in difficulty - Turc Anglais Dictionnaire

in difficulty

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau

Sens de "in difficulty" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 40 résultat(s)

Anglais Turc
General
have difficulty in v. zorluk çekmek
SMEs do, however, have difficulty in getting credit.
Bununla beraber, KOBİ'ler kredi almakta zorluk çekmektedir.

More Sentences
have difficulty in v. (bir şeyi yapmada) zorlanmak
I would therefore like to thank her, even though she has difficulty in accepting the legality of this proposal.
Bu nedenle, her ne kadar bu teklifin yasallığını kabul etmekte zorlansa da, kendisine teşekkür etmek isterim.

More Sentences
have difficulty in v. güçlük çekmek
They also have difficulties in reading some of the official documents which we regularly present.
Ayrıca düzenli olarak sunduğumuz bazı resmi belgeleri okumakta da güçlük çekmektedirler.

More Sentences
difficulty in breathing n. nefes darlığı
have difficulty in standing v. ayakta zor durmak
be in financial difficulty v. darda bulunmak
have difficulty in standing v. ayakta durmakta zorlanmak
be in difficulty v. zorda olmak
be in a difficulty v. dara düşmek
have difficulty in v. bir şeyi yapmada zorluk yaşamak
have difficulty in doing something v. bir şeyi yapmakta zorluk yaşamak
have difficulty (in) v. güçlük çekmek
be in difficulty v. sıkıntıda olmak
have great difficulty in v. çok zorlanmak
have difficulty in understanding v. anlamakta zorluk çekmek
have difficulty in deciding v. zor karar vermek
have difficulty in deciding v. karar vermekte zorlanmak
be in financial difficulty v. paraya sıkışık olmak
be in financial difficulty v. sıkışık olmak
be in financial difficulty v. eli darda olmak
be in financial difficulty v. finansal sıkıntı içinde olmak
be in financial difficulty v. darda olmak
be in financial difficulty v. ekonomik sıkıntı çekmek
be in financial difficulty v. mali sıkıntı çekmek
be in financial difficulty v. maddi sıkıntı çekmek
Idioms
be in difficulty v. başı dara düşmek
be in difficulty v. başı darda kalmak
Trade/Economic
have difficulty in repayment v. ödeme zorluğu çekmek
have difficulty in repayment v. ödeme sıkıntısı çekmek
have difficulty in repayment v. ödeme güçlüğü çekmek
have difficulty in finding a market v. pazar bulmakta zorlanmak
Medical
difficulty in standing n. ayağa kalkmada güçlük
difficulty in urination n. idrar yapmada zorluk
difficulty in walking n. yürümede güçlük
difficulty in walking n. yürüme zorluğu
difficulty in swallowing n. yutkunma güçlüğü
difficulty in swallowing n. yutkunma zorluğu
Pathology
neonatal difficulty in feeding at breast n. yenidoğanın meme emmesinde güçlük
Ottoman Turkish
be in difficulty v. müzayaka içinde olmak
be in difficulty v. müşkülat içinde olmak