İngilizce | Türkçe | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
Genel | scam i. | aldatmaca | ||
I told you it was a scam. Sana bunun bir aldatmaca olduğunu söyledim. More Sentences |
||||
Genel | scam i. | dolandırıcılık | ||
Few, if any, of these scams are perpetrated against citizens in their own Member States. Bu dolandırıcılıkların çok azı, eğer varsa, kendi Üye Devletlerindeki vatandaşlara karşı gerçekleştirilmektedir. More Sentences |
||||
Genel | scam f. | dolandırmak | ||
Sami scammed Layla. Sami, Layla'yı dolandırdı. More Sentences |
||||
Genel | scam i. | tertip | ||
Genel | scam i. | dümen (sahtecilik) | ||
Genel | scam i. | hortum (dolandırıcılık) | ||
Genel | scam i. | sahtekarlık | ||
Genel | scam i. | dolandırma | ||
Genel | scam f. | dolap (çevirmek) | ||
Genel | scam f. | aldatmak | ||
Genel | scam f. | (para) dolandırıcılık ile edinmek | ||
Colloquial | ||||
Konuşma Dili | scam i. | ketenpere | ||
Slang | ||||
Argo | scam i. | (uyuşturucu anlamında) mal (ceza evi argosu) |