impact - İngilizce Türkçe Cümleler
İngilizce Türkçe
impact etki n.
  • Pollution has a direct impact on climate change.
  • Kirliliğin iklim değişikliği üzerinde doğrudan etkisi vardır.
  • It intends to detect the cause-effect relationship, the impacts.
  • Sebep-sonuç ilişkisini, etkileri tespit etmeyi amaçlıyor.
  • Scarcer water resources also have an impact.
  • Su kaynaklarının azalmasının da etkisi var.
Show More (90)
impact etkilemek v.
  • The new policy will impact their profit.
  • Yeni politika onların kârını etkileyecektir.
  • This issue, which impacts their everyday life, is a key issue regarding EU credibility.
  • Günlük yaşamlarını etkileyen bu konu, AB'nin güvenilirliği açısından kilit bir meseledir.
  • The proposals made by a few MEPs impact greatly on this system.
  • Birkaç AP üyesi tarafından yapılan teklifler bu sistemi büyük ölçüde etkilemektedir.
Show More (1)
impact etkili olmak v.
  • Travel advice has had an impact on air travel and tourism in Asia.
  • Seyahat tavsiyeleri Asya'da hava yolculuğu ve turizm üzerinde etkili olmuştur.
  • In fact, their impact prevents development policies from being effective.
  • Aslında etkileri kalkınma politikalarının etkili olmasını engelliyor.
Show More (-1)
impact şiddet n.
  • The force of the impact knocked the door down.
  • Çarpmanın şiddetiyle kapı yerinden çıktı.
Show More (-2)