yetişen ton balığı benzeri orta boy bir balık atlantic bonito (sarda sarda) n.
atlantik ve pasifik okyanusunun ılıman sularında yetişen ton balığı benzeri orta boy bir balık skipjack n.
büyük boy kaliforniya kaya balığı jack n.
arktik ve kuzey atlantik sularında görülen, kafasında şişik, büyük bir kese olan orta boy, siyahımsı gri bir fok bladdernose n.
arktik ve kuzey atlantik sularında görülen, kafasında şişik, büyük bir kese olan orta boy, siyahımsı gri bir fok hooded seal n.
arktik ve kuzey atlantik sularında görülen, kafasında şişik, büyük bir kese olan orta boy, siyahımsı gri bir fok cystophora cristata n.
Astronomy
büyük boy kara delik galaksisi outsize black hole galaxy n.
büyük boy kara delik outsize black hole n.
orta boy kara delik intermediate-mass black hole (IMbh) n.
orta boy kara delik imbh (intermediate-mass black hole) abrev.
Zoology
kısa kuyruklu orta boy kediler cat-o'-mountain n.
büyük kulaklı kıvırcık tüylü orta boy bir kedi ırkı laperm n.
macaristan'a özgü orta boy bir köpek ırkı vizsla n.
irlanda'ya özgü uzun ve yumuşak tüylü orta boy bir köpek ırkı wheaten terrier n.
irlanda'ya özgü uzun ve yumuşak tüylü orta boy bir köpek ırkı soft-coat·ed wheaten terrier n.
orta boy bir iskoç çoban köpeği ırkı border collie n.
ingiltere'ye özgü kurşuni beyaz uzun tüylü orta boy bir çoban köpeği ırkı old english sheepdog n.
Botanic
küçük ila orta boy fan palmiye ağaçlarını içeren bir cins thrinax n.
abd'nin güneydoğusunda yetişen beyaz çiçekli orta boy bir ağaç tisswood (persea borbonia) n.
abd'nin güneydoğusunda yetişen beyaz çiçekli orta boy bir ağaç snowdrop tree n.
alt kısmı tüylü yaprakları kahverengi-siyah kabuğu ve odunsu meyveleri olan orta boy bir ağaç european black alder (alnus glutinosa) n.
alt kısmı tüylü yaprakları kahverengi-siyah kabuğu ve odunsu meyveleri olan orta boy bir ağaç common alder n.
alt kısmı tüylü yaprakları kahverengi-siyah kabuğu ve odunsu meyveleri olan orta boy bir ağaç alnus vulgaris n.
kayalık dağları'nda yetişen orta boy bir kereste ağacı alpine fir (abies lasiocarpa) n.
kayalık dağları'nda yetişen orta boy bir kereste ağacı subalpine fir n.
kayalık dağları'nda yetişen orta boy bir kereste ağacı rocky mountain fir n.
amerika'nın doğusunda yetişen pembe çiçekleri ve küçük sarı meyveleri olan orta boy bir ağaç american crab apple (malus coronaria) n.
amerika'nın doğusunda yetişen pembe çiçekleri ve küçük sarı meyveleri olan orta boy bir ağaç garland crab n.
abd'nin güney ve doğusunda yetişen, yenebilir sarı veya turuncu meyveleri olan orta boy bir ağaç american persimmon (diospyros virginiana) n.
abd'nin güney ve doğusunda yetişen, yenebilir sarı veya turuncu meyveleri olan orta boy bir ağaç possumwood n.
abd'nin güney ve doğusunda yetişen, yenebilir sarı veya turuncu meyveleri olan orta boy bir ağaç persimmon n.
abd'nin doğu kıyılarında yetişen yavaş büyüyen orta boy bir sedir ağacı atlantic white cedar (chamaecyparis thyoides) n.
abd'nin doğu kıyılarında yetişen yavaş büyüyen orta boy bir sedir ağacı white cedar n.
abd'nin doğu kıyılarında yetişen yavaş büyüyen orta boy bir sedir ağacı white cypress n.
abd'nin doğu kıyılarında yetişen yavaş büyüyen orta boy bir sedir ağacı southern white cedar n.
abd'nin doğu kıyılarında yetişen yavaş büyüyen orta boy bir sedir ağacı coast white cedar n.
abd'nin doğu kıyılarında yetişen yavaş büyüyen orta boy bir sedir ağacı false-cypress n.
kremsi beyaz çiçekli yaprakları dökülmeyen orta boy bir avustralya ağacı australian laurel (pittosporum undulatum) n.
kremsi beyaz çiçekli yaprakları dökülmeyen orta boy bir avustralya ağacı native laurel (pittosporum undulatum) n.
abd'ye özgü güçlü ve dayanıklı bir odun sağlayan orta boy bir ağaç yellow chestnut oak (quercus muehlenbergii) n.
abd'ye özgü güçlü ve dayanıklı bir odun sağlayan orta boy bir ağaç chinkapin oak n.
abd'ye özgü güçlü ve dayanıklı bir odun sağlayan orta boy bir ağaç chinquapin oak n.
tazmanya'da yetişen küçük-orta boy bir ağaç cider gum (eucalypt gunnii) n.
avustralya'nın güneyinde yetişen orta boy bir ağaç swamp gum (eucalypt ovata) n.
kuzeydoğu rusya ve sibirya'ya özgü dar konik taçlı ve dar yumuşak parlak yeşil yapraklı orta boy bir karaçam siberian larch (larix russica) n.
kuzeydoğu rusya ve sibirya'ya özgü dar konik taçlı ve dar yumuşak parlak yeşil yapraklı orta boy bir karaçam siberian larch (larix siberica) n.
doğu avustralya'ya özgü krem rengi çiçekleri olan orta boy bir ağaç macadamia integrifolia n.
genellikle bataklık alanlarda yetişen, yeni zelanda'ya özgü küçük-orta boy bir ağaç swamp maire (syzygium maire) n.
genellikle bataklık alanlarda yetişen, yeni zelanda'ya özgü küçük-orta boy bir ağaç swamp maire (eugenia maire) n.
amerika'nın doğusunda yetişen pembe çiçekleri ve küçük sarı meyveleri olan orta boy bir ağaç garland crab (malus coronaria) n.
güney florida'da güney amerika'nın kuzeyine kadar yetişen orta ila büyük boy bir ağaç birch (simarouba glauca) n.
kuzey ve güney amerika'ya özgü, sarı çiçekli ve kırmızı meyveli orta ila büyük boy bir ağaç bitterwood (simarouba glauca) n.
orta ve güney amerika'ya özgü, palamutları fincan benzeri yapıların içine gömülü orta-büyük boy bir ağaç overcup oak (quercus lyrata) n.
güneydoğu amerika'nın nemli yerlerinde yetişen orta-büyük boy bir ağaç quercus michauxii n.
güneydoğu amerika'nın nemli yerlerinde yetişen orta-büyük boy bir ağaç swamp chestnut oak n.
doğu amerika'ya özgü, sağlam odunu sepet veya sandalye yapımında kullanılan orta-büyük boy bir ağaç quercus montana n.
doğu amerika'ya özgü, sağlam odunu sepet veya sandalye yapımında kullanılan orta-büyük boy bir ağaç basket oak n.
doğu amerika'ya özgü, sağlam odunu sepet veya sandalye yapımında kullanılan orta-büyük boy bir ağaç cow oak n.
doğu amerika'ya özgü, sağlam odunu sepet veya sandalye yapımında kullanılan orta-büyük boy bir ağaç quercus prinus n.
abd'ye özgü uzun, mızraksı yaprakları ve yumuşak, güçlü bir odunu olan orta-büyük boy bir meşe willow oak n.
abd'ye özgü uzun, mızraksı yaprakları ve yumuşak, güçlü bir odunu olan orta-büyük boy bir meşe quercus phellos n.
doğu amerika'ya özgü, sağlam odunu sepet veya sandalye yapımında kullanılan orta-büyük boy bir ağaç mountain oak (quercus montana) n.
kuzey amerika'nın pasifik kıyılarında yetişen, kahverengi benekli pembe çiçekleri olan orta boy bir ormangülü rhododendron californicum n.
kuzey amerika'nın pasifik kıyılarında yetişen, kahverengi benekli pembe çiçekleri olan orta boy bir ormangülü coast rhododendron n.
güneydoğu abd'ye özgü, beyaz çiçekli orta boy bir ağaç opossum wood n.
güneydoğu abd'ye özgü, beyaz çiçekli orta boy bir ağaçtan elde edilen, sık taneli pembemsi sert bir kereste opossum wood n.
güneydoğu abd'ye özgü, beyaz çiçekli orta boy bir ağaç halesia carolina n.
doğu amerika'ya özgü, sağlam odunu sepet veya sandalye yapımında kullanılan orta-büyük boy bir ağaç swamp chestnut oak (quercus prinus) n.
doğu amerika'ya özgü, sağlam odunu sepet veya sandalye yapımında kullanılan orta-büyük boy bir ağaç basket oak (quercus montana) n.
doğu amerika'ya özgü, sağlam odunu sepet veya sandalye yapımında kullanılan orta-büyük boy bir ağaç cow oak (quercus montana) n.
doğu amerika'ya özgü, sağlam odunu sepet veya sandalye yapımında kullanılan orta-büyük boy bir ağaç basket oak (quercus prinus) n.
doğu amerika'ya özgü, sağlam odunu sepet veya sandalye yapımında kullanılan orta-büyük boy bir ağaç cow oak (quercus prinus) n.
cunoniaceae familyasına ait, grimsi bir kabuğu ve sert meyveleri olan orta boy bir ağaç coachwood n.
grimsi kabuğu ve sert meyveleri olan orta boy bir ağaç leatherjacket n.
grimsi kabuğu ve sert meyveleri olan orta boy bir ağaç ceratopetalum apetalum n.
orta boy üçgül cowgrass (trefolium medium) n.
yeni zellanda'ya özgü orta boy bir ağaç kohekohe n.
Breeding
yarı uzun ipeksi tüylü, orta boy bir kedi chantilly n.
dik sivri kulakları ve kısa kalın kuyruğu olan orta boy bir köpek norwegian buhund n.
yarı uzun ipeksi tüylü, orta boy bir kedi tiffany n.
badem şekilli gözleri ve yumuşak ipeksi tüyleri olan orta boy bir kedi ırkı tonkinese n.
badem şekilli gözleri ve yumuşak ipeksi tüyleri olan orta boy bir kedi ırkı tongkingese n.
dövüş amacıyla geliştirilmiş büyük boy melez bir köpek ırkı tosa n.
abd'de geliştirilen küçük orta boy bir köpek ırkı american eskimo dog n.
yumurta boy ayırma makinesi egg grading machine n.
abd'de geliştirilen küçük-orta boy bir köpek ırkı american eskimo n.
amerika kökenli çikolata veya siyah renkli kıvırcık tüylü orta boy spanyel köpek ırkı american water spaniel n.
Tobacco
çift boy çubuk double length rod n.
çift boy sigara double length cigarette n.
çift boy atma double length eject n.
Social Sciences
boy ayrımcılığı heightism n.
boy ile ilgili phratral adj.
boy ile ilgili phratric adj.
Archaeology
boy heykeli statue n.
Military
avcı boy çukuru fox hole n.
boy siperi intrenchment n.
boy çukuru skirmisher's trench n.
boy çukuru prone shelter n.
boy çukuru slit trench n.
boy siperi entrenchment n.
bir kişilik avcı boy çukuru one-man fox hole n.