|
- I'd love to do that, but I'm too busy right now.
- Onu yapmak istiyorum ama çok meşgulüm.
- I'm too busy to do that today.
- Bugün bunu yapmak için çok meşgulüm.
- I'm too busy to have time to enjoy myself.
- Eğlenmek için zaman ayıramayacak kadar çok meşgulüm.
- I'm too busy to see her.
- Onu görmek için çok meşgulüm.
- I'm too busy to see them.
- Onları görmek için çok meşgulüm.
- I'm too busy to see her.
- Onu göremeyecek kadar çok meşgulüm.
- I'd love to do that, but I'm too busy right now.
- Bunu yapmak isterdim ama şu an çok meşgulüm.
- I'm too busy to see Tom.
- Tom'u görmek için çok meşgulüm.
- I'm too busy to do that.
- Bunu yapmak için çok meşgulüm.
- I want to help, but I'm too busy doing other things right now.
- Yardım etmek istiyorum ama şu anda başka şeyler yapmak için çok meşgulüm.
- I'm too busy to see them.
- Onları göremeyecek kadar çok meşgulüm.
- I'm too busy to talk to you now.
- Şu an seninle konuşmak için çok meşgulüm.
- I'm too busy for this.
- Bunun için çok meşgulüm.
- I'm too busy at work.
- İşle çok meşgulüm.
- I'm too busy to go.
- Gidemeyecek kadar çok meşgulüm.
- Unfortunately, I'm too busy right now.
- Ne yazık ki şu anda çok meşgulüm.
- I'm too busy.
- Çok meşgulüm.
- I'm too busy next week.
- Gelecek hafta çok meşgulüm.
- I'm too busy to see him.
- Onu görmek için çok meşgulüm.
- I'm too busy to see him.
- Onu göremeyecek kadar çok meşgulüm.
- I want to help, but I'm too busy doing other things right now.
- Yardım etmek istiyorum ama şu anda başka şeylerle çok meşgulüm.
Show More (18)
|
