İngilizce | Türkçe | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
Genel | multiple s. | birçok | ||
Our experience tells us that access for women may have multiple benefits for society. Deneyimlerimiz bize kadınlar için erişimin toplum için birçok faydası olabileceğini göstermektedir. More Sentences |
||||
Genel | multiple s. | birden çok | ||
I have multiple native languages. Birden çok anadilim var. More Sentences |
||||
Genel | multiple s. | çoklu | ||
Only a few provisions have proved to be open to multiple interpretations. Sadece birkaç hükmün çoklu yorumlara açık olduğu kanıtlanmıştır. More Sentences |
||||
Genel | multiple s. | birkaç | ||
There were multiple disclaimers at the start of the video. Videonun başında birkaç feragatname vardı. More Sentences |
||||
Technical | ||||
Teknik | multiple s. | çoklu | ||
It also includes making us aware of issues relating to multiple discrimination. Bu aynı zamanda çoklu ayrımcılıkla ilgili konularda bizi bilinçlendirmeyi de içerir. More Sentences |
||||
Computer | ||||
Bilgisayar | multiple s. | çoklu | ||
There was a multiple collision on the highway. Otoyolda çoklu bir çarpışma oldu. More Sentences |
||||
General | ||||
Genel | multiple s. | katmerli | ||
Genel | multiple s. | çokkatlı | ||
Genel | multiple s. | çeşitli | ||
Genel | multiple s. | çok yönlü | ||
Genel | multiple s. | katlı | ||
Genel | multiple s. | çok | ||
Genel | multiple s. | kat | ||
Genel | multiple s. | birden fazla organı etkileyen | ||
Genel | multiple s. | misil | ||
Genel | multiple s. | yan yana dizilen | ||
Genel | multiple s. | eşleştirilebilir olan | ||
Genel | multiple s. | refakat eden | ||
Genel | multiple s. | kolaylıkla karşılaştırılabilir | ||
Genel | multiple s. | kolaylıkla kıyaslanabilir | ||
Genel | multiple s. | bir kereden fazla vuku bulan | ||
Genel | multiple s. | ilkinden daha yüksek derecede gerçekleşen | ||
Genel | multiple s. | tekrarlanan | ||
Genel | multiple s. | paralel bağlı birden fazla kablosu olan (devre) | ||
Genel | multiple s. | birkaç noktadan erişilebilir olan halka şeklinde bir araya gelmiş (bağlantı uçları) | ||
Genel | multiple s. | birbirinden farklı birden fazla çiçeğin olgunlaşan yumurtalıklarının kaynaşmasıyla geliştirilen | ||
Genel | multiple s. | toplu | ||
Genel | multiple s. | müşterek | ||
Trade/Economic | ||||
Ticaret/Ekonomi | multiple i. | çoklu para birimi | ||
Ticaret/Ekonomi | multiple i. | seri üretilmiş sanat eseri | ||
Ticaret/Ekonomi | multiple i. | hisse senedinin fiyat-kazanç oranını ifade eden sayı | ||
Ticaret/Ekonomi | multiple i. | fiyat-kazanç oranı | ||
Ticaret/Ekonomi | multiple s. | birden çok olan | ||
Tourism | ||||
Turizm | multiple | ingiltere'de 10 veya daha fazla şubesi olan seyahat acentesi grupları | ||
Technical | ||||
Teknik | multiple s. | çeşitli | ||
Teknik | multiple s. | çok bölümlü | ||
Teknik | multiple | misil | ||
Math | ||||
Matematik | multiple | katsayı |
İngilizce | Türkçe | |||
---|---|---|---|---|
Medical | ||||
Medikal | multiple myeloma of the sphenoid sinus i. | sfenoid sinüs multipl miyelomu | ||
Medikal | nonsyndromic multiple basal cell carcinoma on the face i. | yüzde nonsendromik multipl bazal hücreli karsinoma | ||