İngilizce | Türkçe | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
Genel | clearance sale i. | indirimli satış | ||
Tom bought that pair of shoes at a clearance sale. Tom bu ayakkabıyı indirimli satıştan aldı. More Sentences |
||||
Trade/Economic | ||||
Ticaret/Ekonomi | clearance sale i. | tasfiye satışı | ||
They're holding a clearance sale. Onlar bir tasfiye satışı düzenliyorlar. More Sentences |
||||
Computer | ||||
Bilgisayar | clearance sale i. | tasfiye satışı | ||
They're holding a clearance sale. Tasfiye satışı yapıyorlar. More Sentences |
||||
Trade/Economic | ||||
Ticaret/Ekonomi | clearance sale i. | ıskontolu satış | ||
Ticaret/Ekonomi | clearance sale i. | indirimli satış | ||
Ticaret/Ekonomi | clearance sale i. | mevsim sonu satışı | ||
Ticaret/Ekonomi | clearance sale i. | seri sonu ürünler | ||
Ticaret/Ekonomi | clearance sale i. | seri sonu mallar | ||
Ticaret/Ekonomi | clearance sale i. | sürümü olmayan, kullanılmayan malların elden çıkartılması için yapılan satış |
İngilizce | Türkçe | |
---|---|---|
Trade/Economic | ||
Ticaret/Ekonomi | inventory-clearance sale i. | indirimli satış |
Ticaret/Ekonomi | inventory-clearance sale i. | ıskontolu satış |
Ticaret/Ekonomi | inventory-clearance sale i. | mevsim sonu satışı |
Ticaret/Ekonomi | clearance sale shop i. | seri sonu mağazası |
Ticaret/Ekonomi | inventory-clearance sale i. | tasfiye satışı |