kökleşmiş - Turc Anglais Dictionnaire

kökleşmiş

Sens de "kökleşmiş" dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 21 résultat(s)

Turc Anglais
Common Usage
kökleşmiş ingrained adj.
In Europe also, there is a deeply ingrained misogyny in our society.
Avrupa'da da toplumumuzda kökleşmiş bir kadın düşmanlığı vardır.

More Sentences
kökleşmiş rooted adj.
General
kökleşmiş inveterate adj.
kökleşmiş ingrown adj.
kökleşmiş grassroots adj.
kökleşmiş inextirpable adj.
kökleşmiş deep rooted adj.
kökleşmiş ingrain adj.
kökleşmiş engrained adj.
kökleşmiş confirmed adj.
kökleşmiş deep-rooted adj.
kökleşmiş deep-seated adj.
kökleşmiş engrained adj.
kökleşmiş hard-bitten adj.
kökleşmiş hardened adj.
kökleşmiş in grain adj.
kökleşmiş inbred adj.
kökleşmiş inviscerate adj.
kökleşmiş inworn adj.
Colloquial
kökleşmiş ground-in adj.
Idioms
kökleşmiş bred-in-the-bone adj.

Sens de "kökleşmiş" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 9 résultat(s)

Turc Anglais
General
kökleşmiş huy second nature n.
kökleşmiş kötülük malignity n.
kökleşmiş olma rootedness n.
kökleşmiş kültürel kural deep-rooted cultural code n.
kökleşmiş (inanç) deep-rooted adj.
iyice kökleşmiş oldline adj.
iyice kökleşmiş old-line adj.
kökleşmiş bir şekilde inveterately adv.
kökleşmiş bir şekilde ingrainedly adv.